Güncelleme Tarihi:
Galatasaray, UEFA Şampiyonlar Ligi A Grubu 6’ncı ve son maçında Danimarka ekibi Kopenhag’a deplasmanda 1-0 mağlup oldu. Bu skorla grubunu 5 puanla üçüncü sırada tamamlayan Sarı-kırmızılar, UEFA Avrupa Ligi’nde son 16 turu için play-off bileti aldı.
Ancak, bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde Sarı-kırmızılıların oyuncu değişikliğine hazırlanırken kalesinde gol görmesi ya da değişikliklerde geç kalması sosyal medyada çok tartışıldı. Kopenhag deplasmanında da maçın devre arasında değişiklik yapmayan Okan Buruk, golü kalesinde gördükten sonra hamlelerde bulundu. Buruk, bu sezon genelde Şampiyonlar Ligi’nde oyuncu değişikliklerini de 60 ya da 65’inci dakikadan sonra yaptı.
Kopenhag mağlubiyeti sonrası basın toplantısında “Hücumda bize enerji getirecek oyuncuları almayı düşündük, tam kenara geldiklerinde golü yedik” diyen Okan Buruk, “Aslında oyun beklediğimiz gibi oldu. Maç 0-0 giderken hücuma hareketlilik getirmek istedik. Oyuncular tam kenara geldiği anda maalesef gol yedik. Sonrasında farklı bir değişikliğe gittim" ifadelerini kullandı.
Peki, Okan Buruk’un oyuncu değişikliği stratejisini nasıl yorumlamak gerekiyor?
Galatasaray’ın oyuncu değişikliğine hazırlanırken kalesinde gol görmesi, grubunun ilk iki maçında da yaşandı. İlk hafta maçında Kopenhag karşısında 1-0 geriye düşen Sarı-kırmızılar, Okan Buruk'un oyuna hamle yapmak istediği esnada 58’inci dakikada gölü kalesinde görmüştü. Gurubun ikinci haftasında ise Galatasaray, Old Trafford'da Manchester United'ı 3-2 mağlup ederken de benzer senaryo yaşanmıştı. Bayern Münih maçında da Kazımcan Karataş’ın 60’ıncı dakikadan sonra oyundan alınması sosyal medyada tepkilere neden olmuştu.
‘ŞANSSIZLIK ŞU Kİ, GALATASARAY GOLLERİ 45 VE 60’INCI DAKİKALAR ARASI YEDİ’
Spor Yazarı Engin Kehale ise genel olarak duruma daha pozitif bakanlardan.
Galatasaray’ın bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde sadece İstanbul’da oynanan Kopenhag ve Manchester United maçlarında devre arasına yenik girdiğini hatırlatan Kehale, “Galatasaray bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde ilk yarıları çok kötü oynayarak geçirmedi. Yani iyi oynadığı oyunların ardından 45'te değişiklik yapması gerektiren bir durum olmadı. Ama şanssızlık şu ki 45 ve 60’ıncı dakikalar arası düzenli gol yedi. Bu durum eleme turlarından, son Kopenhag maçına kadar devam etti. Burada ya soyunma odasında bir reaksiyon verilmesi gerekiyordu ya da erken değişiklikler yapılmalıydı” dedi.
Opta verilerine göre bu yıl Şampiyonlar Ligi’nde oyuncu değişikliğiyle ilgili istatistikler paylaşan Kehale, “Şampiyonlar Ligi'nde 760 değişikliğin 116 tanesi 60’ıncı dakikadan önce yapılmış. Yüzdesel olarak bu rakam yüzde 15. Okan Buruk özelinde ise yüzde 13. Yani çok fazla bir fark yok. Ortalama olarak ilk değişiklik dakikasına bakıldığında da Galatasaray 12’nci sırada yer alıyor. Kopenhag ile Bayern Münih ise bizim üzerimizdeler. Kopenhag ilk değişikliğini en geç yapan ikinci takım. Bayern Münih de çoğunlukla değişikliği 65’inci dakikada yapmış. Aslında standartlardan çok sapmış bir Galatasaray görülmüyor. Ama gol yeme dakikaları çok aynı zaman dilimine denk geldiği için gün sonunda böyle yorumlanıyor” ifadelerini kullandı.
