Öğretmen olmak isterken, şampiyon oldu
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Şubat 10, 2013 12:40
Avrupa şampiyonu güreşçi Taha Akgül, üniversite eğitimi nedeniyle bıraktığı ve sonrasında yeniden başladığı güreşte zirveyi zorluyor.
Akgül, Uluslararası Yaşar Doğu Serbest Güreş Turnuvası'nda 120 kiloda geçen yılın ardından bu yıl da kazandığı altın madalyanın mutluluğunu yaşadığını söyledi.
Yaşar Doğu Turnuvası'na iyi bir hazırlık dönemi geçirerek katıldıklarını belirten Akgül, “Yeni hocamız Yüksel Şanlı nezaretinde, yeni bir kadro ve yeni bir teknik heyetle çok iyi çalışmanın karşılığını burada gördük” dedi.
Akgül, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) işçi olarak çalışan babasının aynı zamanda eski bir güreşçi olduğunu dile getirerek, kendisinin de güreşe başlamasında babasının büyük emeği bulunduğunu ifade etti.
“Okulu bitirip öğretmen olmayı düşünüyordum”
Ağabeyinin de güreş eğitim merkezinden eğitim aldığını ve sonrasında antrenör olduğunu vurgulayan Akgül, şunları söyledi:
“Güreşe aslında babam sayesinde başladım ama ağabeyime de özenmiştim. Küçük yaştan beri güreşin içinde olmama rağmen herhangi bir derecem yoktu. Sonrasında ÖSS'de Sivas 6'ncısı. Türkiye 539'uncusu olarak İzmir 9 Eylül Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nü kazandım. Bu nedenle güreşi bıraktım. Bir sene boyunca hiç güreşmedim. Okulu bitirip öğretmen olmayı düşünüyordum. Çünkü kulübüm yoktu. Sonrasında tesadüfen İzmir Büyükşehir Belediyesi Kulübü'ne gittim. Orada antrenörümle tanıştım. Bendeki ışığı görerek üzerime düştü. Onun emeği sayesinde 2.5 yılda bütün madalyaları topladım. Daha 2.5 yıl öncesine kadar hiç madalyam yoktu. Allah 'yürü kulum' deyince, buralara kadar geldim. Türkçe öğretmenliği bölümünü 3. sınıfta bıraktım. Halen Karaman Mehmetbey Üniversitesi'nde Beden Eğitimi Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim.”
Hedefler büyük
Taha Akgül, geçen seneki Avrupa şampiyonluğunun ardından Londra Olimpiyatları için vize aldığını, burada kendisinden beklenti çok yüksek olmasına karşın, bu beklentiye karşılık veremediğini, bu nedenle çok üzüldüğünü ifade etti.
Avrupa şampiyonluğu bulunduğunu, ancak daha büyük hedefleri olduğunu ifade eden Akgül, şöyle konuştu:
“Hedefim dünya ve olimpiyat şampiyonluğu. Geçen sene Londra Olimpiyatları'nın ardından Üniversitelerarası Dünya Şampiyonası'nda altın madalya aldım. İnşallah büyükler kategorisinde dünya ve olimpiyat madalyaları da alıp, ülkemi o anlamda da en iyi şekilde temsil etmeyi düşünüyorum. Bir aksilik olmazsa kendime de bu yönde güveniyorum. Benim gibi Sivaslı olan federasyon başkanımız Hamza Yerlikaya, milli takım antrenörümüz Yüksel Şanlı ve şampiyon güreşçi Ramazan Şahin'i kendime örnek alıyorum. İnşallah bizler de alttan gelenlere örnek olmaya çalışacağız.”
“Güreş her zaman en iyisini hak etmiştir”
Akgül, Türkiye'de güreşin olimpiyat tarihinde en çok madalya kazanan spor branşı olduğunu, altın madalyaların büyük bir kısmının güreşten çıktığını anlattı.
Londra Olimpiyatları'nda güreş tarihinin en başarısız sonuçlarını aldıklarını dile getiren Akgül, “Takımımızda sadece Rıza Kayaalp 3'üncü oldu. Halkımızı mahcup ettik. İnşallah bir sonraki olimpiyatlarda hak ettiğimiz madalyaları alıp en iyi şekilde ülkemizi temsil etmeyi düşünüyoruz. Çünkü güreş her zaman en iyisini hak etmiştir. Bu ülkenin madalya yükünü her zaman güreş çekmiştir. İnşallah yine öyle olacak” ifadelerini kullandı.
