Güncelleme Tarihi:
İLKER YASİN
KASIT KİMİN HADDİNE?
G.Saray'a kasıtlı davranmak kimsenin haddine değil. FIFA’nın da yıllarca kabul etmediği benim de karşı olduğum VAR, bir hatalar oyunu futbolun yararına olamaz. Derbideki çirkin olaylar için verilen cezalar az bile. Konya maçındaki penaltı kararında Göçek ve Özkahya hata yapmıştır. Bu da futbolda her zaman olacaktır. Altında kasıt aramak yanlış. Dün açığa alınan iki hakemden Özkahya, UEFA tarafından yarın Rosenborg-Celtic maçına verildi. Böyle garabet olamaz. Her kulüp VAR’ı kendi lehine kararlarda istiyor. Ne TFF, ne kurulları, ne devlet, ne de sistem G.Saray’a bir kasıt içinde olamaz, hiçbir kulübe de olamaz. TFF Başkan Yardımcısı Ali Dürüst’ün camiadan gelen baskılarla istifa etmesi yanlıştı, bir gün sonra dönmesi de daha büyük yanlış.
YERLİ BİR HOCA GETİRİLMELİDİR
F.Bahçe’yi yönetmek Koç Holding’i yönetmekten zordur. Ali Koç’u anlıyorum ama Türk futbolunda kurumsallıktan eser yoktur. Koç, Comolli’ye tüm anahtarları vererek hata yapmıştır. Gelen ekip ne Türkleri, ne F.Bahçe’yi, ne de medyayı tanımıyor. Trabzon maçı sonrası ne zaman gönderileceğini bilmediğini söyleyen Koeman, bu şartlar altında F.Bahçe’ye hiçbir şey veremez. Comolli ve ekibi belki Avrupa’da iş yapar ama burada olmaz. Türkiye’de çalışan Hollandalı teknik direktörlerin performansları da ortada zaten. Yeni ve dirayetli bir Türk hoca takımın başına geçmeli. 3-4 genç takıma monte edilmeli. Cezalılar affedilmeli. Ve F.Bahçe maçı kaybetse bile F.Bahçe ruhunu kaybetmeyecek bir ekip yaratılmalı.
VETERANLARLA VEDALAŞMA
“Al al dönemi bitti, sat sat dönemi başladı” demişti Orman. Anlamı şuydu; artık şampiyonluklar dönemi bitti. Kısa aralıklarla bir takımın 4 santraforu Gomez, Cenk, Aboubakar, Negredo kalecisi Fabri, stoperleri önce Marcelo sonra Tosic ve orta sahada Sosa ile Talisca elden çıkarılırsa şampiyonluk rüya olur. Kadro çok yaşlı. Ama değişim sindire sindire olmalı. Pepe, Atiba, Adriano gibi ustaların arasına Fatih, Güven, Dorukhan gibi gençler şampiyonluk yıllarında sürülmeliydi. Güneş, sağlamcıdır. Çok yaşlı kadro kadar, çok genç kadro da işi götüremez. Denge şart. Miadını doldurmuş veteranlara da elveda demeli.
ÖNCE CENTİLMENCE OYNASINLAR
Derbinin sonucu yarışı pek etkilemez. Önemli olan F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş’ın Başakşehir maçları. Ve de Başakşehir’in Anadolu ekiplerinden alacağı puanların sayısı etkili olacak. Beşiktaş-G.Saray maçı dostluk çerçevesinde futbol resitaline dönsün isterim. Centilmence bir mücadele versinler. Bir önceki derbinin çirkin görüntülerini unuttursunlar. Beşiktaş, evinde mutlaka G.Saray’la puanını eşitlemek isteyecektir.
G.SARAY VE BEŞİKTAŞ KOPMAZ
Kasımpaşa’nın 5, G.Saray’ın 6, Beşiktaş’ın 9 puan önünde olması Başakşehir’in avantajı ama geride 21 maç var. Avcı ve Denizli ellerindeki kadroyu çok iyi idare eder. Lakin yarış bu iki takım arasında sürmeyecek. G.Saray ve Beşiktaş da potada olacak. Başakşehir ve Kasımpaşa’nın seyirci handikabı ve de ligin sonlarına doğru zirvede olmanın getirdiği “Şampiyonluk geliyor mu” psikolojik baskısı bu takımlar için negatif bir görüntü oluşturuyor.
