Ne şiş yandı ne kebap

Mesela Trabzon’un işine gelir mi? Yoksa yarışın içinde olup diğer büyüklerle mücadele etmesi mi daha iyidir?

Kimin ne kadar işine gelir bilinmez ama Mustafa DENİZLİ’nin işine gelmeyeceği kesin.

Buna rağmen yine değişik bir kadro ile çıktı sahaya Beşiktaş. Anlaşılamayan bir sürpriz kadro hevesi. Aynen Fenerbahçe maçında olduğu gibi. İleride Nobre yalnız, bol bol savunma adamı var sahada.

H.Deniz Çekin yazıyor

Orta saha desen bir garip, Yusuf’un üzerinde az daha bordo mavi forma olacaktı zaten.

İlk yarıda baskılı gibi görünen ev sahibi ekip çok da etkili olamadı aslında. İlk tehlikeli atağı Trabzon gerçekleştirdi. 12. dakikada Yattara’nın İbrahim ÜZÜLMEZ’den çaldığı topta, Gökhan ÜNAL ağları buldu. Ama hakemler ofsayt dedi. Emekli hakemlerin mesaileri uzayacak bu hafta.

15. dakika sonra Ernst’ın vuruşuna Sylva çok güzel uzanıyor. Kartal bastırıyor ama duran toplarda becerili değiller. Bu kadar duran top kazanan takımın skor üretememesi enteresan. Daha enteresan olan ise en etkili hava hücumcusu Bobo’nun kenarda olması.

Maçın üçte birlik kısmı dolarken Cale’nin ara pasında Gökhan ÜNAL en sevdiği işi yapınca işler Beşiktaş adına iyice arap saçına dönüyor.

İkinci yarıda Beşiktaş’ta Delgado var, Bobo var. Korku belası kenarda oturtulanlardan kahraman yaratma taktiği. Onlarla birlikte baskılı oyun bir anlam kazanmaya başlıyor.

En önemlisi de seyirci bir dakika bile susmuyor. Bu kadar istikrarsız bir takıma verilen bu kadar istikrarlı destek “özveri”den başka hiçbir şeyle açıklanamaz.

Beşiktaş seyircisi, sadece seyirci olmayıp oyuna faal olarak katılınca Beşiktaş da zar zor golü buluyor.  Bobo kornerden gelen topu ağlara gönderirken Beşiktaş yeniden umutlanıyor.

Trabzon ise golden sonra son dakikalarda yeniden saldırıyor. Demek ki bu kadar baskıyı galibiyeti korumak uğruna yemişler. Çok daha istikrarlı bir kadronun bu kadar baskı yemesinin başka bir açıklaması yok.

Neticede Trabzon liderlik hayallerini ertelese de zirvenin yapışık ikizi olmaya devam ediyor. Beşiktaş da yarıştan kopmuyor. En azından şimdilik.

Mustafa DENİZLİ’nin Türk futboluna en önemli katkısı korkak futbola karşı yaptığı başkaldırıydı. Beşiktaş’a aynı katkıyı yapmadığı kesin. Her büyük maç öncesi o kadar korkan bir takım görüyoruz ki biz de oturduğumuz yerden korkuyoruz.