Güncelleme Tarihi:
Bosna asıllı Boliç, Vallecano'da ayyıldızlı pasaportla oynuyor
Fenerbahçe'nin eski yıldızı attığı gollerle İspanya'da harikalar yaratıyor. Birkaç günlüğüne İstanbul'a gelen Boliç, evinin kapılarını Hürriyet'e açtı. Boliç, Fenerbahçe'nin şampiyonluk yarışındaki en büyük aday olduğunu iddia etti.
Rayo Vallecano'da başarıdan başarıya koşan ve attığı gollerle harikalar yaratan eski Fenerbahçeli Elvir Boliç, İspanya'da Türk pasaportuyla top koşturuyor. Bosna asıllı Boliç, Avrupa Birliği'ne Türkiye'nin daha yakın olması nedeniyle böyle bir tercih yaptı. Takımdaki ABD'li ve Brezilyalı futbolcudan sonraki üçüncü yabancı olan Boliç, şimdi AB vatandaşı olarak oynayacağı günü bekliyor.
HÜRRİYET'E AÇTI
Eşiyle birlikte birkaç günlük tatil için İstanbul'a gelen Elvir Boliç, Türkiye'yi çok sevdiğini ve kendisini her zaman bir Türk olarak hissettiğini söylüyor. Dün evinin kapılarını Hürriyet'e açan Boliç, bir çok konudaki düşüncelerini çekinmeden anlatırken, Avrupa'ya giden Türk futbolcularına da çeşitli önerilerde bulundu.
KAVGA EDECEKTİM
Bir futbolcunun Avrupa'ya gitmeden önce kendi kafasında başarıyı kabullenmesi ve kendine güvenmesi gerektiğini savunan Boliç konuşmasını şöyle sürdürdü: Eğer inanmasaydım İspanya'ya gitmezdim. İlk 7 hafta yedek soyundum. Ama hiç bir gün bundan olumsuz etkilenmedim. Aksine hırs yaptım ve iki kez hocamla neredeyse kavga ettim. ‘‘Beni neden oynatmıyorsun’’ diye sorduğumda, ‘‘Sen harika bir oyuncusun ama yenisin. Biraz beklemen gerek’’ dedi. İşte buna isyan ettim ve ‘‘Eğer harikaysam neden oynamıyorum’’ dedim. İşte bu sözler üzerine formamı sırtıma giydim.
KENDİMİ KANITLADIM
Ligde ve UEFA Kupası'nda 6'şar gol attım. Kendimi kanıtladım. Benim formasını giydiğim Rayo Vallecano İspanya'da sıradan bir kulüp. Fenerbahçe kesinlikle Vallecano'dan daha büyük kulüp. Ama İspanya'da futbola bakış çok farklı. İnsanlar maçı statta yaşıyor. Maç bitince sevinci de kederi de orada bırakıyorlar. Sokakta, evde, okulda futbol bizim kadar konuşulmuyor. Penaltı, ofsayt, gol tartışması sahada kalıyor.
Uzun süredir Türkiye'ye gelmediğini ancak medya aracılığı ile Türkiye'ye takip ettiğine dikkat çeken Boliç, Fenerbahçe'nin şampiyonluktaki en güçlü aday olduğunu iddia ederek konuyla ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi:
TARAFTAR İNANMIŞ
Fenerbahçe yepyeni bir takım olmasına rağmen ilk yarıyı güçlü bir Galatasaray ile aynı puanda kapattı. Mustafa Denizli yönetimindeki Fenerbahçe iyi yolda. Zaten taraftar da artık takıma inanmış. Çünkü geçen yıllarda olduğu gibi bir yenilgi sonrası takıma saldırmıyor ve sabırla bekliyorlar. Zaten futbolda olması gereken budur.
Fatih Terim ile Hakan Şükür'ü yakından takip ediyorum. Fiorentina'yı keyifle izliyorum. İtalya'daki iki temsilcimizden Fatih Terim'in işi daha zordu. Ama o kendine yakışanı yaptı ve kısa sürede İtalya'da bir numara oldu. Hakan da başarılı olacaktır.
SORUN YAŞADIM
İspanya'da ilk zamanlar lisan ve yemek sorunu yaşadık. Ama eşim ve ben hızla İspanyolca öğreniyoruz. Arkadaşlık sorunumuz yok. Madrid güzel bir şehir. Gezilecek görülecek bir çok yeri var. Zaten taraftar açısından oldukça rahatız. Sokakta elimizi kolumuzu sallayarak dolaşabiliyoruz.
Oktay'ın kalmasını çok isterdim. Ama ne yazık ki kalmadı. Bizler Türkiye'de büyük kulüplerin formasını giydikten sonra Avrupa'da sıradan ekiplere gidiyoruz. Yeni kulüplerin taraftarıyla Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzon'u mukayese edemezsin. Arada büyük uçurum var. Böyle olunca taraftar sevgisinin azaldığı yerde insan kendisini boşlukta hissediyor. Ama ben yıllarca bu sevgiyi gördüm. Şimdi bir anlamda dinleniyorum.
ÖLÇÜLÜ DEĞİLİZ
İspanya'da da Türkiye gibi futbol önemli bir tutku. Ama insanlar bu kadar fanatik değil. Bizde futbolcu bir maçta dünyanın en iyisi olarak lanse ediliyor, başka bir maçta ise yerden yere vuruluyor. İşte bu eşitsizlik, futbolumuza da zarar veriyor. Ama İspanyollar yeni bir futbolcuya belli bir süre prim tanıyor. Zamanı geldiğinde karar veriyor.
BOLİÇ’TEN İKİ ANI
ALKIŞIN GETİRDİĞİ BAŞARI
İSPANYA'daki ilk lig maçımızda deplasmanda Villarreal'ı 5-1 yendik. Ben bu maçta oynamıyordum, kulübedeydim. 90 dakikanın bitiminde ev sahibi taraftarlar elleri patlarcasına alkış tuttular, tribünleri dolaşarak adeta tur atarcasına sevinç gösterisi yaptı. Önce bizi alkışlıyorlar sandım. Ardından kendi takımlarını alkışladıklarını öğrendim. Bu moral ile fark yiyen Villarreal takımı şu anda ligin 7. sırasında.
BİZİ ŞEN’İN SÖZLERİ ATEŞLEDİ
FENERBAHÇE'de şampiyon olduğumuz yıl, ligin ilk yarısında İstanbul'da Altay'la oynuyorduk. Son dakikada attığımız golle 2-1'lik yenilgiden kurtulduk. Soyunma odasına gelen o günkü başkanımız Ali Şen ''Aldığınız bir puan sizi şampiyon yapacak'' dedi. Doğrusu ben ve arkadaşlarım, başkanın bu sözlerinden oldukça etkilendik ve daha sonraki maçlarda gerçek kimliğimizi göstererek mutlu sona ulaştık. Böylece başkanın sözleri de doğru çıktı.