Güncelleme Tarihi:
Tüm dünyanın boks efsanesi olarak kabul ettiği Muhammed Ali, gelmiş geçmiş en başarılı sporculardan biri olmanın yanı sıra, pek çok kişinin idolü ve kahramanıydı. Hırsı, inatçılığı ve 'laf cambazı' olmasıyla bilinen Ali, sosyal haklar mücadelesi ile diğer sporculardan farklı bir yerde duruyordu.
Dünya genelinde milyonlarca kişinin soluk soluğa izlediği maçlarında Ali, boks yeteneği kadar felsefesi ve estetik yönleriyle de büyük beğeni topluyordu. Haliyle, gittiği her yerde fotoğrafları çekilen, sözleri kayıt altına alınan efsane boksörün kamuoyu tarafından bilinmeyen fotoğrafı yok denecek kadar az.
Ancak geçtiğimiz günlerde dünyaca ünlü boksörün daha önce hiçbir yerde yayımlanmamış bazı fotoğrafları ortaya çıktı. Bu kareler kimsenin haberi olmadan gizlice gittiği bir okul balosunda çekilmişti.
RAKİPLERİNE KARŞI UNVANINI 19 KEZ KORUDU
Muhammed Ali, "Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki onlarla savaşayım" diyerek Vietnam Savaşı'na gitmeyi reddetmiş, bu nedenle 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırılmıştı. Yaptırımlar bununla da sınırlı kalmamış, Ali'nin boks lisansı da elinden alınmıştı.
1970'te temyiz davasını kazanıp tekrar boksa dönen efsane "Kariyeri bitti" denen bir dönemde 1974 yılında George Foreman’ı mağlup ederek kemerini geri kazanmasını bildi.
70’li yıllar tüm dünya Muhammed Ali'nin adını haykırıyordu. Tüm olumsuzluklara rağmen 1964, 1974 ve 1978 yıllarında dünya ağır sıklet boks şampiyonluğunu üç kez elde eden Ali, bu unvanı rakipleri karşısında 19 kez korumayı başardı.
1976 yılı Muhammed Ali için peş peşe unvan maçlarına çıktığı bir dönemdi. Kemerini, Jean-Pierre Koopman ve Richard Dunn'a karşı koruyan başarılı boksör, ABD’nin Maryland eyaletinde yer alan Capital Center’da Jimmy Young'a karşı 15 rauntluk unvan maçına çıktı. Formunu yavaş yavaş kaybetmeye başlayan Ali, nakavtsız biten mücadeleyi oy birliğiyle kazandı.
BASINA YANSIMAYAN ZİYARET
Tüm gençlerin ilham aldığı bir sporcu olarak görülen boks efsanesinin kapısı, Young ile yaptığı karşılaşmanın hemen ertesi günü yani 1 Mayıs 1976 tarihinde ısrarla çalındı.
Parkdale Lisesi'nin bir öğretmeni 'halkın şampiyonu'nu görmek için çıldıran öğrencilerine büyük bir sürpriz hazırlamış ve Ali'yi mezuniyet balosuna davet etmek için gelmişti.
Ali bu çağrıya kayıtsız kalamadı ve o gün gençlerle bir arada olmaya karar verdi. Basına yansımayan bu ziyaretin ayrıntıları bu yılın başında, emekli öğretmen Leo Vondas tarafından kamuoyuyla paylaşıldı.
Ziyaretin hikâyesi 'şişkin egosuyla' tanınan Muhammed Ali’nin gerçek karakterini yansıtması açısından oldukça önemli.
‘ACABA ALİ BEY İLE KONUŞMA ŞANSIM VAR MI?’
O yıllarda 34 yaşında olan Ali, Jimmy Young karşılaşması sonrasında Maryland eyaletinde bulunan Lanham'daki bir otelde kalıyordu.
Parkdale Lisesi'nde yaklaşık iki yıldır öğretmenlik yapan Leo Vondas, o sabah okuldaki etkinliği organize etmek için yola çıktığında Ali’yi otelin önünden geçerken görmüştü.
Şaşkınlıkla karışık büyük bir heyecana kapılan Vondas, hızlıca arabasını park ettikten sonra otelin lobisine koştuğunu anlattı. “O otelde kaldığını teyit etmem gerekiyordu” diyen Vondas, Ali'yi baloya davet ederek 1976 mezunlarına hayatları boyunca unutamayacakları bir mezuniyet töreni hediye edebileceğini anlamıştı.
Otel resepsiyonundan binbir rica ile Ali’nin odasını öğrenen Vondas, soluğu boksörün kaldığı katta aldı. Vondas efsane boksörü mezuniyet balosuna çağırmak için nasıl bir yol izlemesi gerektiğini düşündüğü esnada karşısına 10 korumanın çıktığını görünce neye uğradığını şaşırdığını belirtti.
Korumalara, "Acaba Ali Bey ile konuşma şansım var mı? Buradaki lisede öğretmenim ve bu akşam büyük bir mezuniyet balomuz var. Eğer uğrayıp çocuklarla el sıkışırsa, birçok genci mutlu edebilir" diyen Vondas’ın ricasını kırmayan görevliler Ali ile konuştuktan sonra lise öğretmenini içeri davet etti.
‘OKULA GİTTİĞİMİZDE YER YERİNDEN OYNAYACAK’
Karşısında 'bileği bükülmeyen' şampiyonu gören Vondas, ricasını bir kez daha yineledikten sonra Ali’nin verdiği cevabı dünmüş gibi hatırladığını söyledi:
“Ona baloya gelip gelemeyeceğini sorduğumda bana dönüp, ‘Gelebilir miyim? Şu an üzerimde olan kıyafetlerle gelmem uygun olur mu?’ diye sordu. Daha o anda gelmeyi kabul ettiğini anladım.
