Nihat'tan rekor tazminat davası
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2011 16:36
Beşiktaşlı futbolcu Nihat Kahveci, Konyaspor maçından sonra tartıştığı spor yazarı Turgay Demir'in yanı sıra, spor yazarı Zeki Uzundurukan ve Fotomaç Gazetesi aleyhine 500 bin liralık manevi tazminat davası açtı.
Nihat Kahveci'nin avukatı Kamil Ersan, İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi'ne, Nihat Kahveci adına 500 bin liralık tazminat talep eden dilekçeyi verdi.
Kamil Ersan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tazminat davasının yanı sıra Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulunuklarını belirtti. Turgay Demir ve Zeki Uzundurukan'ın yazılarında Nihat Kahveci'ye yönelik aşağılayıcı, hakaret içeren ifadelere yer verdiğini ileri süren Ersan, şöyle konuştu:
“Bu yazıları, basın özgürlüğü olarak nitelendiremeyiz. Basın özgürlüğü, kişi hak ve özgürlüğünün sınırlarına kadardır. Türk futboluna bugüne kadar sayısız başarı kazandırmış, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda attığı gollerle Milli Takım'ı başarıya ulaştırmış, ülkemizi İspanya'da başarıyla temsil edip Avrupalıların da gönlünü fethetmiş bir futbolcunun bu şekilde aşağılanması, kendisini ve sevenlerini manevi olarak yaralamıştır.”
Ersan, Nihat Kahveci'nin tazminat kazanması halinde, bu parayı engelli sporcular ile Ampute Milli Takımı sporcularına bağışlayacağını bildirdi.
Beşiktaşlı futbolcu Nihat Kahveci, Konyaspor maçından sonra spor yazarı Turgay Demir ile tartışmıştı. Nihat Kahveci, yaşanan olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Ben eleştirilere açığım. Ancak hassas olduğum başka konularda yapılan eleştiriler, kazandığım paranın haram olduğunun söylenmesi sabrımı taşırdı. Bu kişi Beşiktaş'a geldiğim günden beri maddiyat konusunda eleştiriler yaptı. Bu konudaki hassasiyetimin en büyük nedeni de 3-4 yıl önce yaşamış olduğum bir olaydır. O olay, beni çok etkilemiştir. Yine de böyle bir olayla gündeme geldiğim için üzgünüm” şeklinde ifadelere yer vermişti.
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) ise Nihat Kahveci'yi kınamış, yazılı açıklamada, “Nihat Kahveci'nin çok önemli bir bedelle eski kulübüne dönüşü sonrasında beklenen verimi sağlayamadığı, onu çok sevenleri de üzen tartışılmaz nitelikte bir gerçektir. İlgili spor yazarının bununla ilgili eleştiri ve değerlendirmelerde bulunması da bir haktır, hatta görevdir” denilmişti.
Kamil Ersan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tazminat davasının yanı sıra Cumhuriyet Savcılığı'na da suç duyurusunda bulunuklarını belirtti. Turgay Demir ve Zeki Uzundurukan'ın yazılarında Nihat Kahveci'ye yönelik aşağılayıcı, hakaret içeren ifadelere yer verdiğini ileri süren Ersan, şöyle konuştu:
“Bu yazıları, basın özgürlüğü olarak nitelendiremeyiz. Basın özgürlüğü, kişi hak ve özgürlüğünün sınırlarına kadardır. Türk futboluna bugüne kadar sayısız başarı kazandırmış, 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nda attığı gollerle Milli Takım'ı başarıya ulaştırmış, ülkemizi İspanya'da başarıyla temsil edip Avrupalıların da gönlünü fethetmiş bir futbolcunun bu şekilde aşağılanması, kendisini ve sevenlerini manevi olarak yaralamıştır.”
Ersan, Nihat Kahveci'nin tazminat kazanması halinde, bu parayı engelli sporcular ile Ampute Milli Takımı sporcularına bağışlayacağını bildirdi.
Beşiktaşlı futbolcu Nihat Kahveci, Konyaspor maçından sonra spor yazarı Turgay Demir ile tartışmıştı. Nihat Kahveci, yaşanan olayla ilgili yaptığı açıklamada, “Ben eleştirilere açığım. Ancak hassas olduğum başka konularda yapılan eleştiriler, kazandığım paranın haram olduğunun söylenmesi sabrımı taşırdı. Bu kişi Beşiktaş'a geldiğim günden beri maddiyat konusunda eleştiriler yaptı. Bu konudaki hassasiyetimin en büyük nedeni de 3-4 yıl önce yaşamış olduğum bir olaydır. O olay, beni çok etkilemiştir. Yine de böyle bir olayla gündeme geldiğim için üzgünüm” şeklinde ifadelere yer vermişti.
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) ise Nihat Kahveci'yi kınamış, yazılı açıklamada, “Nihat Kahveci'nin çok önemli bir bedelle eski kulübüne dönüşü sonrasında beklenen verimi sağlayamadığı, onu çok sevenleri de üzen tartışılmaz nitelikte bir gerçektir. İlgili spor yazarının bununla ilgili eleştiri ve değerlendirmelerde bulunması da bir haktır, hatta görevdir” denilmişti.