Güncelleme Tarihi:
Medipol Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk üç kupadaki hedeflerinden Arda Turan’ın durumuna, milli takımdan hakemlere kadar birçok konuda Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
"GELDİĞİMİZ NOKTADA İSTEDİKLERİMİZİ YAPTIK"
Buruk, Başakşehir’e geldikleri günden bugüne kadar belirledikleri hedeflere ulaştıklarını vurgulayarak, şunları dedi:
"Sezon başı yapılan anlaşmadan sonra ilk basın toplantımızda hedeflerimizi söylemiştik; yine şampiyonluğa oynayan bir takım, üst sıralarda yer alan takım, hedefleri olan bir takım. İlk hedefimiz de Şampiyonlar Ligi’ne katılmaktı ama bunda başarılı olamadık ve Avrupa Ligi’ne katılma şansını yakaladık. Ama hedefleri yüksek olan bir takım olarak görevimize başladık. Bu zor oldu çünkü iki sene de şampiyonluğu son haftalara kadar kovalayan ama sonuca ulaşamayan bir takım, geçen sene son maçta şampiyonluğu kaybetmiş, moral olarak son 6-7 maçlık periyotta 1 maç kazanan bir takımdı. Sezon öncesinde de bir değişim yaşadık, bir değişim içerisine girdik. Özellikle yaş ortalaması daha düşük bir takım yaratmaya çalıştık. Daha genç oyunculara yöneldik. Sadece transferin son günlerinde Mehmet Topal ve Martin Skrtel’i kadromuza kattık. Onlar da çok önemli, değerli, takıma liderlik yapabilecek oyuncular oldukları için onları tercih ettik. Geçen sezonu atlatmaya çalışıp toparlanmaya çalışan yeni bir ekip, yeni bir teknik heyet ile yenilik içerisinde sezona başladık. Ama sezon başı tam olarak istediğimiz zamanda transferleri yetiştiremedik. Sezon başı kamp dönemini stopersiz geçirdik. Elimizde sadece Chedjou vardı. Chedjou kampa giderken stoper bölgesinde ilk düşündüğümüz oyuncu değildi. Ama daha sonra bizim birinci oyuncumuz oldu. Transfer dönemi sonunda da ona izin verdik, başka takıma gitti. Bizim için zorlu bir dönemdi, yenilenen, başarıya aç bir ekip, bu takımı motive etmek çok önemliydi. Şu anda geldiğimiz noktada günbegün istediklerimizi yaptığımızı düşünüyorum. Bu gelişimde özellikle hem kulüp yapısı hem başkanımız, yönetim kurulumuz, teknik heyet ve oyuncular ile iletişim çok büyük önem taşıyor."
"SÜREKLİ YÜKSELİŞ İÇİNDE OLAN BİR TAKIM OLDUK"
Takımın geçen sezonun sonunu kötü bitirdiğini hatırlatan ve bu sezona da iyi bir giriş yapamadıklarını hatırlatan Buruk, "Geçen sezon kazanamadan bitiren bir takım vardı. Kazanan takımdan son 6-7 hafta sadece 1 maç kazanan bir takıma iş dönmüştü, bunun bir psikolojik olarak çöküşü vardı. Bunu yeniden toparlamak önemliydi. Bizim sezon başındaki iki önemli oyuncumuz Mahmut ve İrfan Can; Olympiakos maçında Mahmut sakatlandı, İrfan kırmızı kart gördü. Daha sonra ligdeki maçta İrfan’ın kırmızı kart görmesi, Clichy’nin sakatlığı, stoper bölgesindeki eksiklikler gibi birçok sorunumuz vardı. Biz takım olarak 4’üncü haftadan itibaren takım olma yolunda kadromuzu tamamladık. İlk yarının sonuna kadar günbegün yeni katıldığım bir takımı tanımaya başladım. Birçok oyuncunun hangi mevkide neler yapabileceğini, oyuna girince neler yapabileceğini bilmem için bir süreç gerekliydi. Bu dönemde benim de yaptığım hatalar oldu. Bazen deniyorsunuz ve denedikleriniz doğru olmayabiliyor. Oyuncuların hataları oldu, benim hatalarım oldu ama ilk yarının sonuna doğru baktığımızda sürekli yükselişte olan bir takım olduk. Benim için en değerlisi bu. İkinci yarıya da aynı şekilde devam etmemiz gerekiyor" diye konuştu.
