Güncelleme Tarihi:
ANKARA’da toplanan Gençlik ve Spor Kulüpleri Kanunu Çalıştayı’nın ardından kulüpler tarihi bir karara imza atmak için anlaşmış, Süper Lig’e, İngiltere Premier Lig modeli getirilmesi için hem fikir olunmuştu. Bu fikre ilk tepki G.Saray Başkan Yardımcısı Adnan Öztürk’ten geldi. Hürriyet’e konuşan Öztürk çarpıcı açıklamalar yaptı.
- Yönetme tarzı ve strateji değişmediği sürece işin adı Süper Lig ya da Süper Şirket Ligi olsun, bir şey fark etmez. İlk olarak mantalite değişmeli. Biz kulüpler olarak her zaman devletten istiyoruz. Bütün söylemlerin içinde talep tek cümlede bitiyor aslında, gerisi kenar süslemesi. Talebin kendisi, “Devlet bankaları, kulüplere uzun vadeli kredi versin.”
‘SPORCU ÜRETMEYİ BİR TÜRLÜ BECEREMİYORUZ’
-İNGİLTERE’yi örnek alma fikri bana biraz gerçeklikten uzak geldi. Sorunlarımız bellidir ve özellikle futbol konusunda tamamı ile bir tüketici toplum haline geldik. Kendi sporcu üretkenliğimiz günden güne eriyor. Ben spor sektörünü biraz da tekstil sektörüne benzetiyorum.
- Bizim ülkemizin sporcu üretmesi gerekiyor ama beceremiyoruz. Birçok yabancı oyuncunun, doğru dürüst topa dokunmadan bu ülkeye gelip, alıp gittiği milyon Euro’larla kaç Türk çocuğu yetiştirirdik düşünemiyoruz.
- Günlük heyecanlarla vakit geçiriyoruz. Biz vakit geçirirken birileri de iyi kazanıyor. Bugünlerde gazete sayfalarında Avrupa’nın, Brezilya’nın ne kadar ıskartası varsa hepsi boy boy görünüyor. Demeç veriyor.
‘Spor sendikaları mutlaka kurulmalı’
ÜLKE sporunun yol haritasını, Spor Bakanı, Maliye Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Çevre ve Şehircilik Bakanımız yapacaklar, sporcular, antrenörler, hakemler sendikalarını kuracaklar,
‘Yabancı sayısı büyük oranda düşürülmelidir’
SPOR Bakanı Suat Kılıç’ın çabalarını izliyorum ama kendisine iletilen taleplerin tamamı sistemin devamına yönelik. Bu iş ıslah ile veya para takviyesi ile düzelmez. Devrim niteliğinde kararlar alınacak. Her kulübe, Türk insanının önceliği alacağı şartlar koyacaksınız. Yabancı sporcu, devşirme sporcu sayısına ciddi kısıtlamalar getireceksiniz. Belli bir bütçeyi aşmış kulüplere daha çok sosyal sorumluluk, paralimpik sporcu, altyapı, okullar kurmak şartları getireceksiniz. Sabredip ciddi çalışacaksınız ve başarı gelecek. Başka yolu yok. Kimse kimseyi kandırmasın.
‘Kulüpçülük kavramı sadece bizde var’
KULÜPÇÜLÜK diye bir kavram uydurmuşuz. İngilizce, Fransızca karşılığını bulamıyorum. Ne zaman ‘’Böyle şey mi olur, kabul etmem‘’ diyerek bir şeylere “Dur” demeye çalışsanız hemen etrafınızdan, “Kulüpçülük böyledir, idare edeceksin” derler.