TERİM, BİR MUCİZE YARATMALI
G.Saray zor dönemden geçiyor. Lokomotiv son sırada. G.Saray’ın ve Terim’in mucize yaratması, Schalke’nin son iki maçını kaybetmesine bağlı. Ama G.Saray’ın yarın bir puan alarak UEFA Avrupa Ligi biletini kapacağını düşünüyorum.
UĞUR VARDAN
BİR ŞARK KURNAZLIĞI
G.Saray yönetimi Süper Lig’de ve Şampiyonlar Ligi’ndeki bütün avantajını kendi eliyle yitirdi. Çünkü işin kolayına kaçtılar, yeterliliği tartışmalı ama eni konu bütünlüklü bir kadroyu bozdular ve gidenlerin yerine son derece yetersiz isimleri monte etmeye çalıştılar. Uzun mesafeli koşularda da yaptıkları ‘şark kurnazlığı’ kıyıya vurdu ve kadronun yetersizliği su yüzüne çıktı. Öte yandan suçu ‘dış mihraklar’a fatura etme planlarına da, sağ olsun Konya maçındaki ‘VAR’ı yok sayan penaltı kararı büyük katkıda bulundu. Bu karar son derece kötü oyunu (ki bu kötü oyunla üç puan alacaklardı) ört bas etti. Sonuç olarak penaltı isyanında haklılar ama genel resimde suç elbette kendilerinde.
KiMSE BU FENERBAHÇE’Yİ BU KADROYLA RAYINA OTURTAMAZ
Yapacak tek şey var; bu sezon yok sayılmalı. Eldeki kadro içinden ileride de birlikte yürünüleceği düşünülen isimler üzerinde durulmalı ve geleceğin takımının nasıl inşa edileceğine kafa yorulmalı. Var olan sorunun, teknik direktör değiştirmekle çözülemeyeceği aşikâr; bu kadroyu kim gelse rayına oturtamaz. Daha önce de aynı sorun etrafında dönüp durmuştuk; yeni gelen bir teknik direktörün bu kadroyla alacağı muhtemel kötü sonuçlar da durduk yere kredisini azaltacak.
ŞENOL GÜNEŞ, ARTIK LJAJIC’TEN YARARLANMAYA BAKSIN
Valla bizde yargıları gündelik sonuçlar belirliyor. Son haftalarda sadece Beşiktaş’ın değil, genel olarak birçok takımın sahaya sürdüğü kadrolarda gençlerin olması bana tercihten çok eksikliklerin yarattığı bir durum gibi geliyor. Bence Güneş’in asıl ısrar edeceği damar, “Ljajic gibi bir değerden nasıl daha fazla yararlanmalıyız?” olmalı. Gençlik aşısı ise genel bir kabuk değişiminden ziyade ölçülü bir hamlelerle gerçekleştirilmeli.
BEŞİKTAŞ AĞIR BASIYOR ANCAK BERABERLİK DE NORMAL SONUÇ
Beşiktaş saha, seyirci ve kadro açısından daha ağır basıyor. Lakin beraberlik de normal bir sonuç sayılır; ki bu durumda kazanan Başakşehir olacak. Ama bu derbidir, G.Saray da yenebilir. Galiba bundan böyle yarışta, ‘Üç büyükler’in birbirine takacağı her çelme, Avcı’nın takımına yarayacak...
BAŞAKŞEHİR İLE KASIMPAŞA KALIRSA, GÖNLÜM PAŞA’DA...
Finiş için bir şey söylemek için çok erken ama yarış bu iki takım arasında geçecekse gönlüm Kasımpaşa’dan yana. Çünkü seyir zevki açısından göze daha hoş gelen bir futbolları var. Diagne gibi bir forvet bence hiçbir takımda yok, hele ki Malatya’ya attığı üçüncü gol mesela, muazzamdı; çok klastı. Ayrıca ipi göğüslemeleri durumunda ilginç bir istatistiğe imza atılacak: Lig tarihinde ilk kez bir teknik direktör (Mustafa Denizli) dört ayrı takımla şampiyon olacak...