"ZOR BİR FİKSTÜRE GİRECEĞİZ"
Ligin ikinci yarısına zor bir fikstür ile gireceklerini dile getiren Buruk, "Çok zor bir fikstüre gireceğiz, Türkiye Kupası’yla başlayan ve ligle devam eden belki Avrupa Kupası’nda bir sonraki turlarla devam eden çok yoğun bir temponun içerisine gireceğiz. Burada hem kadromuzu doğru kullanmamıza hem de bu bölümlerde yenilenmeyi yapmaya ve takımı hep hazır tutmaya çok ihtiyaç var. Burada gidiş yolumuzu belirleyecek haftalar, ligde de en zor maçlarımızın olduğu 5-6 haftalık periyot bizim için çok daha çetin geçecek. Buna iyi hazırlanmamız gerekiyor, özellikle kamp bunun için çok önemli. Onun yanında baktığımızda bizim takım olarak, oyun olarak özellikle ilk yarının sonuna doğru çok daha geliştiğimizi görüyoruz. Avrupa Kupası maçı oynadık, Mönchengladbach galibiyeti, daha sonra da içeride bir Konya beraberliğimiz oldu ama son 2 maç Kayseri ve Kasımpaşa maçı hem oyun, pozisyon olarak hem de gol açısından önemliydi. Oyun olarak ne kadar geliştiğimizi, oyuncularımızın performanslarının arttığını görüyoruz. O yüzden ikinci yarının başlangıcı bizim için çok daha farklı, çok daha önemli olacak. Çok iyi başlayıp özellikle bu zorlu periyotta, ligde iyi sonuçlar almamız gerekiyor" ifadelerini kullandı.
"SİVASSPOR DOĞRU BİR TAKIM ORTAMI YARATTI"
Ligdeki şampiyonluk yarışında herkesin birbirine yakın olduğunu söyleyen Buruk, "Şu anda dışarıdan bakıldığında herkesin birbirine yakın olduğu ve dışarıdan seyredenlerin belki ikinci yarı için ’çok çekişmeli, herkes her şeyi yapabilir, herkesin yarışın içerisinde olduğunu’ söylediği bir lig. Bunu hep söylüyorum; şu anda şampiyonluk yarışının içinde olan, bunu hayal eden birçok hoca ve futbolcu var. Bu da tabii ki bir çekişmeye yol açacak. Futbolun güzelliği; ne kadar çok takım şampiyonluk yarışının içerisinde ise o kadar çok seyirci, haber, maçlara olan ilgi demek, bu çok önemli. Tabii ki her zaman kurulan kadrolar ve harcanan paralar size şampiyonluğu getirmiyor. Önemli olan burada takım olabilmek. İlk yarı Sivasspor bu anlamda çok doğru bir takım ortamı yarattı, puan ve sonuç olarak da çok başarılı oldular. Buradan şunu anlıyoruz; yaptığınız transferlerden çok, takım olmak önemli. İkinci yarıda da takım olgusunu devam ettirebilen ve sahada performansını doğru bir şekilde ortaya koyabilen takımlar lig yarışının, şampiyonluk yarışının içerisinde olacak. Herkes şampiyon olabilir, bu sene herkesin söylediği gibi sürpriz bir şekilde şampiyonluk da çıkabilir. Bazı takımları buna uzak görsek de bütün takımların 3 puanlık sistemde birbirine yakın olduğunu düşünüyorum. Bununla ilgili geçen seneki Beşiktaş örneği çok net; arkadan geldi ve çok büyük puan farkı vardı ama neredeyse şampiyonluk yarışının içerisine girdi. O yüzden üst üste kazanılan seriler, maçlar her takımı şampiyonluk yarışı içerisine tekrar sokacaktır. Tabii ki özellikle şampiyonluk yarışı, Türkiye Kupası ikisi de bizim için çok önemli hedefler. Avrupa Kupası’nda tur tur giderek düşünmek gerekiyor, bu turu geçmek için elimizden gelen çabayı sarf etmemiz lazım. Sonuçta iyi bir takıma karşı oynayacağız, ilerleyen turlarda bundan daha iyi takımlar da gelebilir. Tur tur giderek düşünmek gerekiyor. Lig yarışı ve kupa yarışında iddialı olduğumuzu ve ikisinin içerisinde de olmak istediğimizi söyleyebiliriz" diye konuştu.