‘TEKNİK DİREKTÖR OLARAK BAZEN KARARSIZ KALDIĞIMIZ ANLAR ÇOK OLUYOR’
Süper Lig’de pek çok takım çalıştırmış teknik direktör Cihat Arslan, “İlk 45 dakika sonunda soyunma odasına girdiğinizde eğer oyuncu değiştirmezseniz bu durum, ilk yarıdan memnunum mesajıdır. Fakat Kopenhag maçı özelinde değerlendirdiğimizde, ilk 45 dakikadan memnun olunacak bir oyun var mıydı? Çok açık bir şekilde görülüyor ki yoktu” dedi ve ekledi:
“Ancak şu da var ki teknik direktörler olarak kararsız kaldığımız anlar çok oluyor. Okan Buruk da 'Müdahale edeyim mi, etmeyeyim mi?' kararsızlığını yaşıyor olabilir. Ne yazık ki bu da büyük zarar olarak dönüyor. Türk futbolu adına kazanmak zorunda olunan bir maçtı ama olmadı. Galatasaray’ın UEFA Avrupa Ligi’nde yoluna devam edecek iyi bir kadrosu bulunuyor. Şampiyonlar Ligi’nde oynadıkları Bayern Münih maçlarının seviyesine çıkarsalar, farklı şeyler izleyebiliriz.”
Teknik Sorumlu ve Spor Yorumcusu Semih Sezerli ise Okan Buruk'un son dönemde form düşüklüğü yaşadığını düşünüyor.
“Her teknik adamın kendine özgü bir stili vardır. Buna değişiklik zamanlamaları da dahil. Okan Buruk’a baktığımızda daha önce yaptığı pozitif işlerle çok daha iyilerini yapabileceğini hepimize gösterdi. Ancak son dönemde form düşüklüğü yaşadığını ve belirli kalıpların dışına çıkmadığını görüyoruz” diyen Sezerli, şu yorumu paylaştı:
“Bu durum üzülerek söylüyorum ki Galatasaray’ın Şampiyonlar Ligi macerasına olumsuz yönde etki yaptı. Bazen oyunu bazen oyuncuyu değiştirerek format değişikliğine gidersiniz. Galatasaray’ın tıkandığı noktalar daha çok oyunu değiştirmekten ziyade, fazlasıyla geciken oyuncu değişikliğine ek olarak Şampiyonlar Ligi’nin son iki maçında yanlış ilk 11 tercihi oldu. Bu durum sebebiyle Galatasaray avantajlı olacağı maçlarda geriye düşerek tüm konsantrasyonunu müsabakaya çevirmek adına harcadı. Kalenizde gol görmeden de sorunu tespit etmeli ve hamle yapabilmelisiniz. Skor odaklı hamle kararları, maçı ve turu kaybetmenize sebep olabiliyor ki oldu da…”
'ZAHA, TETE, ICARDİ VE KEREM OLUŞUMUNUN KAFASININ ÇOK KARIŞIK OYNADIĞI GÖRÜLÜYOR'
“Artık futbol güncelleniyor, değişiklik hakkı konusunda eliniz güçlendi” diyen Sezerli, “Buna pozitife çevirmek gerekebilir. Ancak 5 değişiklik var diye bunun tamamını kullanmak zorunda da değilsiniz. Bunlardan ziyade bence Galatasaray’ın asıl sorunu; başlangıç 11 tercihleri ve normalde başlangıç stratejisine çok iyi hazırlık yapan Okan Buruk’un son döneme bu konuda iyi girememesi” ifadelerini kullandı. Sezerli şöyle devam etti:
-- Seyrantepe’deki Manchester United maçına çıkan kadro ve stratejisi “ya tamam ya devam “ gibi oldu. Seyir zevki yüksekti ancak belki de o maçta turu kaybettik. Kopenhag’a karşı elimizde ilk oynadığımız müsabakaya karşın kuvvetli doneler varken Kopenhag’ın tuzağına düşmek iyi olmadı.
