Güncelleme Tarihi:
Söyleşide Metin Albayrak ve Necip Uysal şunları dile getirdi:
METİN ALBAYRAK: Bizim için çok önemli bir gün. Geçmişimize baktığımızda da altyapı kültürü hep var olan bir kulübüz. Tarihimiz de bunu gösteriyor zaten. Hocalarımızla beraber çalışarak bir vizyon çizdik ve o stratejide ilerliyoruz. Tabi ki en büyük beklentimiz Beşiktaş'ın önemli ve ana iskeletini koruyup Beşiktaş kültürü ile yetişmiş altyapıdan gelen çocuklarımızı çoğunlukla oynatmak. Bu bilinçle çalışıyoruz. Kaptanımız da bu yollardan gelmiş ve hala Beşiktaş forması taşıyor. Kişiliği ve karakteri ile çok büyük bir örnek. Ondan alacakları öğrenecekleri tavsiyeler, öneriler çok büyük değer katacak hayatlarına.
NECİP UYSAL: Burada olduğum için çok mutluyum. Genç oyuncular ve hocalarım karşımda. Tabi ki bu süreç kolay değil. Buralara gelmek ve kalıcı olmak çok önemli. Benim buralara gelmemde hocalarımın katkısı çok büyük. Beni en iyi şekilde hazırladılar A Takıma gelebilmem için. O zamanki şartlarda iyi şekilde ilerledi benim için. Sonunda A takıma çıktım ve kalıcı olmayı başardım. Hala da devam ediyorum. Ben altyapıya girdiğimde bir hedefim yoktu açık söylemek gerekirse ama oynamaya başladıktan sonra kendime yavaş yavaş hedef koymaya başladım ve A takıma çıkıp kaptan olmayı şampiyonluklar yaşamayı istiyordum. Ben bunların hepsini başardım Allah'a şükürler olsun. Buralara gelmek kolay olmadı. Ben oynarken toprak saha vardı burada ama şimdi tesisleri gezdiğim zaman şartlar çok daha iyi olmuş yönetimimize buradan teşekkür ederim. Dediğim gibi çok çalışıp pes etmemek lazım. Böyle olduğu zaman bir yerden kapı açılıyor ve Allah yardım ediyor.
METİN ALBAYRAK: Türkiye'de altyapı bayrağını en önde biz taşıyoruz. Hocalarımızın çoğu buralardan gelmiş, büyük emekleri var, burada çalışıyorlar. Biz de layık olmaya çalışıyoruz. Bu topraklarda doğmuş yetişmiş çocuklar neden başarılı olmasın. Yabancılardan ne farkımız var? Onlar da insan. Tek farkları çok çalışıyorlar ve kendilerine hedef koyuyorlar. Altyapılarımızdaki oyuncularımızın hepsinin hedefi futbolcu olmak ve A takıma çıkmak. Peki oraya gelebilmek için ne yapmamız gerekiyor? Önce bedenen para kazanacakları için bedenlerine çok iyi bakmaları lazım. İyi beslenip iyi dinlenmeleri lazım. Saha içi işin en son kısmı. Zaten yetenekli olduğunuz için buradasınız. Hep büyük hedefler koyun kendinize. Sadece Beşiktaş değil. Avrupa'da çok büyük kulüplerde de oynayabilirsiniz. Bunun için kendinize büyük hedefler koyun. En önemlisi kendinize inanmak. Bizim işimiz de sizlere daha iyi saha ve zeminler hazırlamak. Hocalar sahalar doktorlar vs.. Akademi ve altyapı ile ilgili yeni projelerimiz var. 1 ay sonra zaten Başkanımız da kamuoyuna açıklayacak. Hedefimiz daha iyi modern Avrupa'nın en üst seviyelerinde olan bir akademi ve altyapı oluşturmak. Bunun için çalışıyoruz.
NECİP UYSAL: İlk geldiğimde Bayrampaşa'da oturuyordum. Çok heyecanlanmıştım transfer olduğumu duyunca. İlk babam görüşmeleri yapmıştı. Benim için de çok önemliydi. Oralardan Beşiktaş'a gelmek. O günleri unutamıyorum. O haberi alınca okuldaydım zaten eve nasıl geldiğimi bile hatırlamıyorum. Çok heyecanlıydım çok mutlu olmuştum.
Dediğim gibi bence önemli olan iyi insan olabilmek. Futbolculuk tabi ki önemli ama ikinci planda benim için. Öncelikle amacım ülkeye iyi bir insan ve yararlı olabilmek. Yaşayış ve hayat tarzın çok önemli. Beslenme, uyku düzeni yaşayış biçimin düzgün olmalı. İdmanlarını, çalışmalarını aksatmadan eksiksiz yapmalılar. Zaten yetenekleri de varsa Allah yardım ediyor ve gerisi geliyor. Şimdi yaşları küçük ama ileride gece hayatları da olmamalı. Uyku düzenleri ve çalışmalarına devam etmeliler her zaman. Bunlara dikkat etmeleri lazım. Ben idmanlardan sonra bile çalışırdım şimdi de çalışıyorum. Hiçbir zaman hırsımı kaybetmedim. Oynamasam bile idmanıma çıkıp en iyi şekilde çalışıyorum. Ondan sonrası Allah'a ve hocaya kalmış.
