Ne mutlu Türküm diyene

Güncelleme Tarihi:

Ne mutlu Türküm diyene
OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 23, 2002 00:00

Ä°ÅžTE Atam, bunlar senin sporcuların, bunlar senin istediÄŸin gençler, Devrim yaptılar. Dünya Kupası'nda yarı finale kaldılar. Hem de rakiplerini eze eze. Türkiye, dün Dünya Kupasındaki seri maçlarının en muhteÅŸemini oynadı. Çok akıllı bir taktik veren Åženol GüneÅŸ, bunu sahada en iyi uygulayan çocukları ile birlikte muhteÅŸem bir gösteride bulundular. Bu arada iki sözümüz de Eurosport'a... Ä°ki gündür devamlı Senegal'in yediÄŸini, içtiÄŸini, yattığını, kalktığını nesi varsa ekrana döken bu kanal, utanmazlığın ve tarafgirliÄŸin en kötü örneÄŸini verdi. Siz Osmanlı tokadını bilirsiniz. Bir tokat da size vurduk. Ä°lk yarıda 6 gol fırsatını kullanamadık. Bunların dördü Hakan'ındı. Sanki Hakan'a büyü yapılmış gibiydi. Hele Yıldıray'ın kafasından giden topun, çizgiden çıkarılması imkansız bir olaydı. Demek ki ÅŸansımız da yoktu. Ä°lk yarıda top bizde olduÄŸu zaman 10 adamıyla kendi yarı sahasına tespih böceÄŸi gibi çekilen Senegal'in faullü ve rahatsız edici presine raÄŸmen, akıllı paslarla, devamlı hareket halinde boÅŸ alanları kullanarak, kendimize fırsat yaratacak bir hayli delik bulduk. Ama ne yapalım ki, gol atamadık.SÃœPER DEFANS Senegal ise topu kontrolüne aldıktan itibaren, çok adamla çabuk bir ÅŸekilde orta sahamızı geçip ceza sahamıza geliyordu. Çok pas hatası yapmaları, ama asıl önemlisi defansımızın baÅŸarılı oyunu ile onlar sadece 1-2 gol fırsatı elde edebildiler. Fadiga'nın attığı gol ise yüzde yüz ofsayttı. Ä°kinci yarıda oyun daha dengeli geçmesine raÄŸmen golleri kaçıran taraf yine bizdik. Hakan Şükür'ün yerine Ä°lhan Mansız'ın oyuna girmesiyle yeni bir heyecan, yeni bir ümit doÄŸdu içimize. Ama sonuçta 90 dakika bitiverdi. Radyo Foreks adlı radyo kanalı ile dün bir röportaj yaptım. Onlara maçın 90 dakikası sonunda altın golle yarı finale kalacağımızı söyledim. Düş mü görmüştüm hayır, içime mi doÄŸumuÅŸtu hayır. Asıl neden Afrikalı futbolcuların, maç sonlarında devamlı konsantrasyon eksikliÄŸine uÄŸramalarıydı. Ãœstelik gece yorgunuydular. Eurosport kanalına verdikleri demeçlerde kendilerinin geceleri 3'e 4'e kadar eÄŸlendiklerini ifade ediyorlardı. Bu bir sporcunun fiziki yapısına çok aykırı olaylardır. Ä°ÅŸte bunları düşünerek, altın golü atacağımıza inandım ve de altın gol geldi hem de müthiÅŸ bir ÅŸekilde.EN BÃœYÃœK DEVRÄ°M 90 dakika sonunda oyuna giren Arif', atak esnasında Daf tarafından düşürülmesine raÄŸmen, hakem avantajı düşünerek devam iÅŸareti verdi. Top Ãœmit'e geldi. Ãœmit saÄŸdan ortaladı. Ä°lhan Mansız gelen topa durdurmadan vurdu. Ve altın gol, ve altın gol, ve altın gol ve böylece Türkiye Ä°lhan Mansız'ın ayağından yarı finale gidiyor. Ama bu sadece Ä°lhan Mansız'ın emeÄŸi deÄŸil. Saha kenarında terleyen baÅŸarılı bir taktik düzeni ortaya koyan Teknik Direktör Åženol GüneÅŸ'ten baÅŸlayarak tüm kadronun, sahada oynayan takımın o muhteÅŸem seyircimizin medyamızın kısaca ülkemizin yani hepimizin alın teri ile oldu bu iÅŸ. Ama gene de futbolcularımızın ve hocalarımızın haklarını vermek gerekir. Bir altın sayfa daha eklediler. Bu, altından da fazla. Bunun deÄŸeri yok. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!