Oluşturulma Tarihi: Ocak 14, 2005 22:01
İnsanların değişen yeni beden ölçülerine göre tabutların yapılmaya başlandığı ve uçaklarda bile kiloya göre ücret alınmasının tartışıldığı günümüzde, fazla kilolularından dolayı obezleri suçlamamak gerektiği görüşü ağırlık kazanıyor.
Cenaze işleri görevlileri, insanların ağırlık, bel ve boy ölçülerinin değişmesi üzerine hazırladıkları yeni, geniş tabutların tanıtımını yapıyor Amerika’da. Dahası, hava yollarında bazı şirketlerde, yolcuların kilolarına göre bilet ücreti alma planları bile yapılıyor. Ve, giderek genişleyen bel ölçümüz neredeyse her gün
haber bültenlerinde yer bulmaya başladı.
Son 20-30 yılda vücut şeklinin bu denli çarpıcı şekilde değiştiği gerçeğini görmezden gelmek çok zor.
1992’de, Amerikalıların yüzde 13’ü kronik şekilde obezdi. Yalnızca 10 yıl sonra bu oran yüzde 22’ye fırladı ve bazı eyaletlerde yüzde 25’in bile üstüne çıktı.
İngiltere, Avustralya ve daha birçok Batı ülkesinde, obezite yaygınlığı, gelişmiş dünyanın en büyük sağlık sorunlarından biri haline geldi.
Çevre obeziteye eğilimli
Şişman kimseleri görünüşleri nedeniyle doğrudan suçlamak çok kolay. Ancak sağlık uzmanları, bugünlerde farklı bir suçluya odaklanıyorlar: obeziteye meyilli çevreye.
ABD’de süregelen tartışmaya göre, toplumlarda varolan kültür aslında obeziteyi körüklüyor ve sağlıksız bir yaşam tarzının seçilmesini sağlıyor.
Diyeti ele alalım. Kuzey Carolina’daki Duke Üniversitesi Diyet ve Sağlık Merkezi'nden Martin Binks, kalorisi fazla gıdaların eskisinden çok daha kolay bulunabildiğine dikkat çekiyor.
Tarımdaki refahlık sayesinde ABD’de gıdalar hem ucuz hem de çok fazla. Artık evde kalıp yemek yapan bir anne çok fazla bulunmadığından, aileler giderek daha aşırı şekilde hazır gıdalara ve fast-food lokantalarına rağbet ediyor.
Ortalama Amerikan gıda bütçesinin yarısı, ev dışında yenen, aşırı yağlı yiyeceklere gidiyor.
Amerika’daki beslenmeyi kötü şekilde etkileyen bir başka unsursa porsiyonlar. Kaliforniya Üniversitesi'nde besin uzmanı olan Judith Stern, "İnsanlar, daha fazla yiyorlar ve bitiremiyorlar" diyor.
Aşırı tüketim
Lokantalar ve hazır gıda üreticileri, porsiyonları büyütüp ve fiyatları çok daha az arttırıp kárlarını katlayabiliyorlar. Çünkü, gıdanın içine konulan malzemelerin ücreti, taşıma veya paketleme masraflarından çok daha az.
McDonald’s lokantasında 1960’larda yenen, bir hamburger, patates ve bir orta boy koladan oluşan mönü yaklaşık olarak 590 kaloriydi. Bugünse, çocukların okuldan sonra atıştırdıkları, bir çizburger, büyük boy patates ve kola tamın tamına 1550 kalori içeriyor. Bu değer, ortalama bir kadının günde alması gereken kalorinin dörtte üçüne eşit.
Dev ölçülerde beslenme ve beraberinde hareket seviyesinin giderek azalması artık alışıldık bir durum. Binks, "Tarih boyunca hiç olmadığı kadar az fiziksel harekette bulunuyoruz" diyor.
Sorunlar küçükken başlıyor
ABD’deki orta okul öğrencilerinin üçte biri yeterli
spor yapmazken yüzde 10’u neredeyse hiçbir sporu denemiyor. "Ortalama bir çocuk, okulda eskisi gibi beden eğitimi dersi görmüyor. Bu ders, sınav sonuçları uğruna geri plana itildi" diyor Binks.
New Scientist’de yayımlanan yazıya göre, başka ülkelerde de artık yürüme yolları kalkıyor ve insanlar, her yere arabayla gitmek zorunda kalıyor. "Obeziteye meyilli çevre" denilen ve toplumların yıllar boyunca hayalini kurduğu bu ortamda, bol ve ucuz gıda ile az spor bulunuyor. Tüm bunların, bir gün ölümümüzü hızlandıracağını kim düşünebilirdi ki?
Yeni obezite nedenleri Toplumlarda varolan kültür aslında obeziteyi körüklüyor ve sağlıksız bir yaşam tarzının seçilmesini sağlıyor.
Kalorisi fazla gıdalar eskisinden çok daha kolay bulunabiliyor.
Tarımdaki refahlık sayesinde gıdalar hem ucuz hem de çok fazla.
Artık evde kalıp yemek yapan bir anne azaldığı için aileler giderek daha aşırı şekilde hazır gıdalara ve fast-food lokantalarına rağbet ediyor.
Şekerli zevkGazlı içecekler, bugün Amerikalıların süt yerine en fazla tercih ettikleri içecek. Ortalama bir 350 ml.’lik gazlı içecek, 10 çay kaşığına eşit şeker içeriyor.