OĞUZ’UN GECESİ

Biz bunlara dalmışken çok önemli mücadeleler  yaşanıyor basketbolda, Eurolig'de.
Ancak ne yazık ki  yegane temsilcimiz Fenerbahçe devam edebiliyor yola.
Fenerbahçeli basketbolcular dün akşam da bunun mücadelesini verdiler.

 
Akşama iyi başlayan sarı-lacivertliler ilk dakikalarda 7-0 lık seri dahi yakaladılar.
Tek problem bu dakikalarda takımın biraz dağınık oynamasıydı, hızlı hücum yapayım derken biraz telaşlı hücum yaptılar.
İnişli çıkışlı bir maçın ardından da son dakikalarda Mrsic'in takımı sırtlamasıyla ilk on altının içine girmeyi başardı Fenerbahçe.
Bu gerçekten Türk basketbolu adına önemli idi, çünkü dedik ya tek temsilcimiz var şimdi Avrupa'da.
 
Genel anlamda Fenerbahçe'nin geniş bir takım kadrosu var, bir  oyuncu çıktığı zaman onun yerini dolduracak ve kesinlikle çıkanı aratmayacak kalitede oyuncularla dolu.
Tabi her basketbolcunun kalitesi birbiriyle aynı değil.

Örneğin;  Vidmar ve Semih maalesef yaptıkları hatalarla bizi ekran başında çileden çıkartıyorlar.
İki genç oyuncu ve ikisi de gelişmeye çok açık, yetenekli basketbolcular.
Ama çalışmıyorlar ve kendilerini geliştirmiyorlar.
Bunu en iyi Oğuz ile karşılaştırarak gösterebiliriz.
Oğuz gün geçtikçe basketbolunu daha da geliştiriyor, hem savunmada hem de iç ve dış atışlarla gitgide artan bir performansı var.
Bu akşam Semih’e yaptığı ve Semih’in de smaçla süslediği öyle bir asisti vardı ki alkışı hak etti.
Gerçekten süper bir oyun sergiledi Oğuz.
Hem içerden hem de dışardan atışlarla takımına çok önemli bir destek verdi.
Diğer takım arkadaşlarının sayı problemi yaşadığı zamanlarda ortaya çıkarak rakip takımla aradaki farkın açılmasına önemli ölçüde engel oldu.
Takımın son dakikalara kadar tutunmasını sağlayarak sonuçta da istenen fark sağlanamasa da turun atlanmasına katkısı çok büyük oldu.
 
Tüm bunların yanında Semih ve Vidmar performansları ile Oğuz'un yanından bile geçemediler.
Ellerinden geleni yaptılar belki ama bu iki oyuncunun daha fazla çalışması ve kendilerini geliştirmeleri gerekiyor.
 
Vidmar özellikle genç olması dolayısıyla çok büyük umutlarla geldi Türkiye 'ye ancak oynadığı süre boyunca oyununda çok fazla bir gelişme yaşanmadı.
Semih ise Türk bir basketbolcu olarak belki de Hido gibi Mehmet Okur gibi NBA 'de oynar ve bizleri gururlandırır diye düşünüyorduk.Hatta belki sakatlanmasaydı şansını da deneyecekti ama hem geçen sene hem de bu seneye genel olarak bakıldığında çok fazla bir aşama kaydedemedi.
 
Maça geri dönersek; ilk yarıya nasıl hızlı başladılarsa Sarı-Lacivertliler, ikinci yarıda da o kadar dağınık başladılar.
Ancak son periyoda gelindiğinde Mrsic yine aldı sazı eline ve maçın büyük bir bölümünde yapamadığını sonunda yaptı ve maçı almamızı sağlayan sayıları buldu.
 
Maçın en skoreri tabi ki maçın başından sonuna kadar konsantrasyonunu koruyan ve takımını sırtlayan Oğuz oldu. Hem kariyer rekorunu kırdı hem de gecenin MVP’si oldu. Ayrıca 1 ribaund daha alsaydı 27 sayı 10 ribaundla duble duble yapacaktı. Neyse bir daha ki sefere artık.

Tebrikler Oğuz , tebrikler Fenerbahçe...