Güncelleme Tarihi:
Neron bir değil, bir kaç tane... Yazımızın içeriğinde Neronlar'ı birer birer belirteceğiz sizlere... İlk önce futbolumuzun derbisi Fenerbahçe- Galatasaray maçıyla başlayalım... Maçın neticesi belirli bir şekilde noktalandı. Sonrasında ise inanılmaz şekilde kötü izler bıraktı.
Seyreden aklıselim insanların dudakları uçukladı. Dünyanın her bir köşesinde maçlar izledim.
Dünya kupalarında final maçları bile Fenerbahçe- G.Saray maçlarının yanında cüce kalır.
Avrupa Kupaları'nda final oynamış takımların başındaki teknik adamlar kim olursa olsun, bizdeki tribün görüntülerine ellerinde olsa da olmasa da şapka çıkarırlar.
Alevli eylemler...
Buraya kadar her şey güzel de, anlayamadığım bir taraf var ki, işin içinden çıkamıyorum.
Statları yanma derecesine getirecek ateşli, alevli eylemler! Kim izin verir bu abuk görüntülere... Stat girişinde polis dostlar, herkesin üstünü arayıp tararlar, ceplerimizdeki kalemlere, çakmaklara tavır koyup alıyorlarsa, yanıcı maddelerin tribünlere girişine hangi Neron kafalılar izin veriyorlar, işte bunu anlayamıyorum.
Fatura Erol’a...
Geçelim maç sonrasına... Stat çıkışında hangi F.Bahçeliyi görsem, her biri benim gibi faturayı F.Bahçe'nin sahte Nilton Santos'u Erol'a çıkarıyorlar.
(Nilton Santos geçmişlerdeki Brezilya milli takımının dünya çapındaki sol bekidir)
Yerden göğe kadar haklılar. Fenerbahçe'nin tüm umut ışıklarını söndürdü. Fener'in Bahçesi'ni sanki Neron oldu, yaktı.
Bizim Kör Hulki İlgün, yazısında ‘‘Almanya altyapısından yetişmiş’’ deyip, hayıflanıp duruyor.
Belli ki, Erol'un akıl almaz penaltıya sebebiyet verdiği pozisyona aklı basmıyor. İlahi Hulki ağabey, Almanya altyapısında futbol öğretiyorlar, beyin nakli yapmıyorlar. Sen de bir hoşsun.
Turşusunu kuruyorsun
Löw sana da bir çift sözümüz var. Bilmem ki haberin var mı, Fener'in Bahçesi'ne lav oldun düştün.
Sergio'nun turşusunu kurmaya devam et arkadaş. Högh'ü de öyle bir naftalinledin ki, kokusu ta tribünlere geliyor.
Şaşkın mısın, nesin. Böylesine büyük yatırımlar yapan Fenerbahçe kulübü, yabancı futbolcu adedini artırmaya çalışırken, sen turşusunu kurmaya devam ediyorsun.
Gözündeki perde...
Eğer oynatmayı kafandan sildiysen, Fenerbahçe Kulübü'nün paralarını gasbediyorsun. Haberin ola.
Bu yabancıları oynatma, kekeme ayaklı Saffet'i oynatmaya devam et. Gözlüklü değilsin ki, gözüne takılayım. Sen gözlerine perde çekmiş pancurların arasından pozisyonları izliyorsun galiba.
Hakan Şükür'ün ikinci Galatasaray golündeki son vuruşuna bir baksan, kekeme ayakların ne kadar beceriksiz bir savunma oyuncusu olduğunu pekala görürdün.