"SAKATLIKLAR NEDENİYLE SAVUNMADA SORUN YAŞADIK"
Transfer konusuna da değinen genç teknik adam şunları söyledi:
"Mevkisel olarak saha içinde içerisinde yerleşimimizde sayısal olarak bir eksikliğimiz yok. Ligin ilk yarısında sağ bekte Caiçara sakatlandı ve aynı anda Uğur Uçar da sakatlandı. Sağ bekte oynayacak oyuncumuz kalmadı. Ponck’u, Aziz Behic’i oraya koyduk hatta bir maçın ilerleyen anlarında Kerim Frei’ı bile orada değerlendirdik. Böyle şansızlıklar her takımın başına gelebiliyor. İleride bu ihtiyaca göre karar vereceğiz. Orta saha mevkisinde de sıkıntılar yaşadık ama orayı doğru şekilde kapattık. Kenarlarda ve forvet hattında sayımız gayet iyi. Özellikle savunma bölgesinde kenarda iki oyuncu sakatlanınca sıkıntı yaşadık. 31 Ocak’a kadar kendi durumumuzu göreceğiz. O zaman daha sağlıklı bir değerlendirme yapabiliriz. Takımdan ayrılacak oyuncular olabilir, bizim takviye yapmak isteyeceğimiz oyuncular olabilir. Transferde acele etmeyeceğiz. Hiç transfer de yapmayabiliriz, 1-2 transferle de kapatabiliriz."
"HEDEF BAŞAKŞEHİR İLE ŞAMPİYONLUK"
Başakşehir’in yarıştığı üç kulvarda da hedefleri olduğunu belirten Okan Buruk, "Bizim için başarı, çalıştığımız o seneki takımın elde ettiği başarıdır. Akhisarspor ile Türkiye Kupası kazandık ve o takıma Avrupa hedefi koymuştuk. Ligde başaramadık ama takımı Avrupa’ya götürdük. Kupa kazanmak benim için çok değerliydi. Geçen sezon ’12 puanlı Rizespor’u ligde tutacağız, takımı ilk 10’a sokacağız’ diye hedef koyduk ve orada Rize halkıyla bunu başardık. Bu sezonki hedef de Başakşehir takımıyla şampiyonluğa ulaşabilmek. Türkiye Kupası ve Avrupa var; bu 3 kulvarda en iyisini yapabilmek" dedi.
"TÜRK TEKNİK ADAM OLARAK YURT DIŞINDA ÇALIŞMA HEDEFİM VAR"
Türk teknik adamların Avrupa’da görev alması gerektiğini anlatan Buruk, "Avrupa’ya gidebilirsek ve Avrupa’daki genç futbolcularımızın ulaştığı başarıya ulaşabilirsek, teknik adamlar da Avrupa’da görev alabilirse bu çok yararlı olacak. Tüm teknik adamlar için bunun hedef olması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye’de iyi giden periyotlardan sonra yurt dışına gitmek önemli. Benim için en önemli hedeflerden birsi de Türk teknik adam olarak yurt dışına gidebilmek" şeklinde konuştu.
"ŞENOL GÜNEŞ VE EKİBİNİ BAŞARILI BULUYORUM"
Milli takımın yakaladığı başarının önemine değinen Buruk, "Şenol Güneş ve ekibini çok başarılı buluyorum. Yıllar sonra şampiyonaya katılmak önemli ve değerli. Daha önceki dönemlerde Fatih Terim’in, yine Şenol Güneş’in ve Mustafa Denizli’nin yaptıkları Türk futbolunun Avrupa ve Dünya kupalarında yer alması çok önemli. İlerleyen zamanda bize de böyle bir görev verilirse herkes seve seve milli takım teknik direktörlüğünü yapar. Bunun karşılığı yoktur. O bayrağın altında olmak, o formayla sahaya çıkan takımın başında olmak karşılığı olmayan bir durum. Özellikle son dönemde Şenol Güneş’in yaptığı çok önemli işler var. Bizim de böyle bir görevde olmamız büyük bir onur olur" açıklamasında bulundu.
