NBA 2020
Güncelleme Tarihi:
Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Kasım 11, 2007 00:00
Dünya basketbolunun zirvesi NBA son 10 yılda büyük bir değişim geçirdi. Dünyanın her köşesinden yetenekli oyuncular bu ligde Amerikalı süper atletlerle aşık atıyor artık. Çinli’si, İspanyol’u, Rus’u, Senegalli’si, Türk’ü, NBA’in kalburüstü oyuncuları arasına girebiliyor. Bir Alman sezonun en değerli oyuncusu seçilebiliyor.
Sahada çok sık savunma ve çok hızlı bir basketbol var. NBA takımları Avrupa, Asya ve Güney Amerika’daki birçok ülkede hazırlık maçı oynuyor, turnuvalara katılıyor. Yeni teknolojiler sayesinde evde koltuğundaki seyircinin sanki sahadaymış gibi maçları izlemesi sağlanıyor. İnternette en hızlı biçimde istatistikler yayınlanıyor. Peki 2020’de nasıl bir NBA olacak?
DAHA HIZLI, DAHA YÜKSEK, DAHA GÜÇLÜ OYUNCUNUN ATLETİK OLANI MAKBULDÜR
Atletik mi dediniz? NBA takımları ideal oyuncusu listesi yapsa en başa atletik özellikleri yazar herhalde. En hızlı koşan, en yükseğe zıplayan ve savunmada rakiplerinin karşısında en güçlü durmayı bilen atlet oyuncular. NBA Türkiye dergisinin yayın yönetmeni Mete Aktaş’a göre 2020’ye kadar basketbol daha da hızlanacak, savunmadaki sertlik daha da artacak. Takımlar daha uzun ve cüsseli oyuncuların peşinde koşacak. Örnek vermek gerekirse 1960’lı yıllarda NBA için 2.15 metre oyundaki bir pivot sıradışıydı. 1970’lerin en iyi şutörlerinden Bob McAdoo 2.06 metrelik boyuyla ve çok yönlü oyunuyla korku salıyordu. Geçen yılki oyuncu anketine göre ortalama bir NBA oyuncusunun boyu 200.5 cm’ydi. Birkaç yıl önce bu ortalama 201 cm’yi de aşıyordu. Ayrıca, yine bu ankete göre 2.13 metrenin üzerinde boya sahip 47 oyuncu vardı ligde. Bostonlu Kevin Garnett (üstte, 2.11 m) ve Dallaslı Dirk Nowitzki (2.13 m) gibi bugünün çok yönlü oyuncuları ise daha uzun. Bundan 10 yıl sonra 2.10 metre boyunda ama şut, ribaunt, blok ve savunma ne varsa üstlenen oyuncu tipi daha da yaygınlaşabilir.
SAYIN KNICKS VE LAKERS OYUNCULARI AVRUPA GRUBU’NA HOŞGELDİNİZ
NBA yönetimi birkaç sezondur Avrupa’yla ilişkileri o kadar sıkılaştırdı ki, belki de eski oyuncu ve yorumcu Kenny Smith’in dediği gibi 2020’ye varmadan Avrupa’da bir NBA grubu kurulacak. Bunun için NBA yönetimi ABD standardında 15 ila 20 bin seyirci kapasiteli salon inşa edilmesini şart koşuyor. Sonra belki de Avrupa’nın beş büyük şehrinde bu işe para yatırmaya hevesli birer takım sahibi bulunacak. Takımların isimleri de London Jets, Paris Frenchies, Berlin Hippopotamus, Roma Foxes ve Madrid Toros olabilir. New York Knicks, Dallas Mavericks ve Los Angeles Lakers bu yeni rakipleriyle oynamak için Avrupa’ya gelip gitmekte zorluk yaşayacak tabii. Basketbol yazarı Yiğiter Uluğ’a göre havacılık teknolojisinde önemli bir ilerleme sağlanmazsa kıta değiştirmek 6-7 saat süreceğinden bunu aşmak için takımlar, diğer kıtada en az iki hafta kalıp 7-8 maç yapacaklar. Peki tüm bu gelişmede İstanbul’un yeri ne olabilir? NBA’in başkanı David Stern 2009’da İstanbul’da bir ofis açacaklarını açıkladı. Ama İstanbul’dan bir NBA takımı çıkar demek için henüz çok erken.
UGANDALI OYUN KURUCUYLA MOĞOL PİVOT ÇOK İYİ ANLAŞIYOR
Yukarıdaki sözler kimseyi şaşırtmasın. 10 yıl sonra bugünkünden daha küreselleşmiş bir NBA izleyebiliriz. Artık takımların oyuncu izleme uzmanları dünyanın en ücra liglerini bile izliyor, biraz pırıltı saçan her oyuncuyu rapor ediyor. Takip edilen ülke sayısı daha da artacaktır zaman içinde. Ve şu an dünya basketbol haritasında yer almayan ülkelerden oyuncular NBA’in kapısını çalacak. Uganda’yla Moğolistan’dan da oyuncu çıkmaz artık demeyin. 20 yıl önce kim inanırdı ki Arjantinliler NBA’de cirit atacak, Polonya asıllı bir Alman ligin en değerli oyuncusu seçilecek, uzun boylu Çinli bulmak için menajerler Pekin’e akın edecek, iki Türk, takımlarının kilit oyuncusu rolünü üstlenecek, İsviçre, Meksika ve Gürcistan dünya basketbolunun zirvesine oyuncu gönderecek? 2020’de en ücra ülkelerden NBA yıldızları çıkabilir.
