Güncelleme Tarihi:
Genç teknik adam hocalığa nasıl başladığından Milli Takım’a, Antalyaspor serüveninden Üç Büyükler’e ve Trabzonspor’un performansına kadar birçok konuda konuştu.
“Futbol hocaların değil, oyuncuların oyunu”
“Herkese samimi yaklaşmaya çalışıyorum. İletişimimi yalanlar üzerine değil, doğrular üzerine kurmaya çalışıyorum. Acı olsa da gerçekleri oyuncularımın yüzüne söylediğim için ve bunları yalan olmadan söylediğim zaman futbolcu da ona inanıyor, bu yüzden iletişimde sıkıntı olmuyor. Benim açımdan şu ana kadar iletişimde hiçbir sorun olmadı. Oyuncular bu işin çok önemli, hatta en önemli parçası. Futbol hocaların değil, oyuncuların oyunu... Futbolculara karşı şeffaf ve dürüst olmak çok önemli.”
“Teknik direktörlüğü çok ağır bir sakatlık geçirdiğim 2015’te kafaya koydum”
“Teknik direktör olmak istediğimi 6-7 yıldır biliyorum, ama Antalyaspor'u "Orada hoca olurum, oraya gideyim" diye tercih etmedim. Ben buraya futbolcu olarak transfer oldum. Teknik direktörlüğe başlangıç buraya nasip oldu, iyi ki de öyle oldu. Teknik direktör olmayı çok ağır bir sakatlık geçirdiğim 2015 yılında kafaya koydum. O dönem futbola dönüp dönemeyeceğim bile belli değildi. Borussia Dortmund'da o dönemki teknik direktör Thomas Tuchel'dan ilham alarak bunu düşünmeye başladım, ama teknik direktörlük konusunda kendisine en çok danıştığım kişi Jürgen Klopp'tu.”
“Trabzonspor çok büyük bir mucize olmazsa şampiyon olacak ki yakışır”
“Trabzonspor'u yenmemizin ardından Trabzonsporlu taraftarlar beni çok eleştirmişti, ‘Çok sevindin, şampiyon mu oldun?’ diye. Onunla bir alakası yok. Şu anda Spor Toto Süper Lig'in en iyi takımı Trabzonspor ve takımın başında da benim için çok değerli bir insan olan Abdullah Avcı var. İkimiz birbirimizin kariyerine çok etki etmişizdir, aile olarak da görüşüyoruz. Abdullah Avcı her zaman tecrübelerinden yararlandığım bir insan. Trabzonspor'u yendiğimiz gün skordan daha çok oyun planımızın tamamıyla işlemesine çok mutlu olmuştum. Ne çalıştıysak, ne kurguladıysak hepsini sahaya yansıttığımız için sevinmiştim. ‘Abdullah Hoca'yı yendim’ gibi bir olay yoktu. Hatta kendisi bana sonradan ‘Sadece bir takıma karşı mağlup olup şampiyon olacaksam beni yenen sen ol’ demişti. Bu beni çok onore etmişti. Bunlar çok değerli... Trabzonspor büyük ihtimalle, çok büyük bir mucize olmazsa şampiyon olacak ki yakışır. Yıllar sonra gelen bir şampiyonluk... Abdullah Avcı için çalışmayı asla bırakmayan bir insan, onun için çok mutluyum. Trabzonsporlu taraftarlar da bu şampiyonluğu yıllardır bekliyor, onlar için de çok farklı bir duygu. Yine de şimdiden onları tebrik etmek doğru olmaz, ama büyük ihtimalle Trabzonspor şampiyon olacak.”
“Futbolculukta üç büyüklerin hepsiyle görüştüm”
“Hem Sinan Engin döneminde hem de o dönemden sonra Beşiktaş ile görüşmüştüm. Ondan sonra birkaç kere Galatasaray ile görüştüm. Michael Skibbe ile Karl Heinz Feldkamp dönemlerinde... Fenerbahçe ile kısa görüşmelerim oldu, Emre Belözoğlu ile görüştüm. Hepsiyle görüştüm, ama "Tamam, Türkiye'ye gidiyorum. Şu takıma gidiyorum" diye bir söz ya da düşünce olmadı Antalyaspor'dan önce.”
“Kuntz’a karşı sabırlı olursak başarı gelir”
“Milli takımdan çok ümitliyim. Çok iyi bir jenerasyon geliyor ve bu jenerasyonun başında iyi bir hoca olduğunu düşünüyorum. Ülke olarak Stefan Kuntz'a karşı sabırlı ve hoşgörülü olursak, üçlü ya da dörtlü savunma olayına takılmazsak onun da başarılı olacağını düşünüyorum. Çok kaliteli, her teknik direktörün isteyeceği bir kadromuz var. Oyuncu havuzumuz çok geniş, sakatlar olduğunda bile buna önlem alabiliyoruz. Ben Türkiye'nin bir turnuva takımı olması gerektiğini savunuyorum.”
“20 yaşımda Real’e transfer oldum, kimse beni korumadı”
“’Genç oyuncuyu koruyalım’ fikrine çok katılmıyorum. Mesela bizde Mustafa Erdilman, Süper Kupa finalinde penaltı kaçırdı. ‘Sen nasıl 17-18 yaşındaki oyuncuya penaltı attırırsın? Onu kaybederiz. Onu koruman lazım’ dediler. Arda Güler konusu da aynı... Bizim onları geliştirmemiz, buraya ait hissettirmemiz lazım. Genç oyuncu için en önemli şey, o oyuncunun soyunma odasına girdiği zaman kendini oraya ait hissetmesidir. Sen 16-17 yaşında oraya gelmişsen çok farklı bir yeteneksin demektir. Kimse 16 yaşındaki bir oyuncuyu güzel gözleri var diye oraya çağırmaz. Arda Güler çok yetenekli olduğu için Fenerbahçe'de oynuyor. Allah yolunu açık etsin, kendisini çok büyük bir keyifle izliyorum ve o yaşta o olgunlukta oynamak inanılmaz güzel bir şey. Onları neden koruyoruz? Bu negatif bir şey gibi geliyor. Hocalar ve kulüpler olarak onlara yardım etmemiz lazım, ama oyuncuyu oynatmayarak korumak bana doğru gelmiyor. Onları gelişme konusunda onlara yardımcı olmalıyız. İniş-çıkış olacak, kötü oynayacak... Bunlar olacak. Eğer bir genç futbolcu kayboluyorsa bunun yarısı onun içinde olan bir şeydir. Kendini vermemiştir, adamamıştır... Ben 18 yaşında Borussia Dortmund'da kaptanlık yaptım, 20 yaşında da Real Madrid'e transfer oldum. Beni kimse korumadı, beni sadece annem-babam korudu. Negatif değil de pozitif bakarsak daha başarılı oluruz.”
“Ligin en iyisi Nwakaeme”
“Uğurcan Çakır inanılmaz bir kaleci, Altay Bayındır da öyle. Kerem Aktürkoğlu çok iyi bir oyuncu. Doğukan Sinik bence yine çok iyi, bunu hocası olduğum için söylemiyorum. Çok farklı bir yetenek ve çok kaliteli... Anthony Nwakaeme bence ligin en iyi futbolcusu. Yine benim için bu ligin en iyi oyuncularından bir tanesi İttifak Holding Konyasporlu Amir Hadziahmetovıc. Kendisi çok beğendiğim ve bence gereken değeri görmeyen bir oyuncu. O kadar çok oyuncu var ki... Kim Min-Jae inanılmaz iyi! Ama bence şu an ligin en iyisi ve yılın futbolcusu Anthony Nwakaeme.”