Ben ilk milli takıma gittiğim zaman PAF takımda oynuyordum. A takıma kadar yükselmiştim sonra bir şeyler oldu ve tekrar PAF takıma döndüm. Orası çok önemli aslında. A takımla idmanlara çıkıyordum sonra hoca değişikliği oldu ve A2 takımına geri döndüm. Orada çok iyi 1 sezon geçirdim. Oradan ümit milli takımına gittim. Orada çok iyi 2-3 maç geçirdim. Ondan sonra A takıma gideceğim hakkında yazı geldi ve tekrar A takıma çıktım. Milli takım sürecim oradan başlıyor. Benim için dönüm noktası oldu hayatımda.
Ben bunun hep örneğini veriyorum. Bazen idmanlarda sakatlık olmasın diye müdahale etmeyeyim girmeyeyim gibi hareketler oluyor. Bunlardan kaçınmalarını söylüyorum. Çünkü ortada bir ekmek var ve bunu yemen lazım. Oraya çıktıktan sonra mücadele vereceksin. Sen oraya çıktığın zaman çalışacaksın basacaksın. Burada isim yok. Altyapıdan gelmişsin hak edip A takıma çıkmışsın. Hedefin orada kalmak ve bunun için savaşman gerekiyor. Arkadaşlara hep bunu öneriyorum ve söylüyorum. Cesaretli olun korkmayın. Gönül ister ki burada her arkadaşımız çıkıp oynasın ama bazen futbolun gerektirdiği şeyler var. Sonuçta herkes o seviyelerde oynayamayabilir. Ama seviyorsan, çok çalışıp bırakmayacaksın. Küsmek olmaz, bu senin işin, böyle kabul edip daha fazla çalışacaksın.
Ertuğrul Sağlam zamanında Avusturya'ya kampa gittim. O zaman orta sahada Cisse oynuyordu. Cisse bana o zaman çok sert bir müdahalede bulundu epey darbe aldım ayağım kanadı. Ertuğrul Sağlam yanına çağırdı baktı iyi iyi güzel olmuş dedi. Sonrasında bir pozisyonda bu sefer ben Cisse'ye çok sert girdim. Sonra Ertuğrul Sağlam yine beni yanına çağırdı gel dedi ben bir şey söyleyecek zannettim. Bana aferin böyle devam et dedi orada. Ben öyle deyince daha da moral buldum rahatladım daha rahat girmeye başladım herkese.
İlk çıktığım zaman A takım kampına Ertuğrul Sağlam vardı yine. O kampa gitmek için 1 hafta falan kiralık oyuncular ve (altyapı) bizlerle kamp yaptı. Oradan seçilip gidecektik. 2 takım oynuyoruz dakika 15 beni oyundan aldı. Sonra çok düşündüm herhalde götürmeyecek niye çıkardı beni diye. Kafamda bir sürü soru. Sonrasında bitti artık dedim. Gidiyordum, öncesinde duş falan aldım. Sonra malzemeci geldi yanıma hoca seni çağırıyor dedi. Tekrar PAF takımda devam et diyecek diye düşündüm. Hoca bana eşyalarını topla hazırlan yarın kampa gidiyoruz dedi. O zaman çok mutlu oldum çok güzel bir olaydı benim için.
METİN ALBAYRAK: Başlangıçtan beri kaptanla birlikte aynı şeyleri söylüyoruz. Her şeyden önemlisi kendilerine bir meslek seçmişler, hedefleri futbolcu olmak. Onun için ben futbol dışı faktörlerin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Onlar da nedir? Kendilerine çok iyi bakmalılar. Bugün kaptanın hala başarılı olmasının en büyük sebebi fiziksel gücünün çok iyi olması ve ekstra antrenmanlar yapması. İnsanın her şeyden önce kendisini çok iyi tanıması gerekiyor. Eksiklerini bilip de onları tamamlaması gerekiyor. Diyebilirsiniz ki benim şu özelliğimde bir eksiklik var bunu daha iyi yapabilmem için ekstra çalışmaya ihtiyacım var. Yani futbolda çalışmak, çalışmak, çalışmak, ekstra çalışmak, kendini geliştirmek çok önemli. Buradaki hocalarımızın hepsi de ekstra çalışarak başarmışlar. Benim kardeşlerimize en büyük tavsiyem bir kere çok iyi dinlenmeliler, gelişimlerini iyi tamamlamalılar. Çok çalışacaklar ve hedef koyacaklar o formayı ben bir gün giyeceğim ve Vodafone Park'a Beşiktaş formasıyla çıkacağım diye kendini hayal edecek. Çünkü örnekleri var işte karşınızda oynuyor. Hayal etmiş, çalışmış, başarmış orada demek ki olabiliyor. Olamayacak hiçbir şey yok. Her şeyden önce kendilerine inanacaklar, çalışacaklar, bizler yanlarındayız. Hocalarımız her gün burada. Onlara teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar müthiş bir mücadele veriyorlar sabahtan akşama kadar 7/24 çalışıyorlar yani hafta sonları yok. Hepsi de forma aşkı için çalışıyorlar. Ben kardeşlerimizin hocalarımızdan daha fazla çalışmasını istiyorum. Ben hemen hemen bütün grupları tanıyorum. Maçları da elimden geldiği kadar takip ediyorum ve çok da keyif alıyorum. Bazı oyuncularımızı A takımda hayal ediyorum. Diyorum ki mesela şu çocuk Quaresma'nın yerinde oynayabilir diyorum neden oynamasın? Çünkü o yetenek var. Ama oraya gelebilmek için kaptan da söyledi çok çalışacaksın, inanacaksın, Allah da çalışanın yanındadır zaten önünü açar. Her şeyden önce inanmak. İşte orada yazıyor hiçbir şeyden vazgeçme çünkü vazgeçenler yalnızca kaybedenlerdir. Benim en büyük hayalim Beşiktaş'ın 11'inden minimum 8 kişinin altyapımızdan olması. O zaman da şampiyonluğa imzamı atarım. Bu sürdürülebilir bir başarıdır. Çünkü sürdürülebilir başarıyı getirebilmek için o kültürden gelinmesi lazım. Kaptanımız Necip'in de forma aşkı buradan geliyor.