SEYİRCİ RAHAT İZLESİN DİYE DAHA ÇOK KAMERA
NBA yeni teknolojilerden daha çok faydalanma yolunda ilerliyor. Antrenörler maçları videoya kaydettirip en ince detayına kadar analiz ediyor. Hatta antrenmanlarda oyuncuların ayak bileğine bir verici takıp ne kadar hareket ettiklerini izliyorlar. Muhtemelen bu kameraların sayısı artacak. Belki maç sırasında oyuncuların üzerindeki vericiler anında her türlü bilgiyi geçip yorgunluk ve sakatlıkları önceden saptamaya yardım edecek.
Teknoloji sadece saha içini etkilemiyor elbette. Seyircilerin daha iyi maç seyredebilmesi için her türlü teknolojik gelişme kullanılıyor. Örneğin televizyon başındaki seyirciler yüksek çözünürlüklü (HD) yayınlarla NBA’i izliyor. İki yıldır saha kenarındaki vinçli bir kamera sayesinde pozisyonlar daha yakından çekiliyor. Böylece ekran başındakiler maçı sanki içindeymiş gibi seyredebiliyor. Bunun yanı sıra internet üzerinde maçın pozisyonlarını ve istatistiklerini eş zamanlı ulaştırmak her gece belki 70 kişiye varan bir ekip görev alıyor. NBA maçlarını takip eden seyirci sayısının artmasıyla bu ekip büyüyebilir ve nba.com adresinden aktarılan bilgiler çeşitlenebilir.
![/images/100/0x0/55ead0b0f018fbb8f8987713]()
YOKSA KALABALIĞIN ARASINDAKİ O ADAM BİZİM KOÇ MUYDU?
2020-2021 sezonunun ilk maçında yedek bankına gözü takılan oyuncu şaşıracak. "Bizim koç hangisiydi? Şu küme olmuş grubun ortasındaki miydi? Yoksa yedek bankında soldan altıncı sırada maçı pür dikkat izleyen mi?" 40 yıl önce tek bir adam idare ederdi bir NBA takımını: Ona da koç denirdi. 1980’lerde buna bir-iki asistan koç eklenmişti. Ama profesyonellik arttıkça takımların teknik kadrosu hızla büyüyor, video uzmanları, şut koçları, uzun oyuncu koçları derken liste uzuyor. Ayrıca oyuncuların da kişisel koçları var. Yaz aylarında hatta sezon içinde de o koçlarla ek çalışma yapıyorlar. Belki de 2020’de yedek bankı iyice uzayacak, takım elbiseli koç sayısı eşofmanlı oyuncu sayısını geçecek.
DAHA HIZLI, DAHA YÜKSEK, DAHA GÜÇLÜ OYUNCUNUN ATLETİK OLANI MAKBULDÜR
Atletik mi dediniz? NBA takımları ideal oyuncusu listesi yapsa en başa atletik özellikleri yazar herhalde. En hızlı koşan, en yükseğe zıplayan ve savunmada rakiplerinin karşısında en güçlü durmayı bilen atlet oyuncular. NBA Türkiye dergisinin yayın yönetmeni Mete Aktaş’a göre 2020’ye kadar basketbol daha da hızlanacak, savunmadaki sertlik daha da artacak. Takımlar daha uzun ve cüsseli oyuncuların peşinde koşacak. Örnek vermek gerekirse 1960’lı yıllarda NBA için 2.15 metre oyundaki bir pivot sıradışıydı. 1970’lerin en iyi şutörlerinden Bob McAdoo 2.06 metrelik boyuyla ve çok yönlü oyunuyla korku salıyordu. Geçen yılki oyuncu anketine göre ortalama bir NBA oyuncusunun boyu 200.5 cm’ydi. Birkaç yıl önce bu ortalama 201 cm’yi de aşıyordu. Ayrıca, yine bu ankete göre 2.13 metrenin üzerinde boya sahip 47 oyuncu vardı ligde. Bostonlu Kevin Garnett (üstte, 2.11 m) ve Dallaslı Dirk Nowitzki (2.13 m) gibi bugünün çok yönlü oyuncuları ise daha uzun. Bundan 10 yıl sonra 2.10 metre boyunda ama şut, ribaunt, blok ve savunma ne varsa üstlenen oyuncu tipi daha da yaygınlaşabilir.
