Güncelleme Tarihi:
Süper Lig’de son dönemde çıkış yapan genç futbolculardan biri de Alanyaspor’un kanat oyuncusu Oğuz Aydın oldu.
34 maçta 9 gol ve 7 asistle takımına katkı sağlayan Aydın, fizik gücü ve bitirici vuruşlarıyla futbolseverlerden tam not aldı.
Vincenzo Montella tarafından A Milli Takım’ın EURO 2024’e hazırlık kapsamında oynadığı Macaristan ve Avusturya maçlarına davet edilen Aydın, başarısını taçlandırdı.
Süper Lig devlerinin peşinde olduğu yıldız futbolcu; Türkiye kariyerine başlangıç aşaması, Francesco Farioli, Fatih Tekke, transfer iddiaları, Vincenzo Montella ve EURO 2024 hedefleriyle ilgili düşüncelerini paylaştı.
ALANYASPOR’UN 23 YAŞINDAKİ YILDIZI OĞUZ AYDIN’IN ÖZEL AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
“ŞU AN AZ ALKMAAR ALTYAPISINDAKİ EĞİTİMLERİN EKMEĞİNİ YİYORUM”
Futbola Hollanda’da başladın ve 15 yaşında Bucaspor’a transfer olarak Türkiye kariyerine adım attın. Genç yaşta ülke değiştirerek bu riski göze almak futboluna neler kattı?
Hollanda’da AZ Alkmaar altyapısında oynadım. Orada altyapı eğitimine çok önem veriyorlardı. Her şey belli bir sisteme göre gidiyordu. Teknik, taktik ve oyun bilgisine yönelik eğitimler alıyorduk. AZ Alkmaar’da çok iyi yüklemeler yaptılar. Zaten şu an onun ekmeğini yiyorum diye düşünüyorum. Türkiye’ye ilk geldiğimde tekniğim vardı ve sağlam bir oyun bilgim bulunuyordu ama fiziksel nedenlerden dolayı epey zorlandım. Çünkü Türkiye’de futbol fiziksel dayanıklılık üzerine kuruluydu. Bucaspor’a gittiğimde bireysel antrenmanlara başlamıştım ve zayıf olduğum için çok zorlanıyordum. Kas kütlem resmen yoktu.
“BUCASPOR’DAKİ ZAMANLARIMDA HEM DİBİ HEM DE ZİRVEYİ GÖRDÜM”
Bucaspor 1928’de 47 maçta 12 gol ve 3 asistlik performansınla o sezon dikkatleri üzerine çekmiştin. Performansınla lige ve atmosfere aslında erkenden alıştığını görüyoruz.
Bucaspor’daki zamanlarımda hem dibi hem de zirveyi gördüm. Bucaspor, 2 sene küme düşmüştü ve ben de o zamanlar oradaydım. Hatta orada 17 yaşında ilk maçıma çıkmıştım. Ayrıca milli takımımızın alt yaş kategorilerine davet edilmiştim. Zor zamanlardı ama Başkan Cihan Aktaş’ın gelmesinden sonra Bucaspor’da başarılı zamanlar yaşadık. O sene bir üst lige çıkmak için oynadık ve takımda çok güzel bir aile ortamı vardı. Başkanımız bana çok önem veriyor, ilgi gösteriyordu. Ben de bunu hissederek çok iyi bir sezon geçirdim. O sezon play-off oynayarak şampiyonluğa ulaştık. O dönem menajerim yoktu ama transfer için başkanımızı arayan bazı kulüpler oluyordu. Ben futboluma bakıyordum ve o konularla ilgilenmiyordum.
“FARİOLİ, ‘POTANSİYELİN ÇOK YÜKSEK. ÇOK İYİ BİR YETENEĞİN VAR’ DİYORDU”
Alanyaspor’daki ilk döneminde beraber çalıştığın, genç futbolculara fırsat vermesiyle bilinen teknik direktör Francesco Farioli ile çalışmak futbolunu nasıl etkiledi?
Francesco Farioli, bana inanılmaz şeyler kattı. Gençlere çok önem veriyordu ve üzerimize fazlasıyla düşüyordu. Antrenmanlardan sonra ekstra programlar yaparak çok iyi ilgileniyordu. Onun oyun taktiğinde futbolu tam anlamıyla hakkını vererek oynamak vardı. Zaten biz de bunu gerçekleştiriyorduk. Hatta o sene ligde 5.olduk ve az bir puan farkıyla Avrupa Kupalarına katılma hakkını kaçırdık. Farioli önderliğinde o dönem çok güzel bir futbol sergiledik diye düşünüyorum. Farioli, daha çok bitirici özelliğime vurgu yapıyordu. Onun taktiğinde geriden çıkma vardı ama top ön bölgeye gidince de atağı sonuçlandırmak gerekiyordu. Çünkü gerideki oyuncular o kadar çaba sarf ederken atağı güzel sonuçlandırmamamız olmazdı. Farioli, “Potansiyelin çok yüksek. Çok iyi bir yeteneğin var. Çalışarak çok iyi yerlere gelebilirsin” diyordu. Biz de işte bunun üzerinde durarak daha çok çalıştık. Zaten çok çalışkan bir futbolcuydum. O yüzden bunun üstesinden geldik diye düşünüyorum.
