O atı film yapacağım

TÜRKİYE’deki at yarışı tutkunları için Kafkaslı bir efsanedir... Çünkü 127 yarışa katılıp da bunların 64’ünü kazanan başka bir at yoktur. Kafkaslı’nın tarihe geçen bir özelliği daha vardır... Bu 127 yarışın 114’ünde aynı jokeyin; Selim Kaya’nın idaresinde koşup, tam 58’inde finiş çizgisini ilk sırada geçmiştir. Bunun da eşi benzeri dünyada yoktur.

İşte o Selim Kaya, kendisini Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi jokeyleri arasına girmesinde büyük payı bulunan Kafkaslı’nın yaşam öyküsünü film yapmaya karar verdi. Tıpkı yıllar önce filme çekilen ‘Secretariat’ ve ‘Seabiscuit’ adlı şampiyon atlar gibi...
Selim Kaya ile Veliefendi Hipodromu’nda buluşup, hem Kafkaslı’nın hem de kendisinin yaşam öyküsünü dinledik. At yarışçılığı ile geçinen Şanlıurfalı Kaya ailesinin bir ferdi olan Kaya, sadece 6 ay okula gitme şansı bulmasına rağmen, kendisini son derece iyi yetiştirmiş. Sorularımıza bir filozof edasıyla cevap veren Selim Kaya’nın röportajını zevkle okuyacağınızı umuyoruz...

Yaşınla ilgili çeşitli rivayetler var. Doğrusu nedir, senden öğrenebilir miyiz?
Benim asıl yaşım 33’tür. Ama kimlikte 83 doğumlu gözüküyorum. Yani devlet kayıtlarına göre 28 yaşındayım.

Kaç yıldır jokeylik yapıyorsun?
1993’ten beri. O yılın ocak ayında apranti olarak ilk yarışımı kazandım. 1994’te jokey oldum. O seneden beri de her zaman ilk 10’un içinde oldum.

Senin gibi üst düzey jokey sayısı az. Sizin sırrınız ne?
Her şeyin başında çalışmak var. Bir insan bir işi severek yaparsa, o zaman mutlu olur, eğlenir, başarıyı yakalar. Sevmeyerek yaparsan hayat da sana zindan olur.

Atlarla konuşuyor musun?
-  Atlarla konuşmanın bir yararı yok ama vücut dilini ata yansıtırsan faydası olur. Çünkü atlar sizin içinizi okur. Atın en büyük özelliği budur. Son sürat koştuğu zaman 3 ton ağırlıkla yere vurur ama altındaki bir karıncayı bile hisseder. Allah böyle bir his vermiş onlara. Atlar kutsal ve hassas yaratıklardır. At dört ayakla koşar ama iyi bir jokey ona beşinci ayak olur.

Ailemin atını geçince Fair Play kazandım

Unutamadığın bir yarışın var mı?
2002 Cumhuriyet Koşusu... Arap atlarının derbisi. Ağabeyim Remazan Kaya, ailemizin atı Yavuzca’ya binmemi istedi. Ama ben daha başarılı olacağına inandığım için, bana teklif edilen Tamerinoğlu’na bindim. Yavuzca’ya da kardeşim Mehmet bindi. Yarışın ikramiyesi o dönem 250 bin TL. Ben, Tamerinoğlu’nla yarışı Yavuzca’nın önünde burunla kazandım. Ancak, Yavuzca’nın o kadar güzel koşacağını bilseydim kesinlikle kendi atımıza binerdim. “Ailesinin atını geçmez” deniyordu, herkesi susturdum. O koşu nedeniyle TMOK’tan Fair-Play ödülünü aldım. Ve o yarış bir milat oldu. Yarışçılık camiasında kafalarda yer eden, “ailesinin atını geçmez” lafını ortadan kaldırdım.

6 ay devlete koştum

Jokeylik sonrası ne yapacaksın?
Ben hipodromun kapısından girdiğimde dünyanın en mutlu insanıyım. Buradan kopamam. Her şey para değil. 2006’da geriye dönük bir vergi cezası geldi. 6 ay, cebime tek kuruş koymadan cezamı ödedim. O dönem büyük koşular kazandım. Yani devlete koştum hep. Ben paraya bakmam, yarış kazanmaya bakarım.
Bence karate. Çünkü jokeyin vücudu da karatecinin vücudu gibi esnek olmalı. At, üzerindeki jokey esnek ve hareketliyle o at daha iyi koşar. Buna en iyi örnek şudur. Bayılmış bir adam mı daha ağırdır, bayılmamış adam mı? Tabii ki bayılmış adam. Hareketsiz çünkü. At sprinte kalktı öne atladı, sen geride kaldın. O zaman, geçmiş olsun. Yandın demektir.

Kaç kardeşiz bilmiyorum!

Kaç kardeşsiniz?
Kaç kardeşiz bilmiyorum. Bazen tesbihle hesap yapıyorum ama kesin sayıyı tam olarak bilmiyorum (Gülüyor). Babamın son eşi çok genç. Geçen gün bir kardeşim daha oldu. Şimdi o kardeşime, daha tecrübeli olduğu için benim annem bakıyor.

Kolyemde Kafkaslı’nın  kapak dişi var

Kolyenin özelliği var mı ?
Kafkaslı’nın dişi. Atlar 4 yaşında düşürür kapak dişini. Bu da büyük şampiyon Kafkaslı’nın kapak dişi.

Kafkaslı ne yapıyor şimdi?
Damızlık oldu. Şu an baba. Sevgilileriyle zaman geçiriyor. Onu kıskanıyorum!