SAYIN KNICKS VE LAKERS OYUNCULARI AVRUPA GRUBU’NA HOŞGELDİNİZ
NBA yönetimi birkaç sezondur Avrupa’yla ilişkileri o kadar sıkılaştırdı ki, belki de eski oyuncu ve yorumcu Kenny Smith’in dediği gibi 2020’ye varmadan Avrupa’da bir NBA grubu kurulacak. Bunun için NBA yönetimi ABD standardında 15 ila 20 bin seyirci kapasiteli salon inşa edilmesini şart koşuyor. Sonra belki de Avrupa’nın beş büyük şehrinde bu işe para yatırmaya hevesli birer takım sahibi bulunacak. Takımların isimleri de London Jets, Paris Frenchies, Berlin Hippopotamus, Roma Foxes ve Madrid Toros olabilir. New York Knicks, Dallas Mavericks ve Los Angeles Lakers bu yeni rakipleriyle oynamak için Avrupa’ya gelip gitmekte zorluk yaşayacak tabii. Basketbol yazarı Yiğiter Uluğ’a göre havacılık teknolojisinde önemli bir ilerleme sağlanmazsa kıta değiştirmek 6-7 saat süreceğinden bunu aşmak için takımlar, diğer kıtada en az iki hafta kalıp 7-8 maç yapacaklar. Peki tüm bu gelişmede İstanbul’un yeri ne olabilir? NBA’in başkanı David Stern 2009’da İstanbul’da bir ofis açacaklarını açıkladı. Ama İstanbul’dan bir NBA takımı çıkar demek için henüz çok erken.
UGANDALI OYUN KURUCUYLA MOĞOL PİVOT ÇOK İYİ ANLAŞIYOR
Yukarıdaki sözler kimseyi şaşırtmasın. 10 yıl sonra bugünkünden daha küreselleşmiş bir NBA izleyebiliriz. Artık takımların oyuncu izleme uzmanları dünyanın en ücra liglerini bile izliyor, biraz pırıltı saçan her oyuncuyu rapor ediyor. Takip edilen ülke sayısı daha da artacaktır zaman içinde. Ve şu an dünya basketbol haritasında yer almayan ülkelerden oyuncular NBA’in kapısını çalacak. Uganda’yla Moğolistan’dan da oyuncu çıkmaz artık demeyin. 20 yıl önce kim inanırdı ki Arjantinliler NBA’de cirit atacak, Polonya asıllı bir Alman ligin en değerli oyuncusu seçilecek, uzun boylu Çinli bulmak için menajerler Pekin’e akın edecek, iki Türk, takımlarının kilit oyuncusu rolünü üstlenecek, İsviçre, Meksika ve Gürcistan dünya basketbolunun zirvesine oyuncu gönderecek? 2020’de en ücra ülkelerden NBA yıldızları çıkabilir.
SEYİRCİ RAHAT İZLESİN DİYE DAHA ÇOK KAMERA
NBA yeni teknolojilerden daha çok faydalanma yolunda ilerliyor. Antrenörler maçları videoya kaydettirip en ince detayına kadar analiz ediyor. Hatta antrenmanlarda oyuncuların ayak bileğine bir verici takıp ne kadar hareket ettiklerini izliyorlar. Muhtemelen bu kameraların sayısı artacak. Belki maç sırasında oyuncuların üzerindeki vericiler anında her türlü bilgiyi geçip yorgunluk ve sakatlıkları önceden saptamaya yardım edecek.
Teknoloji sadece saha içini etkilemiyor elbette. Seyircilerin daha iyi maç seyredebilmesi için her türlü teknolojik gelişme kullanılıyor. Örneğin televizyon başındaki seyirciler yüksek çözünürlüklü (HD) yayınlarla NBA’i izliyor. İki yıldır saha kenarındaki vinçli bir kamera sayesinde pozisyonlar daha yakından çekiliyor. Böylece ekran başındakiler maçı sanki içindeymiş gibi seyredebiliyor. Bunun yanı sıra internet üzerinde maçın pozisyonlarını ve istatistiklerini eş zamanlı ulaştırmak her gece belki 70 kişiye varan bir ekip görev alıyor. NBA maçlarını takip eden seyirci sayısının artmasıyla bu ekip büyüyebilir ve nba.com adresinden aktarılan bilgiler çeşitlenebilir.
YOKSA KALABALIĞIN ARASINDAKİ O ADAM BİZİM KOÇ MUYDU?
2020-2021 sezonunun ilk maçında yedek bankına gözü takılan oyuncu şaşıracak. "Bizim koç hangisiydi? Şu küme olmuş grubun ortasındaki miydi? Yoksa yedek bankında soldan altıncı sırada maçı pür dikkat izleyen mi?" 40 yıl önce tek bir adam idare ederdi bir NBA takımını: Ona da koç denirdi. 1980’lerde buna bir-iki asistan koç eklenmişti. Ama profesyonellik arttıkça takımların teknik kadrosu hızla büyüyor, video uzmanları, şut koçları, uzun oyuncu koçları derken liste uzuyor. Ayrıca oyuncuların da kişisel koçları var. Yaz aylarında hatta sezon içinde de o koçlarla ek çalışma yapıyorlar. Belki de 2020’de yedek bankı iyice uzayacak, takım elbiseli koç sayısı eşofmanlı oyuncu sayısını geçecek.