ASLAN 1 PUAN HEDEFLEMELİ
Lokomotiv, 4 maçta sıfır puanda. Dolayısıyla bir puan hedeflenmeli ve bu hedefin, üstesinden gelinebilir. Ama yine de şöyle bir durum var; Ruslar’ın kâğıt üstünde son iki maçta altı puan çıkarma ve Avrupa Ligi vizesi alma ihtimalleri var. Onlar da bu ihtimali gerçek kılmak için mücadele edecekler... Öte yandan cezalar tabii ki bu cephede geçerli değil; Galatasaray bu sezonki ‘ideal’ kadrosuyla sahaya çıkacak.
BİR KASIT YOK ANCAK ORTADA BiR SKANDAL VAR!
Yüz yıldır binlerce hakem hatası yapıldı, binlercesi daha yapılacak. 5 yıl önce Almanya’da auta giden topa gol verdi hakem! Göçek yanlış bir karar verdi, ben hayatım boyunca hakem hatalarında kasıt aramadım, bugün de aramam. Ancak Özkahya’nın TV’den pozisyonu defalarca seyredip, Göçek’e “Monitöre git” tavsiyesi vermemesini anlamak güç. Bu bir skandal. VAR’ın namusunu tartışmaya açan bir skandal. Kamuoyunun VAR’a inancını zedeleyen bir skandal. Sadece Galatasaraylılar değil, bence VAR’a inanan tüm sporseverler bir hayal kırıklığı yaşıyorlar şu anda.
KADRO KISITLI, DEVRE ARASI 2-3 TAKVİYE YAPMAK ŞART
Koeman’ın aldığı kararlar çoğunlukla doğru. Dörtlü savunmaya dönüş, Reyes’ten vazgeçiş, Eljif ve Valbuena üstüne kurulan oyun. Hepsi doğru. Ancak Fenerbahçe’nin kadrosu öyle kısıtlı ki, doğruları yapmanız sizi yarışa sokmaya yetmez. İki tane 1,90’lık forvete şişirme oyunu çok kısıtlı. Ama kulübede de genç Barış ve cam adam Ekici’den başka alternatif yok! Büyük takım, biraz da yetenekli futbolculara sahip olmalı, sadece gayretlilere değil. Devre arasında kadroya 2-3 yetenekli katmak zorundalar.
11 DORUKHAN İLE DE OLMAZ 11 RYAN BABEL’LE DE
İkisi bir arada olsa olmaz mı? Zaten evrenin kaidesi bu değil mi; hepimiz biraz olgun, biraz genç; biraz ağır, biraz dinamik; biraz zeki, biraz da çalışkan olsak güzel olmaz mı? Beşiktaş lüzumundan fazla yaşlıydı, takım generallerle doluydu, asker kalmamıştı. Güneş ekibe biraz gençlik, biraz dinamizm, biraz tutku enjekte etti; denge bulundu. 11 Dorukhan’la da şampiyon olamazsınız, 11 Babel’le de. Futbolda mesele doğru karışımı bulmak zaten.
DERBİLER BU SEZON YARIŞI ETKİLEMEYEBİLİR
Bu sene Beşiktaş-G.Saray-F. Bahçe arasındaki derbilerin hiçbiri yarışı etkileyemeyebilir; çünkü yarışa bile giremiyorlar şu anda! Ama Türkiye’yi umarım Şubat’ta da Avrupa’da temsil etmeye devam edecek iki temsilcimiz arasında zevkli bir maç bekliyorum ben. Nihat Kahveci, Türk futboluna kendini bir G.Saray golüyle tanıtmıştı, sıra Güven’de olabilir. Bülent Korkmaz bir Rapid maçıyla muhteşem serüveninin startını tescillemişti, sıra Ozan’da belki de! Genç Türklerin derbisi olacak bence.
HER TÜRLÜ SONUCA AÇIK BİR SEZON OLACAKTIR
Lig tarihinde İstanbul’un 3 büyüğünün üçünün birden ilk 3’ün dışında kaldığı sezon yok. Hepsinin ilk 2’nin dışında kaldığı tek bir sezon var (80-81)... Bu sezonun ezber bozabilecek, farklı bir zirve tablosu yaratabilecek bir havası olduğu ortada. Başakşehir ve Kasımpaşa da dahil, şampiyonluk hayali kuran her takımın iştahını kabartacak bir sezon bu. 6. şampiyon da çıkabilir; İstanbullu 3 büyükler, ilk üçün dışında da kalabilir. Her şeye açık bu sezon.