Yaşar Doğu Turnuvası'na iyi bir hazırlık dönemi geçirerek katıldıklarını belirten Akgül, “Yeni hocamız Yüksel Şanlı nezaretinde, yeni bir kadro ve yeni bir teknik heyetle çok iyi çalışmanın karşılığını burada gördük” dedi.
Akgül, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) işçi olarak çalışan babasının aynı zamanda eski bir güreşçi olduğunu dile getirerek, kendisinin de güreşe başlamasında babasının büyük emeği bulunduğunu ifade etti.
“Okulu bitirip öğretmen olmayı düşünüyordum”
Ağabeyinin de güreş eğitim merkezinden eğitim aldığını ve sonrasında antrenör olduğunu vurgulayan Akgül, şunları söyledi:
“Güreşe aslında babam sayesinde başladım ama ağabeyime de özenmiştim. Küçük yaştan beri güreşin içinde olmama rağmen herhangi bir derecem yoktu. Sonrasında ÖSS'de Sivas 6'ncısı. Türkiye 539'uncusu olarak İzmir 9 Eylül Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü'nü kazandım. Bu nedenle güreşi bıraktım. Bir sene boyunca hiç güreşmedim. Okulu bitirip öğretmen olmayı düşünüyordum. Çünkü kulübüm yoktu. Sonrasında tesadüfen İzmir Büyükşehir Belediyesi Kulübü'ne gittim. Orada antrenörümle tanıştım. Bendeki ışığı görerek üzerime düştü. Onun emeği sayesinde 2.5 yılda bütün madalyaları topladım. Daha 2.5 yıl öncesine kadar hiç madalyam yoktu. Allah 'yürü kulum' deyince, buralara kadar geldim. Türkçe öğretmenliği bölümünü 3. sınıfta bıraktım. Halen Karaman Mehmetbey Üniversitesi'nde Beden Eğitimi Bölümü 2. sınıf öğrencisiyim.”
Hedefler büyük
Taha Akgül, geçen seneki Avrupa şampiyonluğunun ardından Londra Olimpiyatları için vize aldığını, burada kendisinden beklenti çok yüksek olmasına karşın, bu beklentiye karşılık veremediğini, bu nedenle çok üzüldüğünü ifade etti.
Avrupa şampiyonluğu bulunduğunu, ancak daha büyük hedefleri olduğunu ifade eden Akgül, şöyle konuştu:
“Hedefim dünya ve olimpiyat şampiyonluğu. Geçen sene Londra Olimpiyatları'nın ardından Üniversitelerarası Dünya Şampiyonası'nda altın madalya aldım. İnşallah büyükler kategorisinde dünya ve olimpiyat madalyaları da alıp, ülkemi o anlamda da en iyi şekilde temsil etmeyi düşünüyorum. Bir aksilik olmazsa kendime de bu yönde güveniyorum. Benim gibi Sivaslı olan federasyon başkanımız Hamza Yerlikaya, milli takım antrenörümüz Yüksel Şanlı ve şampiyon güreşçi Ramazan Şahin'i kendime örnek alıyorum. İnşallah bizler de alttan gelenlere örnek olmaya çalışacağız.”
“Güreş her zaman en iyisini hak etmiştir”
Akgül, Türkiye'de güreşin olimpiyat tarihinde en çok madalya kazanan spor branşı olduğunu, altın madalyaların büyük bir kısmının güreşten çıktığını anlattı.
Londra Olimpiyatları'nda güreş tarihinin en başarısız sonuçlarını aldıklarını dile getiren Akgül, “Takımımızda sadece Rıza Kayaalp 3'üncü oldu. Halkımızı mahcup ettik. İnşallah bir sonraki olimpiyatlarda hak ettiğimiz madalyaları alıp en iyi şekilde ülkemizi temsil etmeyi düşünüyoruz. Çünkü güreş her zaman en iyisini hak etmiştir. Bu ülkenin madalya yükünü her zaman güreş çekmiştir. İnşallah yine öyle olacak” ifadelerini kullandı.