Nişanlımla birlikte yarışıyorum

Sakatlığınız ne durumda, neler yaşadınız?
- Çok zor günler geçirdim. Kawasaki takımı benim için bilinmeyendi, ilk başlarda çok zorlandım. Sezon başı testlerde iki motosiklet parçaladım. İtalya’daki antrenmanda kaza yaptım ve dizime platin takıldı. Sonra Akyazı’da antrenman yaparken topuğumdan sakatlandım. Beni asıl zorlayan diz kapağıma takılan platin oldu. Hem İtalya hem de İstanbul’da dizimden operasyon geçirdim.
Peki bu sakatlıklara rağmen neden yarıştınız?
- Sevdiğim işi yaptığım için bu konuya takılmamaya çalışıyorum. Her yarışa çıkarken amacım damalı bayrağı görüp, İstiklal Marşımızı çaldırmak. Allah’a şükür bu sene dokuz kez kürsüye çıkıp dört kere marşımızı çaldırdım.
İki abinizi motosiklet kazalarında kaybettiniz. Hiç korkmuyor musunuz?
- Bahattin abime karşıdan karşıya geçerken araba çarptı. Sinan abimi de yarış antrenmanında kaybettik. Motor sporları tehlikeli ama bu işi seviyorum. Anneme de; “Bu işi bırakacaksam sen benim canımı al. O kadar çok seviyorum ki motordan ayrılamıyorum” dedim. Annem evde yarışlarımı sakinleştirici alarak izliyor. Bugün bu sporu bırakacağımı söylesem buna en fazla o sevinir.
Büyük kazalarda hayat gözünüzün önünden film şeridi gibi geçiyor mu?
- O an tek düşündüğüm sakatlanmadan ayağa kalmak.
Motor tutkunuz yüzünden hayatta nelerden vazgeçtiniz?
- Hayatım aynen devam ediyor. Zaten motosiklet yarışçısı olmak istiyordum. Onu da başardım. Geride iki abi, bir de baba bıraktım.
Bu yıl nişanlandınız. Hollandalı nişanlınız Julia Looman sizi izlerken neler hissediyor?
- Yarışlara yabancı değil. Ailesi Hollanda’da genç motosikletçilerin yetiştirilmesi için çalışıyor. Yarışlara birlikte gidiyoruz. Hatta o da benimle yarışıyor.
İleride çocuğunuz olsa onun da bu sporu yapmasını ister misiniz?
- Gençken cadde ve sokaklarda babamdan gizli şekilde motosiklet kullandım. Sofuoğlu ailesi olarak bu spora gönülden bağlıyız. Allah izin verirse çocuklarımın da taşımasını isterim.