“KÖTÜ BİR GİDİŞATIMIZ VARDI AMA ŞİMDİ AVRUPA KUPASINA KATILMA ŞANSIMIZ VAR”
Süper Lig’deki son 5 maçta 4 galibiyet ve 1 beraberlik alarak çıkışınızı sürdürdünüz. Son maçlara girilirken hedeflerinizden bahseder misin? Ligde Trabzonspor ve Beşiktaş maçlarını da zorlanmadan geçmeyi başarmıştınız.
Süper Lig’de bir dönem kötü gidişatımız vardı. İlk başlarda kümede kalma mücadelesi veriyoruz gibi görünüyordu ama şimdi güzel puanlar topladığımız için Avrupa Kupalarına katılabiliriz. Üst düzey takımların taraftarlarına karşı oynamak, onların arasında mücadele vermek inanılmaz güzel bir duygu. Büyük takımlara karşı oynadığımızda daha farklı bir motivasyonla oynuyoruz ama ben yine de her maça aynı motivasyonla çıkmaya çalışıyorum. Sonuçta hem kendin hem de takım için oynuyorsun. O yüzden elimden geleni yapmam gerekiyor.
“FATİH TEKKE, TAKIMDAKİ HER ŞEYİ ÇOK İYİ YÖNETTİ VE BURADA BİR AİLE ORTAMI KURDU”
Teknik direktör Fatih Tekke, Alanyaspor’un başarılı sonuçlar almasında pay sahiplerinden biri oldu. Fatih Hoca’nın takım yönetimi ve futbolcularıyla olan iletişimi hakkında gözlemlerin nelerdir?
Fatih Tekke, bence inanılmaz bir hoca diye düşünüyorum. Biliyorsunuz Fatih Hoca’nın takıma ilk geldiği dönem biraz kötü durumdaydık. Fatih Hoca, küme düşmeyeceğimizden ve kötü sonuçların bir gün sona ereceğinden emindi. Burada pozitif atmosfer ve güzel bir aile ortamı kurdu. Takımdaki her şeyi çok iyi yönetti ve bize taktiklerini çok iyi öğretti. Şu an Alanyaspor güzel bir futbol oynuyor. Bunu zaten herkes görüyor. Futbolcularıyla olan diyaloğu da harika durumda. Herkese eşit davranıyor ve oyuncularıyla güzel bir şekilde ilgileniyor. Antrenmanlardan sonra da sahada kalmaya devam ediyor. Bana kafa topu ve sol ayak çalışması yaptırıyor. Fatih Hoca da bitirici özelliğime vurgu yapıyor. Geçen sene pozisyonların sonuna kadar gitmeme rağmen skora çok katkı sağlayamamıştım. Ama bu sene skora daha çok katkı verdiğimi düşünüyorum. Fatih Tekke, o yüzden bitirici özelliğimi devam ettirmemi istiyor.
“BİR GÜN ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDE DE MÜCADELE ETMEK İSTİYORUM”
Şimdiye kadar oynadığın 34 maçta 9 gol ve 7 asistlik performansınla dikkat çektin. Bireysel performansınla ilgili neler söylemek istersin? Bu etkileyici seviyeye gelmek için yaptığın çalışmalardan da bahseder misin?
Sürekli maçın içinde oluyorum ve oyundan kopmuyorum. Hedeflerimin arkasından gidiyorum. Mental ve fiziksel gelişimime yönelik özel eğitimler alıyorum. Çok çalışarak iyi yerlere geleceğimi düşünüyorum. Skora daha çok katkı yaparak buradan EURO 2024’e gidip, ay-yıldızlı formayı terletmek istiyorum. A Milli Takım’da kalıcı olup, orada iyi maçlar oynayarak ülkemi temsil etmek istiyorum. İnşallah ileride transfer olduğumda Avrupa’da futbol hayatımı devam ettirmek istiyorum. Bir gün Şampiyonlar Ligi gibi Avrupa maçlarında da oynamayı hedefliyorum. Güzel başarılar kazanmak istiyorum.
“KYLIAN MBAPPE’Yİ İDOL OLARAK GÖRÜYORUM”
Her iki kanatta da oynayabilen, son 5 maçta 3 gol ve 2 asistle takımına katkı sağlayan bir futbolcusun. Kendine örnek aldığın bir futbolcu var mı? Ayrıca ileride oynamak istediğin, kendine yakın bulduğun bir lig bulunuyor mu?
