Güncelleme Tarihi:
Ahmet Hamdi Tanpınar, Bursa’da Zaman’da diyor ki:
Ovanın yeşili göğün mavisi
Ve mimarilerin en ilahisi...
Dostu ve öğrencisi Orhan Veli bu beyti alıyor, şöyle bir yoğuruyor ve “insan hizasına” artık indiriyor mu dersiniz, çıkarıyor mu, diyor ki:
Denizin yeşili göğün mavisi
Lapinaların en harelisi...
Çünkü Orhan Veli büyük bir şairdir.
Nâzım da öyle...
Hakkı Devrim, Nâzım’ın kadim dostu Vâ-Nû’dan aktarıyor:
“Bu, son müşterek şiirimizdir, diyor Vâ-Nû; ve bu şiirin basit bir hikâyesi vardır.
Bir yaz günü, dalgın, köprünün üzerinden Eminönü'ne doğru yürürken eski şairliğim depreşmiş, aklıma bir mısra gelivermişti:
Ben beni bir daha ele geçirsem.
Sonra hece vezninde şu uydurma mısraı ekleyiverdim:
Demiyorum abı hayat içersem.
Karım Müzehher, Nâzım'a yazdığı bir mektupta, benim mısraları da araya sıkıştırmış. Nâzım'ın cevabı şu: “Vâlâ'nın iki mısraı pek hoşuma gitti. Onları herhalde devam ettireceğim.”
Başka bir mektubunda da benim mısralarımı şiir halinde tamamlamış gönderiyor:
Ben beni bir daha ele geçirsem,
Ab-ı hayat içersem demiyorum.
Kapılar açılsa bir daha,
ben bu haneye bir daha girsem...
yaşardım yine böyle kan revan içinde,
yine böyle aşk ile sersem,
ben beni bir daha ele geçirsem.”
(Radikal, 24 Mart 1999)