Ne bekliyordunuz ki?

Güncelleme Tarihi:

Ne bekliyordunuz ki
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 24, 2010 10:19

Beşiktaş yenildi... Galatasaray 2 haftada 2 mağlubiyetle belkide tarihinin en kötü başlangıcını yaptı... Fenerbahçe Karadeniz seferinden eli boş döndü... Peki ne bekliyordunuz?..

Haberin Devamı

Beşiktaş bombaları peş peşe patlattı diye, Fener Kocaman hocası ve nokta transferleri ile göz korkuttu diye, Galatasaray’ın hiçbirşeyi yoksa adı var diye, bu üç büyük kulüp gelene 3 gidene 5’mi atacaktı.

Sezon başlamadan hemen önce bu üç güzide kulübümüzün taraftarlarını ciddi bir şekilde gözlemledim. En temkinli konuşanı “En az 10 puan farkla şampiyon oluruz” diyordu. Hatta transfer çılgını Beşiktaş taraftarı işi daha ilk devrede bitirip, ligin ilk yarısını 15 puan farkla kapatacaklarını iddia ediyordu.

Eh taraftar böyle olurda takımlar geri durur mu? Onlar da erken havaya girmişti elbet. Beklenti yüksek olduğu için de şu ilk iki haftanın sonuçlarının yarattığı şok çok büyük oldu. Herkes buz kesmiş. Yorumcular ne diyeceğini, bileti kime keseceğini şaşırmış. Ekranlarda birbirinden tutarsız ve ilgisiz pek çok fikir uçuşup duruyor.

Haberin Devamı

Oysa Dünya kupası maçlarını hatırlayın. Pek çoğumuzun “Sürpriz” dediği sonuçları getirin gözünüzün önüne. Birer birer yıkılan devleri anımsayın.

Artık ligi ya da bir turnuvayı alıp götürmek o kadar kolay değil. İsim yetmiyor. Ya da sadece isim yetmiyor. Ligin tamamını kapsayan, adım adım ilerleyen bir strateji gerekiyor. Ve ben bu kadar uzun vadeli plan yapan bir kulüp göremiyorum. Herkes günü kurtarmanın, günün hesabını sormanın peşinde.

Anlı şanlı yorumcularımız bile şokta. Ne diyeceklerini, ne yazacaklarını şaşırmış vaziyetteler. Belki de hala üç büyüklerden ibaret dünyalarından çıkamamışlar.

En basit örnek: Beşiktaş Büyükşehir’e yenilmiş. Evinde ve 2 farkla yenilmiş hem de. Ama ekrana bakıyorum, gazeteleri okuyorum. Herkes sadece Beşiktaş’ın ne hata yaptığından, neleri yapmadığından ve ilerde neler yapması gerektiğinden bahsedip duruyor. Kimse Abdullah Avcı ve talebelerinin mücadelesinden, oyun kurgusundan ve Beşiktaş’ı hangi taktikleri uygulayarak yendiğinden bahsetmiyor. Onlara göre Beşiktaş’ın yenilmesi sadece yol kazası, ya da Büyükşehir’in Beşiktaş’a ters gelmesi. Başka sebebi olamaz. Oraya kadar okumuşlar çünkü. Ya da henüz o konuları işlememişler. Bazıları bu ligin hala üç büyüklerin etrafında döndüğünü sanıyor. Böyle sandıkları için de giderek daha fazla antipati toplayıp, içinden hiç çıkamayacakları bir kısır döngüde dolaşıp duruyorlar.

Haberin Devamı

Bu sezon, geçen sezonla birlikte Türk futbolunun önümüzdeki 10 yılının şekilleneceği bir zincirin ikinci halkası olacak.

Ligin falına bakmak gerekirse, bence bu sezon belki de ligler tarihimizin en az gol atılan yılı olacak. Kesin olan tek gerçek bu. Geçen hafta “Gaziantep’in 0-0 bitecek çok maçını izleriz” demiştim. Bu hafta Ankara’dan da 0-0’la dönen Gaziantep beni yanıltmadı.

Kadrolara baktığımızda bu sezon “Kesin düşer” diyebileceğim takım yok. Kimsenin yok. Bu nedenle takımların çoğu önce yenilmemek üzerine oyun ve kadro kurguluyorlar. Oysa bir tarafta da mutlaka kazanmak zorunda olan 3 büyükler var. İşte dananın kuyruğuda burada kopar. İyi savunma yapan ve öyle ya da böyle gol bulmayı becerebilen her takım 3 büyüklerin başına bela olur. Böyle bir gidişattan da kimin sıyrılacağı hiç belli olmaz.

Haberin Devamı

Bence, kısır, az gollü ama sürprizlere açık ve çok çekişmeli bir lig bizi bekliyor. Çok sürmez, “Dört büyükler ve diğerleri”, “İstanbul-Anadolu” gibi ayrışma ve guruplaşmaların dışında yeni ayrışmalar ve guruplaşmalar başlar. Kısa süre sonra ise takımların teknik kadrolarında “Stratejist”ler görürseniz şaşırmayın. Stratejisi olmayan, her maçı belli bir planın parçası olarak farklı bir kurgu ile oynamayan bir takımın bu keşmekeşten sıyrılması da zor, büyük olarak kalması da. Ve bu yazının tamamı için kocaman bir BENCE...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!