Nevriye Yılmaz: Kadın sporcuya bakışı değiştiremedik

Bulgaristan’la yaşanan isim değiştirme krizi nedeniyle 89 yılında Türkiye’ye göç eden Nevriye Yılmaz kadın basketbolunda zirveye tırmanan serüveninin Hürriyet’e anlattı. İlk kez 16 yaşında A milli takım formasını giyen 19 yaşında Galatasaray’a transfer olup ilk sezonunda şampiyonluk yaşayan, yurt dışında İsrail, İtalya ve Yunanistan’da oynadıktan sonra Fenerbahçe’ye geçip yedi yılda yedi şampiyonluk gören, Fenerbahçe’den sır gibi sakladığı nedenle ayrılıp tekrar Galatasaray’a dönüp Euroleague şampiyonluğunu gören ve bu sezon 36 yaşında basketbolu bıraktığını artık Galatasaray’da yardımcı koç olarak çalışacağını söyleyen Nevriye Yılmaz merak edilen her şeyi anlattı.

ERKEKLER KADAR İYİ DEĞİLİZ AMA
Erkekler kadar iyi basketbol oynayamadıklarını kabul eden Nevriye Yılmaz, “Kadın basketbolu tam olarak basketbol sayılmaz. Elbette basketbol konsepti var ama daha çok skora değil de mücadeleye dayalı bir oyun bizimki. Erkeklerde ise mücadele pek yok. Taktiğe, beceriye, şova var dayalı oynuyorlar. Onlarda blok, smaç var. Çok kolay uzaktan sayı atabiliyorlar. Bizim oyunumuzda skor kısır olsa da yere düşmeler, itiş kakış ve mücadele var. Bunlar da erkeklerde yok. Bizler çok başarılı olduk, Türkiye’yi ekran başına kilitledik ama ülkenin kadın sporcuya genel bakışını değiştiremedik. Kadınlar, hala erkeklere sunulanın çok gerisinde. Hala külfet gibi görülüyoruz ” dedi.

OLİMPİYAT HÜSRANI
Olimpiyatlarda İspanya’ya son saniye kaybedilerek madalya şansını yitirmelerinin tüm takımı yıktığını belirten Nevriye Yılmaz, “ Oysa 16 yaşında ilk kez milli olduğum günkü kadar heyecan duyuyordum. Biraz şanssızlık biraz yetersizlik bu sonucu doğurdu. İspanya maçında o son saniye faulünü yapamadığımız için çok üzüldük, ama kimseyi de suçlamadık. O pozisyonda Işıl yanında da Toya Sanders vardı. İkisi de çok üzüldü. Işıl bugün dahi hala çok kötü ve çok üzülüyor. Resmen bir travma yaşıyor. Sorumluluğu kendi üzerine alıyor. Asında bu yanlı her oyuncunun başına gelebilir bu. Futbolda penaltı kaçırmak gibi bir durum bu. Dışarıdan kolay gözüküyor ama oynarken sürenin o kadar az kaldığını fark edemiyorsun. Asıl mesele son 1 dak 50 saniye kala 8 sayı öndeyken maçı oraya nasıl getirdiğimizdir. Maçtan sonra kilitlendik, kaldığımız eve geline kadar kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Ne sohbet eden ne internete giren herkes taş kesilmiş gibiydi. Tarihi bir olayı kaçırdık şimdi 4 yıl bekleyip aynı mücadeleyi vermemiz gerekecek.

GALATASARAY, FENERBAHÇE TEKRAR GALATASARAY
Galatasaray ardından Fenerbahçe sonra tekrar Galatasaray’a gelişine ise Nevriye Yılmaz “Hayat böyle geliştirdi. Üniversiteye gidersin orası olmaz başka üniversiteye geçersin. Evlenirsin anlaşamazsın boşanırsın sonra bir daha evlenirsin. Ben de Fenerbahçe’de bırakmayı çok arzu ederdim. Ama olmadı. Aslında daha hayırlı da oldu. Kariyerimin en önemli başarısı olan Euroleague şampiyonluğunu Galatasaray’da yaşadım. Bu Türkiye’de taraftar duygusallığıyla çok yadırgansa da bizler amatör bir bağla kulüplere bağlı değiliz profesyoneliz.

FENERBAHÇE’DEN PARA İÇİN AYRILMADIM
Fenerbahçe’den şike süreci sonrası oluşan mali kriz nedenlerle ayrıldığım şeklinde bir açıklama yapıldı. Taraftarlar da öyle sandı. Ben de polemik olmaması için bir açıklama yapmadım. Yolda çevirip para için geçtiğimi ifade edenler çok oldu. Oysa Fenerbahçe de 1 kazanırken 2’ye gitmedim. Her insana tek tek detayları anlatamam elbette ama kendime göre geçerli bir nedenim vardı. Bunu asla anlatmayacağım. Sebebi bende kalsın istiyorum. Fenerbahçe’nin bana çok ciddi emekleri oldu, orada 7 şampiyonluk yaşadım. Nevriye Yılmaz orada oluştu.

Aziz Yıldırım’ı çok seviyor ve saygı duyuyorum. Bir insan sporun her branşı için kendisini ancak bu kadar feda edebilir. Kendi sağlığı açısında bu hırsını çalışma azminin dozunu fazla görüyorum Ayrılma nedenim olarak kesinlikle başkanla bir problem yaşamadım.

TAKIM TUTMAM PROFESYONELİM
Hiç bir takımı tutmadım, taraftar olmanın anlamını dahi bilmem. Küçükken babamın Bulgaristan da oynadığı takımın renkleri siyah beyazdı. Soranlara ‘Beşiktaşlıyım’ derdim. Ama öylesine tabii ki. Daha sonraki yıllarda Fenerbahçe’de Galatasaray’da oynarken televizyonda futbol takımının maçını da izler kazanmalarını isterdim. Doğal olarak oynadığın kulübün diğer branşlarda da kazanmasını ister hale geliyorsun. Kulüplerin başarısı, moral yapısı futbola endeksli olduğu için ‘Aman kazansınlar da başkan neşelenip mutlu olsun da bizim ödemelerimiz gecikmesin’ derdik.

BU KADAR YABANCI OYNATMAK YANLIŞ
Euroleague maçlarını seyrederken sahadaki takımın hepsinin yabancı olmasından rahatsız oluyorum. Üzerinde bizim formalar var ama sanki yabancılar 5’e 5 aralarında maç yapıyor gibiler. ‘Yabancılar gelsin, kalite artsın’ diyoruz ama ben milli takımın düşüşünü buna bağlıyorum. Yabancıya yatırım yapıyoruz onlar burada kendilerini geliştiriyor ve milli takımlarına gidip karşımıza çok daha güçlü çıkıyorlar. Kadınlarda da 4 yabancı oynuyor. Devşirmelerle beş yabancıyla lig oynanıyor. Diliyorum yeni federasyon Türk basketbolculara da oynama imkanı sunar. 

HEDEFİM KOÇ OLMAK
Yeni hayatında Galatasaray’ın yeni Sırp koçu Marina Maljkovic yardımcısı olarak göreve başlayacağım. Kendisinden öğreneceğim çok şey var. 36 yıl oynayarak şimdi de saha kenarından kadın basketboluna hizmet vereceğim.