Güncelleme Tarihi:
Ben birbirlerinin yüzüne bakarken gülümseyen ancak sırtlarını döner dönmez arkadan konuşmaya başlayan insanlar bekliyordum.
Yanıldım. Çok içten, samimi bir davetti. Önce davet sahibinden yani Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören ve ekibinden başlayayım.
Salonun girişinde konuklarını tek tek karşıladı. Konuşmasında tek bir şeyin altını çizdi:
- Futbolda barış.
Yemekten sonra da masaları tek tek dolaşarak konuklarıyla sohbet etti.
Türkiye’de yılda 90 bin maç oynanıyor
VE sanıyorum en çarpıcı konuşmayı da 4 numaralı masada yaptı.
Masada Habertürk Gazetesi Spor Müdürü Halil Özer, Milliyet Gazetesi yazarı Atilla Gökçe ve müdürü Cem Şengül de vardı.
Demirören önce bir soruyla başladı sohbete:
- Türkiye’de yılda kaç maç yapılıyor biliyor musunuz?
Önce “3 bin” yanıtı verildi, sonra “7 bin.” Demirören ikisine de “Hayır” dedi.
Atilla Gökçe, “80 bin” cevabını verince, “Daha da çok” dedi ve ekledi:
- Hepimiz olumsuzun üzerinde yoğunlaşıyoruz. Bu ülkede çok güzel şeyler de oluyor. Tam 90 bin maç organize ediyoruz yılda. Türkiye Futbol Federasyonu 90 bin maç idare ediyor. Ama maalesef topu topu 10 maçtaki hataları görüp, konuşuyoruz. Türkiye artık bu refleksini değiştirmeli.”
Galatasaray’ı iyi anlıyorum
Konu daha sonra Futbol Federasyonu’nun duruşuna, Cüneyt Çakır’a ve Engin Baytar’a verilen 11 maçlık cezaya geldi.
Medyanın hep olumsuzu sayfalara taşıdığını söyleyen Demirören, “Çakır gibi değerlere ve onların başarılarına sahip çıkılması” gerektiğini söyledi.
Sonra da masadakilere G.Saray’ın cezaya itiraz edip etmeyeceğini sordu.
İtiraz haberini alınca da ekledi:
- Yöneticiyken bunları düşünmeniz normal.
Ve sonra da görüşünü dile getirdi:
- Cezayı Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu verdi. 11 maçlık ceza bana sorarsanız az bile. Ama Galatasaray da tabii ki hakkını koruyacak. Ben iki tarafta da görev yaptım. Galatasaray’ı anlıyorum.
Sadri Bey gelsin toplantılara katılsın
Demirören ile sohbete Beşiktaş Yöneticisi Ahmet Çebi de katıldı. Demirören, Çebi’ye birlik toplantısına katılmayan Trabzon’u sordu.
- Ahmet Bey... Futbola küsülür mü, Neden gelmiyorlar?
- Bir karar aldık. Faruk Özak başta olmak üzere Trabzon’un ileri gelenleri Şener ile görüşecekler. Mutedil olmalarını isteyecekler. Kulüpler arasındaki kavganın kimseye yararı yok. Demirören öneriyi desteklediğini söyledi:
- Futbola küsülür mü? Sadri Bey gelsin toplantılara katılsın.
Sonra da espriyi patlattı:
- Sürüden ayrılanı kurt kapar...
TFF primleri artırdı
TFF, 2011-12 sezonunda
Süper Lig’deki galibiyet ve beraberlik primlerini artırdı. Kulüplere galibiyette ödenecek prim 890 bin TL’ye, beraberlikte 440 bin TL’ye çıkarıldı. Geçen yıl galibiyette kulüplere 750 bin, beraberlikte ise 375 bin TL ödeniyordu.
‘TRABZONSPOR KULÜPLER BİRLİĞİ’NE DÖNMELİ’
Ev sahipliği yaptığı iftar yemeğinde, Cüneyt Çakır’a saldırıdan 11 maç ceza alan Engin’in durumuna değinen Demirören, “Cezayı Profesyonel Disiplin Kurulu verdi. 11 maçlık ceza bana sorarsanız az bile. Ama Galatasaray da tabii ki hakkını koruyacak” dedi.
SAMET Aybaba ve İbrahim Toraman iftara birlikte geldi. Aybaba, Yılmaz Vural ile aynı masaya oturdu ve sık sık şakalaştı.
Son derece fit bir görünüşü vardı.1 ayda tam 4.5 kilo vermiş.
- Beşiktaş, her futbolseverin sığındığı bir limandı. İddiası kalmayan, ya da futbolun kirli yüzünden soğuyan her futbolsever Beşiktaş’a sığınırdı. Yeniden böyle bir takım görecek miyiz.
Kendinden son derece emin yanıtladı:
- Aynen öyle bir takım göreceksiniz. Hatta daha da fazlasını. Takımda 8 genç oyuncumuz var. Yakında herkes tanıyacak onları. Maliyetleri ne kadar biliyor musunuz?
- Ne kadar?
- Ayda 3 bin liraya oynuyor bu çocuklar..
- Kaç tane Queresma yapıyor?
- Tam 60 trilyona mal oluyor Beşiktaş’a Q7. Yazık bu paraya. O parayı Beşiktaş’ın alt yapısına harcasaydık tam 40 yılını kurtarırdık Beşiktaş’ın.
Sonra söz, Manuel Fernandes’e geldi.
- Fernandes’in kafasını karıştırıyorlar hala.. Bana geldi geçenlerde. Ayrılmak istediğini söyledi. Getir 15 milyon Euro’yu git dedim. Olur mu öyle şey dedi. Olmaz mı dedim, senin bir programın varsa, bizim de var. Bizim programımızı bozmamızın bedeli bu dedim. Şimdi o da anladı. Hiç kimsenin bu takımın ahengini bozmasına izin vermeyeceğim. Çünkü biz gece gündüz çalışıyoruz.