"İYİ OLAN TÜRK OYUNCU KENDİSİNE YER BULUR"
Doğru oyuncu yetiştirildiğinde Türk futbolcuların her yerde kendilerine yer bulacağını dile getiren Buruk, "Konu yabancı oyuncu ya da yabancı sayısı değil. İyi olan Türk oyuncu kendisine yer bulur. En iyi seviyede olan elit oyuncular hem Türkiye’de hem de dünyada formayı alır. Önemli olan doğru oyuncular yetiştirmek. ’Yabancı oyuncusu sayısı var ve oyuncu çıkmıyor’, gerçekçi değil. Doğru oyuncuyu yetiştirirsek Premier Lig’de de, Serie A’da da, La Liga’da da oynuyor. Önemli olan altyapılarımızı daha gerçekçi hale getirelim. Konu yabancı oyuncu kuralı değil; en kötüsü, yabancı oyuncuya muhtaç kalıyorsunuz. Daha iyi Türk oyuncular yetiştiğinde ben de takımımda daha çok Türk oyuncuyu görmek isterim. Elit oyuncu ve kendi takımınızda oynayacak oyuncuyu bulamıyorsunuz. Biz iyi oyuncular yetiştirdiğimizde Avrupa’da da Türkiye’de de formayı alır" diye konuştu.
"ARDA DÖNERSE KUCAKLARIM, KAPIMI AÇARIM"
Takımın Antalya kampında yer almayan Arda Turan için ise Buruk, "Arda’nın kulübümüzün yönetimiyle bir görüşmesi oldu. Görüşmenin tam içeriğini bilmiyorum. Yönetim bana hangi oyuncuyu verirse ve hangi oyuncuyla çalışmamı isterse çalışacağım. Arda benim çok sevdiğim, çok değer verdiğim birisi ve oyuncu olarak da iyi ve kaliteli bir oyuncu. Arda ile böyle bir gelişme olursa, bir teknik adam olarak tüm oyuncularımı kucaklarım ve kapımı açarım" ifadelerini kullandı.
"FUTBOLDA HATA YAPANLAR SADECE HAKEMLER DEĞİL"
Her kötü sonuçta hakemlerin eleştirilmesinin doğru olmadığını belirten Buruk, "Her yıl daha da ileri gittiğini ve geliştiğini görüyoruz. VAR içinde de hatalar oluyor, dünyada da bu hatalar oluyor. Benim hoşuma giden; son maçımızı genç bir hakem yönetti, Süper Lig’deki ikinci maçıydı, bu benim çok hoşuma gitti. Yeni hakemler çıkartmamız lazım, onları daha güçlü, daha güvenli ortaya çıkarmamız gerekiyor. Tabii ki aksaklıklar ve hatalar oluyor. Futbolda hata yapanlar sadece hakemler değil. Biz bunu çok büyütüyoruz ve başarısızlıklarımızın arkasına sığınmak için hakemleri koyuyoruz. Bunu belki zaman zaman ben de yaptım. Her kötü giden sonuçta, her kötü giden yılda hakemlerin hedef gösterilmesini doğru bulmuyorum. Hakemlik camiası da kendisini daha iyi ortaya koymalı. Daha konsantre, maçları daha önemseyen bir yapı olmalı. Orada da genç ve yeni hakemlere çok ihtiyaç var, değişime ihtiyaç var, o da zamanla olacaktır. Genç bir hakemin, ikinci maçına çıkan hakemin ismini okuyunca çok mutlu oldum. Çok da güzel maç yönetti. İnşallah ikinci yarıda daha çok genç hakem çıkar. Bizim de onlara destek olmamız gerekiyor. Hep hakemleri konuşuyoruz ama ne teknik adamların, ne başkanların, ne futbolcuların, ne de taraftarların hatalarını konuşmuyoruz. Onların da hataları var, onların da kendisini toparlaması gerekiyor ama daha çok destek olmamız gerekiyor" diye konuştu.
"İRFAN’I AVRUPA’NIN İYİ TAKIMLARINDA GÖRMEK İSTERİM"
Başakşehir’in milli oyuncusu İrfan Can Kahveci’nin çok önemli bir yetenek olduğunu da söyleyen Okan Buruk, "İrfan’ın oyuncu olarak kalitesi tartışılmaz. Türk futbolunun önemli sol ayaklarından birisi. Oyunu doğru oynadığında İrfan hem Türk milli takımının hem bizim takımımızın hem de Avrupa takımlarının görmek isteyeceği bir oyuncu olacaktır. İrfan’ın her zaman kendini geliştirmeye ihtiyacı var. Oyunun toplu yönünden sonra topsuz yönünü de iyi oynamaya başladı. Çok kaliteli bir sol ayak. Şutları, ortaları, çalımı, driplingleri ki bizim takımımızın en çok dripling yapan oyuncusu. Bu tarz oyuncular çok değerli. Gelişimini tamamladığında Avrupa çapında bir oyuncu olacak .Ne kadar değerli bir oyuncu olduğunu onunla konuşuyoruz. İrfan’ı Avrupa’nın iyi takımlarında görmek isterim" dedi.