Ondan Allah razı olsun. O zaten bizim evladımız. Onun için konuşmaya kelimeler yetmez. Ne görev verdiysek aldı. O hiçbir görevden kaçmaz. Kaleci bile olur. Beşiktaş yeter ki ihtiyaç hissetsin. Çok karakterli bir oyuncudur kendisi. Bugün iki sene üst üste şampiyon oluyorsak bu başarının en büyük mimarı takımdaki arkadaşlık ortamını sağlayan kaptanımızdır. Oğuzhan ve Cenk gibi oyuncularımız da bu birliktelikte önemliler.
Yaşlar yakın olunca kaynaşmaları da daha çabuk oluyor ve birbirlerini çok iyi tanıyıp yakın arkadaşlıklar kurabiliyorlar. Dışarıdan gelen oyuncular da bu ortama uyum sağlıyor. Bizim şampiyonluğumuzdaki en büyük mimarlar Türk oyuncularımızdır.
NECİP UYSAL: Babel zaten her şeyi çekiyor. Türk oyuncuların karakteri kadar gelen yabancıların karakterleri de önemli. Bize uyum sağlayabilen yabancılar oldular hepsi. O yüzden bu farklılık oldu. Burada bir sürü yabancıyla çalıştım ama iki senedir gelen her futbolcu bizim takıma uygun olup uyumu sağladılar. Hepsiyle aram çok iyi. Tam bir aile ortamı var.
METİN ALBAYRAK: Güzel bir örnek vereyim hem kaptandan hem Cenk Tosun'dan.Cenk hem takımımızın hem milli takımımızın önemli oyuncusu bize çok katkı sağlıyor. Demba Ba, Mario Gomez, Aboubakar hep yedek kaldı ama hiç yılmadı, çalıştı ve başardı. Negredo önemli bir santrafor, yabancı ama onun arkasında şu an. Kaptan da aynı şekilde. Bilic'in söylediği bir şey vardı. Benim 11 tane Necip Uysal'ım olsa her sene şampiyon olurdum. Bunun sebebi karakterinden dolayı. Saha içi, saha dışı müthiş bir fedakarlık örneği gösteriyor ve sürekli çalışıyor. Bu bir hocanın en çok istediği şeydir. Bazen yedek de kalabilirsin, hocanın sistemine de uymayabilirsin hayatta bunlar hep vardır. Ama yılmayıp çalışacaksın ve kimseyi suçlamayacaksın, kendine bakacaksın. Çünkü ilahi adalet diye bir şey var. Allah çalışana yardım eder ve o formayı bir gün alırsın.
NECİP UYSAL: Alex'e karşı zorlanmıştım. O zaman orta saha oynuyordum. İlk zamanlarımdı. Alex beni çok zorlamıştı.
Son sözüm hiçbir zaman umudunuzu kaybetmeyin, her zaman bir hedefiniz olsun. İnşallah günün birinde aranızdan birileriyle oynama şansımız olur. Son sözüm budur.
METİN ALBAYRAK: Ben de kaptanımıza çok teşekkür ediyorum geldiği için. Bu güzel sohbeti kardeşleriyle hocalarıyla ve bizimle paylaştığı için. Söyleyecek çok bir şey yok. Burada sadece şunu göstermek istiyoruz. Burada Beşiktaş camiasının verdiği önemi ve değeri göstermek istiyoruz. Karşılarında canlı bir başarı hikayesi var. O hikayeyi de kendisi yarattı. Bu günlere gelen de kendisidir. Ona teşekkür ediyorum geldiği için. Futbol hayatında başarılar diliyorum. O bir tanedir. Onu çok seviyoruz.