Nehirde kayak

Virüs herkese bulaştı

Alanya 2. Uluslararası Rafting Triatlon ve River Kayaking etkinlikleri geçtiğimiz hafta yapıldı. 150 yarışmacının katıldığı organizasyonun bu yıl en ilgi çeken bölümü, Türkiye'de ilk kez düzenlenen ‘‘River Kayaking’’ yarışlarıydı. İGS'nin ana sponsorluğunda gerçekleşen organizasyonda yarışmacılar ne yağmurlu havadan çekindiler, ne de 11 derece sıcaklıktaki Dim Çayı'na girmekten... Yarışlardan sonra, yarışmacılar azgın nehirde nefes kesen gösteriler yaptı. İzleyen herkesin spor virüsü kaptığını düşündüğümüz yarışmaya gelecek yıl daha fazla talep olacağı kesin.

'72'DEN BERİ OLİMPİYAT SPORU

River Kayaking bir olimpiyat sporu olarak ilk kez 1972'de Almanya'nın Münih kentinde yapılan olimpiyatlarda tanındı. 1'den 6'ya kadar derecelendirilen yarışlar zorlu sınıflardan oluşuyor. Bu sporun yapıldığı ilk dönemlerde çok ağır olan yarış kayağı günümüzde dokuz kilograma düşürüldü. Bu spor dalının yarış kuralları Uluslararası Kano Federasyonu tarafından belirleniyor.

HAYATTA KALMA TEKNİĞİ

1970'lerde bazı kayakçılar eğlence için River Kayaking'i öğrenmek isteyenlere kayak okulu açtılar. Ve bu sporun hayranlarının dünyadaki en iyi nehirleri keşfetmeye başlamalarıyla yarışlar. Türkiye'nin bu spor için çok uygun nehirlere sahip olduğu söyleniyor. Bunlardan biri de Alanya'daki Dim Çayı ve Çoruh nehri. Bu spor, kayakçılar için bir çeşit ‘‘hayatta kalma tekniği’’.

Alanya Dim Çayı'nda bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası Rafting Triatlon Yarışmaları'nda Türkiye ilk kez ‘‘River Kayaking’’le (Nehir kayağı) tanıştı. Yarışlardan sonra gerçekleştirilen nefes kesen şova katılan ve aralarında kadınların da yer aldığı sporcular, Dimçayı'nın buz gibi sularında, artistik hareketleriyle izleyenlerin yüreğini ağzına getirdi.

Uluslarası Rafting Triatlon'a katılan çeşitli ülkelerden 150 yarışmacı, 9 Mayıs Cumartesi günü, Dim Çayı ve çevresinde gerçekleştirdikleri zorlu mücadelede, dağ bisikletiyle 11 kilometre aştılar. Çayın Toroslar'dan gelen buzlu sularında üç kilometre rafting yaptılar ve beş kilometrelik zorlu parkurda koştular. Yarışmalar sonunda kadınlar ve erkekler kategorisinde ilk üçe girenlere kupa ve 5000'er mark (yaklaşık 700 milyon lira) ödül verildi. Yarışmaya katılan tüm sporcular da madalyayla ödüllendirildi.

Sporcular rafting triatlonda, üç kilometrelik raftingle start aldılar. Akdeniz'in ulu dağları Toroslar'ın eriyen karlarını, yeşille buluşturan Dim Çayı'ndaki raftinge katılan yarışmacıların, buz gibi sulardaki zorlu mücadelesinde özellikle kadınlar ilgi çekti. Raftingde kıyasıya yarıştıktan sonra bisikletle, Dim çayı çevresindeki dağlık arazide doğayla savaşan sporcular, zaman zaman çamurlara saplandılar, zaman zaman engebeli arazinin zorluklarıyla başa çıkmak zorunda kaldılar. Sporcular son olarak da beş kilometrelik parkurda kıyasıya bir koşu mücadelesi verdiler. Dağdaki koşuda, çamur ve yağmur sporcuların rekabetinin daha da güçleştirdi.

Uluslararası rafting triatlonda, erkeklerde Türkiye'den katılan Hasan Kandemir birinciliği alırken, Hollandalı 50 yaşındaki posta dağıtıcısı Henk Knoll ikinciliği ve yine

Hollandalı Frank Wiebes de üçüncülüğü aldılar. Zorlu yarışta erkek rakiplerine taş çıkaran sekiz genç kadın arasında ilk iki sırayı da Türkler aldı. Pınar Arpınar'ın birinci, Yıldız Uyulgan'ın da ikinci olduğu yarışmayı, Hollandalı Bernadett Zevenhuizen de üçüncü olarak tamamladı. Doğayla mücadelenin esas olduğu yarışmanın en yaşlı sporcusu 70 yaşındaki Oktay Tiyanşan ise dereceye giremedi ama çıkardığı başarılı yarışmayla gençlere parmak ısırttı.

Yarışmalar sırasında Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen River Kayaking (nehir kayağı) izleyicilerin yüreğini ağzına getirdi. Karlı sulara nehir yarışları için özel yapılmış kayaklarıyla çıkan ikisi Türk, dokuz sporcunun hareketleri nefes kesti. Kayaklarla, suda defalarca taklalar atan ve gürül gürül akan Dim Çayı'ndaki slalom parkurunu geçen sporcular, nehir kayağını Türkiye'ye de tanıtmış oldular.

ÇAMURDA KOŞU

Toros eteklerinde start alan triatloncular Alanya'nın zengin bitki örtüsü arasında beş kilometre koştular. Şiddetli yağmur nedeniyle parkurun çamurlaşması sporcuları zaman zaman zorladı. 100'ü aşkın sporcu hem birbirleriyle hem de doğayla mücadele etti.