Kafkaslı’nın kariyeri
127 yarışa katıldı
64’ünü kazandı
8 milyon 656 bin lira ikramiye kazandı
Kendisine jübile yapılan ilk Arap atı
Arızalı diye 51 bin liraya satın alındı.
2006’da “Dünyada Yılın Arap Atı” seçildi

Rakamlarla Selim Kaya
18 yıldır jokeylik yapıyor
9.327 kez at bindi
2.075 kez birincilik
1629 kez ikincilik
1229 kez üçüncülük
1046 kez dördüncülük aldı
(İstatistikler TJK kayıtlarına göre)

Maalesef Atlar sahiplerini seçemiyor

Geçen yılki Cumhuriyet Koşusu’nda Kafkaslı yarışmamalıydı. Ama ağabeyim yarıştırdı. Sonuçta Kafkaslı pistte kaldı. Ben de o üzüntüyle, “Maalesef atlar sahiplerini seçemiyor” dedim...

 Kafkaslı ile olan hikayeni anlatır mısın?
Benim Kafkaslı ile rekor derecede bir başarım var. 127 yarış koştu, 64’ünü kazandı. Birinciliklerinin 58’i benimle. Bu da Guinness Rekorlar Kitabı’na girecek bir rakam. Böyle bir at dünyada yok. Olmaz da. Kafkaslı benim hayatımı değiştirdi. O bana bu mesleği sevdirdi. Onun hayatını film yapmak istiyorum. Yurtdışında birçok örneği var; Secretariat ve Sea Biscuit gibi. Başrolünde de ben oynayacağım o filmin.

“Maalesef atlar sahiplerini seçemiyor” sözün yarışçılık tarihine geçti...
Geçen yılki Cumhuriyet Koşusu öncesiydi. Kafkaslı’nın sorunları vardı ve o yarışı koşmamalıydı. Ben koşmasına karşı çıktım, ağabeyim ısrar etti. Kardeşimiz Ömer’i bindirdi. Ben de Gelibolu’ya bindim. Padokta Kafkaslı’ya görünmedim. Orada olduğumu bilsin istemedim. Neyse yarış başladı, benim gözüm Kafkaslı’da. Korktuğum başıma geldi, Kafkaslı pistte kaldı. Yarışı bitiremedi. O koşuyu ben Gelibolu ile kazandım ama kupa töreni benim için zehir oldu ve bu duygularla o sözü söyledim.

Bana boşuna deli demiyorlar

Binicilik engel atlama yarışlarına da katılıyormuşsun. Bu, senin mesleğin için son derece tehlikeli değil mi?
Boşuna deli demediler bana. Evet, biliyorum riskli ama atla ilgili her şeyi çok seviyorum. Orada da çok düştüm. B kategorisinde bölge şampiyonluğum var.

Param yok ki Ferrari alayım!

TJK kayıtlarına göre 2 bin 75 yarışta birinci olarak Türkiye’nin en iyi jokeyleri arasına giren Kaya, Kafkaslı ile olan özel bağını anlattı

Kazandığın parayı ne yapıyorsun?
Parayı yiyorum (gülüyor). Geçenlerde annem aradı, bir şey istedi; “Param yok” dedim. “Ben seni doğurmuşum, evladımsın, sana inanmıyorum” diyor. Param yok diyorum siz nasıl inanacaksınız.

Paranın hesabını yapıyor musun?
Çok yapıyorum. Yarış anında at üzerinde bile yaparım! O kadar çok yapıyorum ki, oturduğum ev abimin evi...

Arabanın markası ne?
BMW... Ona paramız yetti.

Sürati seven birisin, Ferrari neden almadın.
Param yok (gülüyor).

Günde kaç öğün yemek yiyorsun?
Tek öğün. Akşamları. O da sadece balık ve salata. Bazen sabahları bal ve ceviz yerim. Nefsime kelepçe vurdum. Uykum düzenlidir.

Sürekli güneş gözlüğü takıyorsunuz. Gözlük, karizmanızın bir parçası mı?
Benim yaşam biçimim. Gözlüksüz fotoğrafımı çektirmem. Çünkü en büyük nazar gözden gelir. Şimdi gazeteyi alacaklar, bakacaklar ve “Maşallah” demeyecekler... Ben ata binerken de gözlük takarım. Ayrıca gözlüksüz poz verirsem bir daha bir yere gidemem. Beni daha çok tanırlar ve rahat vermezler.

En büyük şampiyon Halis Karataş’tır

En büyük rakibin Halis Karataş, senin için ne ifade ediyor?
Halis Ağabey benim için şampiyon bir jokeydir. Ama sadece şampiyon demek yetmez. O, şampiyon oğlu şampiyondur.

Peki sizin Halis Karataş ile birbirinizi hiç sevmediğiniz söyleniyor?
Dışarıda herkes konuşuyor. Ama olayın aslı öyle değil. Biz saha içinde rakibiz. Saha dışında o benim ağabeyim. Halis Karataş olmasaydı, belki bugün bizler bu durumda olmayacaktık. Çünkü biz Halis Karataş’ı örnek aldık.

Sen, Halis Karataş emekli olduğunda mı 1 numara olacaksın?
Halis Karataş, var olduğu sürece 1 numaradır. Ondan önce Süleyman Akdı’yı 1 numara görürdüm. Bizim arena savaş alanı gibidir. Halis Karataş bu şartlar altında zirveye adını kazıdı.

Kazanmadığı klasik koşu yok

Gazi (1), Cumhurbaşkanlığı (4), Başbakanlık (2), Cumhuriyet (2), Ankara (2), Çaldıran (1), Erkek Tay Deneme (6), Dişi Tay Deneme (5), Hatay (2), Kısrak (3), TBMM (4), TJK (3), Tarım ve Köyişleri Bakanlığı (7), Adnan Menderes (1), İstiklal Savaşı (2), Sait Akson (1)