“Sanırım, geceye gelirken smokin giymesini istediğimi düşündü. Ben de ona ‘Hayır, hayır… Dilediğiniz gibi gelebilirsiniz. Sizi saat 20.30’da arabamla buradan alırım; okula gittiğimizde yer yerinden oynayacak…’ dediğimi hatırlıyorum.”
Vondas, Ali’nin baloya katılacağını ne okul yöneticilerine ne öğretmenlere ne de öğrencilerine söylemişti. Zira şayet, Ali’nin okula geleceği duyulursa, bir gün önceki karşılaşmaya bilet bulamayan binlerce kişi şampiyonu görmek için okula akın edecekti; bu da ciddi güvenlik sorunlarına yol açacaktı.
‘ELLERİ O KADAR BÜYÜKTÜ Kİ, ELİM AVUCUNUN İÇİNDE KAYBOLDU’
Vondas, etkinlikten saatler önce o yıllardaki öğrenci temsilcilerinden Patrick Yohe’a baloya Muhammed Ali’nin katılacağını söyleyip, konuyu salona davet edecek anonsu yapmasını istemişti. Bugün 65 yaşında olan Yohe, o geceyi hayatı boyunca unutamayacağını söyledi.
Ali ile karşılaştığı ilk anı hatırlayan Yohe, efsane boksörün oldukça uzun boylu ve kaslı bir fizik yapısı olduğundan etkilendiklerini belirtti ve ekledi: “Elleri o kadar büyüktü ki elim avucunun içinde resmen kayboldu. İnanılmaz bir andı.”
Saat 20.30’da Ali ile buluşan Vondas, efsane boksörün salona girdiği anın da unutulmaz olduğunu anlattı.
Ali'nin gelişinin tüm öğrencilerin büyük bir uğultuyla kapıya yönelmesine neden olduğunu söyleyen Vondas, “Öğrenciler adeta büyülenmiş bir şekilde onun çevresini sarmaya başlamışlardı” dedi.
‘EĞİTİMİN BİR TOPLUM İÇİN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLEDİ’
Tüm salonu büyüleyen Ali’nin, etrafını saran kalabalıktan rahatsız olmak bir yana, yaptığı esprilerle ortama renk kattığını belirten Yohe’un gözleri bir an baloya beraber katıldığı partnerini aramıştı. Yohe, partnerinin yüzündeki şaşkın ifadenin bugün dahi gözleri önüne geldiğini söyledi.
Birkaç öğrencinin büyülenmişçesine Ali'yi izlediğini belirten Vondas, “Bir öğretmen arkadaşım yanıma yaklaştı ve bana neden daha önce söylemediğim konusunda sitem etti” ifadesini kullandı.
Ali çevresini saran hayran kitlesinden sıyrılıp, her zaman yaptığı gibi mikrofonu eline alarak kalabalığa hitap etti. Vondas, Ali’nin kürsüde yaptığı konuşmada eğitimin önemine vurgu yaptığını ifade etti: “Kürsüde yaptığı konuşmada yanlış hatırlamıyorsam, mezun olmanın harika bir duygu olduğunu ve eğitimin bir toplum için ne kadar önemli olduğunu söyledi.”
Yaptığı konuşmalarda sıklıkla üçüncü şahıslara sataşmasıyla bilinen Ali, geleneği bu kez de bozmamış ve Vondas’a dönerek, biraz alaycı biraz da tehditkâr bir üslupla, “Sen boks yapıyor musun?” diye sormuştu.
‘SANIRIM, JIMMY YOUNG ONA 15 RAUNT BOYUNCA HİÇ YUMRUK ATMAMIŞ!’
Yohe, efsane boksörün sahneye kendisine yoğun ilgi gösteren genç kızlardan birini davet ettiğini de anlattı.
Yohe, Ali'nin muzip bakışlarını sahneye koşan kızdan alamadığını, ardından “Ne yapacaksın şapşal?” sözüne bütün salonun kahkahalarla güldüğünü ekledi.
Ali'nin öğrencilerle kurduğu yakın diyalog karşısında şaşkına döndüğünü belirten Vondas ise "Bu adamın sahip olduğu karizmaya hayran kalmıştım” dedi.
Öğrencilerle vakit geçiren Ali, bir süre sonra kalabalığı selamlayarak oteline dönmek için yola çıktı. Dünya şampiyonunun yarattığı heyecan ise Parkdale Lisesi mezunlarının ömürleri boyunca unutamayacakları bir anı olarak kaldı. Öyle ki 76 yılı mezunları buluşmasında bugün bile Ali’nin o gece yaptıklarından bahsediliyor.
Boksörlerin unvan karşılaşması sonrasında insan içine karışması sık görülen bir durum değil. Bu teklifi Ali'nin nasıl kabul ettiğine değinen Vondas, “Ona baktığınızda hayran kalmamanız mümkün değildi. 15 rauntluk unvan maçına çıkmıştı ama yüzünde tek bir çizik dahi yoktu” ifadesini kullandı.
Yohe da o gün sınıf arkadaşlarıyla yaptığı şu konuşmayı aktardı:
“Sanırım, Jimmy Young ona 15 raunt boyunca hiç yumruk atmamış!”
The Washington Post'da yayımlanan "Muhammad Ali won a title fight in Maryland. Then he went to prom" başlıklı yazıdan derlenmiştir.