-- Merkezi çok iyi kapatıp kenara yönlendiren ve seni görsel olarak orta yapmaya mecbur bırakan rakibine karşı nasıl üstünlük kurarızı kurgulamak zorundaydı Galatasaray. Ve artık ileri 4’lü de Zaha, Tete, Icardi ve Kerem oluşumunun kafasının çok karışık oynadığını görsel olarak zengin gözüküp uygulamada problem yarattığını görmek gerekiyor. Okan Buruk’un tecrübesi ve modern teknik adamları örnek aldığını bildiğimiz için artık biraz daha farklı formüller üretmesi bekleniyor.
-- Bu şekilde davranarak ‘tercih hatası yaptıkları’ yönündeki eleştirilerin de önüne geçmeyi amaçlıyor olabilirler. Ayrıca spor psikoloğu olarak benim de alanda çok sık karşılaşıp çalıştığım konulardan biri olan antrenman performansının maç performansına yansımaması durumu olabilir. Birçok sporcu antrenmanlarda çok yüksek performanslar gösterirken maç stresi ve performans kaygısı sebebiyle maçlarda bu performans seviyesine ulaşmakta zorluk çekiyor.
-- Bu durum antrenörleri kadro kurarken ve oyuncu değişikliği yaparken zor durumda bırakabiliyor. Dünkü maçta da buna benzer bazı örnekler gördük. Yapılan oyuncu değişikliklerinin asıl amacı takımın saha içindeki gücünü yükseltmek olmalıyken dün Galatasaray için daha ziyade kadro tercih hatalarını düzeltmek için kullanıldı.
“Okan Buruk, üç değişiklik olan zamanlarda futbol oynamış bir antrenör ve belki de bazı oturmuş şeyleri değiştirmek çok kolay olmayabilir onun için” diyen Topaloğlu, “Ayrıca şampiyonlar ligi seviyesinde bazen antrenörler sporcuların maç ve antrenman performansından ziyade rakip analizlerine ve o rakibe karşı kuracakları sisteme göre oyuncu tercihlerinde bulunmayı tercih ediyorlar diye düşünüyorum” dedi.
Topaloğlu, “Bu da taraftarlar tarafından anlamsız bulunabiliyor. Bence antrenörlerin kendi analizlerini de çıkarttırıp bunları da incelemeleri performanslarını anlayabilmeleri açısından iyi birer yardımcı olacaktır. Hangi maçlarda hangi oyuncuları tercih ettikleri, hangi maçlarda kaç tane oyuncu değişikliğine gittikleri ve kaçıncı dakikalarda bunları yaptıklarını görmek mutlaka bir ışık tutacaktır onlara…” ifadelerini kullandı.
‘UEFA AVRUPA LİGİ’NDE SONUNA KADAR GİDERSELER BU KİMSEYİ ŞAŞIRTMAMALI’
Galatasaray bu sene kadro yapılanmasını Şampiyonlar Ligine göre yaptığının altını çizen Arda Topaloğlu, “Gruplara kaldı ve dünkü maça kadar da gruptan çıkma şansını sürdürdü. İyi ve zengin bir kadroya sahipler. Avrupa Liginde zorlanacakları maçlar elbette olacaktır ama sonuna kadar gitmeleri kimseyi şaşırtmamalı” ifadelerini kullandı.
Semih Sezerli ise "Konsantrasyonumuzu oyun dışına çektiğimiz sürece Avrupa Ligi’nde de bundan farklı bir süreç yaşamayız" dedi.
Sezerli, "Futbol hayatın ta kendisidir derler. Bizler biraz mutlu eden yalanlar ve mutsuz eden gerçekler arasında git gel yaşıyoruz. Futbolda da hayatta olduğu gibi nasıl başladığın değil nasıl bitirdiğin önemlidir. İşin gerçeği Bayern maçının bazı bölümleri bizi aldattı. Kağıt üstünde basit gözüken Kopenhag’ı Avrupa gayet tanıyordu. Aslında ilk maçta bu mesajı bize verdiler. Ancak biz ilerleyen süreçte oyundaki yamaları tamir edip güncelleme atmak yerine basın önünde Bayern’in Kopenhag’a karşı ne kadar motive oynayıp oynamadığını değerlendirmeye çalıştık ve anlamsız bir konunun içinde kaybolduk. Böyle devam edersek Avrupa Ligi’nde de bundan farklı bir süreç yaşamayız" ifadelerini kullandı.
Fotoğraflar: İHA, DHA