Güncelleme Tarihi:
Uzun zamandır G.Saray'la Beşiktaş arasındaki müsabakaların böylesine güzel, böylesine çekişmeli ve böylesine heyecanlı geçtiğini pek hatırlamıyorum. Dün gece gerçekten seyrederken, hem G.Saraylılar'ın hem de Beşiktaşlıların nefesleri kesildi. Bir ara G.Saray maçı kazanacak gibi oldu. Arkasından Beşiktaş. Arkasından G.Saray, arkasından Beşiktaş derken, ortaya nefis bir futbol maçı çıktı. Oyunun başında Mehmet'in attığı golde Volkan'ın büyük hatası vardı. Ben Volkan'ı çok ikaz ettim. ‘‘Evlat’’ dedim, ‘‘Defans futbolcun eğer rakiple mücadele ediyorsa sakın ha kaleni boşaltma’’ dedim. Ama o bunu herhalde dinlemedi. Dinlemeyince de aynı büyük hatayı yaptı ve G.Saray golü yedi. Oysa defalarca Volkan'ı ve tüm 1. Lig'de oynayan kalecileri ikaz ediyorum. ‘‘Sakın ha, arkadaşlarınız rakiple ikili mücadeleye girmişse kalenizi boşaltmayın’’ diyorum. Kaleciliğin birinci şartı bu.
Arkadan hakem Çulcu'nun Hakan'ın düşürülüşüne vermediği penaltı var. Bu da kesin penaltı. O anda hakem ne düşündü, neredeydi bilemem. Ama dün bayağı iyi maç yöneten Çulcu'nun bu penaltıyı vermemesine hayret ettim. G.Saray'da Rumenler'in çöküşü haftalardır devam ediyor. Dün de öyle oldu. Hagi sadece ceza vuruşlarında var, oyunda hiç yok. Hagi ve İlie koşmuyor, mücadele etmiyor. Fatih onları haklı olarak devrede çıkardı. Ancak sonra Ümit'in yaptığı büyük bir hata var. Sol tarafta Serdar'ı adeta 40 metre takip etti ve Serdar'ın verdiği nefis pas G.Saray kalesinde Amokachi'nin ayağından ikinci gol oldu. Maçın haklı galibi Beşiktaş olmalıydı ve oldu da. G.Saray da büyük bir çöküş var. B.Hakan bu çöküşün içinde, Vedat da öyle. Dün gece ne yazık ki Fatih de. Tugay biraz çırpınıyor o kadar. Letchkov'a yapılan hareket de penaltı. Çulcu bu penaltıyı verirken doğru düdük çaldı ama aynı düdüğü Hakan'a da çalmalıydı.