GALATASARAY, PUAN ALABİLECEK GÜCE SAHİP
G.Saray için sezonun en önemli maçı. Ligdeki ağır cezalar, ilk yarının sonuna kadar bellerini bükecek ama Moskova’da çok daha geniş bir kadroyla sahada olacaklar. Lokomotiv, iki haftada 5 puan kaybıyla bir anda şampiyonluk yarışından koptu ve umarım G.Saray da oradan en az beraberlik çıkararak Moskova ekibini Avrupa’dan saf dışı edecek. Fernando muhteşem bir dönüş yaptı, Rodrigues de futbolu özlemiş olmalı. Onlar sahadayken bence G.Saray oradan puan çıkaracak güçte.
TAKIM KAZANINCA GÜZEL AMA KAYBEDİNCE HAKEM!
Antalya maçında hakem kararları G.Saray’ın lehineydi. O maçta G.Saray 3 puan aldı. Hakem kararları Fatih Terim’e sorulduğunda, “Varmış, yokmuş geçin bunları” diyerek hakemlerimize sahip çıkmamız gerektiğini söyledi. Çok değil, 1-2 hafta sonra da bu söylemin tam tersini dillendirdi. Nasıl ki, hakem kararlarında bir standart arıyorsak, hakem kararlarından şikâyetin de bir standardı olmalı. Kazanınca her şey mükemmel, kaybedince, “Hakem, TFF..
FENERBAHÇE’NİN BULUNDUĞU YER ADETA BİR ŞAKA
Tam anlamıyla bir hayal kırıklığı şu anda yaşananlar. Yeni bir teknik adam getirseniz, bu takımın bu ruh haliyle o teknik adam da çok çabuk yıpranacak. Koeman ile devam etseniz olmuyor. Yapılacak tek şey, devre arası takviyelerle bu takımı ayağa kaldırmak. En azından şu anda bulunduğu sıralamadan çıkarmak. F.Bahçe, küme düşme hattı civarında. Şaka gibi.
ASLAR OYUNCULARI DA YENİDEN KAZANDIRIR
Şenol Güneş için “Formsuz” demiştim. Dayanağım da her yıl parlattığı oyunculardı. Ama “Bu sezon yok” demiştim. Ankaragücü maçında bir değil, birkaç oyuncuyu birden parlatacağının, bu oyuncuları geliştireceğinin sinyalini verdi. Kesinlikle bu yolda devam etmeli. Bu yolda devam eden Güneş, Pepe’yi de, Adriano’yu da, Babel’i de kazandırır yeniden takıma.
DERBİDE KAYBEDEN TARAF ÇOK BÜYÜK BİR YARA ALIR
G.saray, bir dönem Beşiktaş’ın yaşadığı travmayı yaşıyor. (Lucescu’lu dönemi ve 5 kırmızı kartlı Samsunspor maçını) G.Saray’ın Cem Papila’sı da Hüseyin Göçek oldu. Bu duygu hali G.Saray’ı ligden koparır. Ankaragücü’nü farklı geçen Beşiktaş, bu maçın favorisi bana göre. Kazanan da kaybeden de yarışa devam eder ama büyük yara alır.
KASIMPAŞA, F.BAHÇE’Yİ GEÇERSE İDDİALI OLUR
Ligin en çok gol atan takımı Kasımpaşa ile ligin en az gol yiyen takımı Başakşehir zirvede. Mustafa Denizli ile bambaşka bir takım oldu Kasımpaşa. Tek dezavantajları kadronun Başakşehir kadar zirve tecrübesi olmaması. Bu hafta F.Bahçe’yi geçerlerse yarışta en az Başakşehir kadar iddialı olurlar. Çünkü iyi oynuyorlar, iyi mücadele ediyorlar.
MOSKOVA’DA ZOR AMA 1 PUANA İNANIYORUM
Görünüşte Lokomotiv Moskova, grubun en zayıf takımı. G.Saray için ilk maç çok kolay geçmişti. Deplasmandaki maç o kadar kolay geçmeyecek. Fakat ben yine de ben 1 puan alınacağına inanıyorum.