Çok beğendiğim bir futbolcu olduğu için Kylian Mbappé’yi izliyorum ve onu idol olarak görüyorum. Sonuçta şimdiye kadar yaptıkları ortada. Onun oyun stilini kendime benzetiyorum. Onun nasıl oynadığını ve nereye doğru koşu yaptığını izliyorum. Ona göre de elimden geldiği şekilde Mbappé’nin yaptıklarını yapmaya çalışıyorum. Avrupa’daki büyük ligleri de takip eden bir futbolcuyum. Bir gün oynamak istediğim 3 ligi söylemek gerekirse; Fransa, İtalya ve İspanya demek isterim. İnşallah ileride bu liglerde oynarım. Fizik ve mantalite açısından kendimi bu liglere daha yakın buluyorum.
Etkili futboluna bağlı olarak son dönemde ismin 4 büyüklerle anılıyor. Hakkındaki transfer iddialarıyla ilgili neler söylemek istersin?
Lig hala devam ettiği için şu an bu konularla ilgili bir şey konuşmanın erken olacağını düşünüyorum. Zaten menajerim bu konularla ilgileniyor. Şu an sadece futboluma bakıp, en iyisini yapmaya çalışıyorum. Sezon sonunda zaten hepimiz göreceğiz. Hayırlısı neyse o olacak.
“MİLYONLARCA KİŞİ ARASINDAN MİLLİ TAKIMA SEÇİLMEK RÜYA GİBİ BİR OLAY”
A Milli Takım’ın Macaristan ve Avusturya ile oynadığı hazırlık maçlarına davet edilerek bu heyecanı ilk kez yaşadın. Milli takıma davet aldığın andaki duygularını anlatır mısın?
O sırada Hollanda’da ailemin yanındaydım. Sahur için kalktığım vakit kulüpten aramışlardı. Haberi alır almaz ilk önce bir alt kata annemin yanına koştum. Annem sevinçten gözyaşı döktü. O duygu çok güzeldi. Ailemden herkese haber verdim. Sonuçta milyonlarca kişi arasından seçilmek inanılmaz bir gururdu. Milli takım kampına gittiğimde bir rüyanın içinde gibiydim. İnanılmaz bir duyguya sahiptim. İlk antrenmana çıktığımda biraz sakinleştim. Tesislere ilk geldiğimde etrafıma baktım ve atmosferi yaşadım. Kendi kendime, ‘İşte sen de buradasın!’ dedim. A Milli Takım’da oynamak; benim için tarif edilemez bir hedef, rüya gibi bir olaydı. Çok şükür bu rüyayı gerçekleştirdim. Bunu devam ettirip, orada kalıcı olmak istiyorum.
“EURO 2024’Ü ŞAMPİYON OLARAK BİTİRME ŞANSIMIZ OLDUKÇA FAZLA”
Vincenzo Montella’nın taktiksel tarzı ve EURO 2024’deki başarı şansımızı değerlendirir misin?
EURO 2024’ü gelebileceğimiz en iyi yerde bitirmek istiyoruz. Çok iyi bir takıma sahip olduğumuza inanıyorum. Hocamız Montella’nın çok iyi bir taktiksel anlayışı var. Ayrıca oyuncularıyla olan iletişimi harikaydı. Herkese sıcakkanlı davranıyor ve bire bir olarak ilgileniyor. Her futbolcusuyla en az iki defa konuşuyor. Her gün oynadığımız pozisyonlara göre analizler yapıyor. Neleri daha iyi yapmamız gerektiğini söyleyerek bize eksik yanlarımızı da anlatıyor. O yüzden gerçekten çok iyi bir teknik direktör. Bence bu yüzden başarılı olmak için şansımız çok yüksek. Güzel sonuçlar alacağımıza olan inancım tam. Yani EURO 2024’ü şampiyon olarak bitirme şansımız oldukça fazla.
“ARDA, KENAN VE CAN YILMAZ YAŞLARINA GÖRE FAZLASIYLA İYİ DURUMDALAR”
A Milli Takımımızın senin gibi dikkat çeken gençlerinden olan Arda Güler, Kenan Yıldız ve Can Yılmaz Uzun’un potansiyeliyle ilgili gözlemlerin nelerdir?
3 takım arkadaşım da gerçekten inanılmaz seviyedeler. Yaşlarına göre fazlasıyla iyi durumdalar. Arda ve Kenan, zaten 2024 yılının en iyi 50 genç yeteneği listesinde yer almıştı. Oynadıkları takımlardan da ne kadar yetenekli oldukları zaten belli oluyor. İnşallah bu çıkışlarını devam ettirirler. Arda Güler, harika bir futbolcu olmasının yanı sıra iyi de bir insan. Gerçekten çok karakterli ve sıcakkanlı bir isim.