Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ı

Güncelleme Tarihi:

Mustafa Denizlinin Beşiktaşı
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2008 21:30

Her Beşiktaşlı sporseverin özlemle andığı Metin-Ali-Feyyaz’lı kadroda bir futbolcu vardı ki maalesef hakettiği popüleriteyi hala kazanamadı.

Haberin Devamı

Rıza Çalımbay’dı adı o futbolcunun. Lig maçı, kupa maçı demeden her maçta takımının başında sahaya çıkar, elinden gelenin en iyisini sahada sergilerdi. Bizi öyle kötü alıştırmış ki; sakatlanan, form düşüklüğü gösteren, profesyonellik deyip fazla para isteyen bir futbolcuya hala katlanamam.

Maalesef erken geldi Beşiktaş takımının teknik direktörlüğüne. Keşke önce altyapısının başına geçip, kendi kadrosunu kendi yetiştirebilseydi. En önemlisi de hayallerini daha yükseğe koyup, yabancı transferlerini bile yurt içinden yapma kısırlığına düşmeden dünyaya açılabilseydi. Hayallerinin takımı Beşiktaş’ın başına gelirken en büyük gol silahı, Youla gibi küçük takımın büyük futbolcusu olmamalıydı.
Beşiktaş’ın bu seneki en büyük şansı Sivok-Zapotocny ikilisidir. Bu futbolcular sayesinde takımın 4-4-2 mi, yoksa 5-3-2 mi oynadığı çoğu futbolseverin gözünden ve eleştirilerinden kaçmaktadır. Denizli’nin son dakikaya kadar G.Zan’ı ilk 11’e koyma tereddütü ilerleyen zamanlarda Sivok’u orta sahaya çekeceğinin sinyalini vermektedir.

Erdoğan Aksoy yazıyor

Haberin Devamı

Maça başlayan 11’i görünce tekrar anladık ki Denizli hala kararsız. Ekrem bir maçta sol içte, bir maçta sağ içte oynuyor. Ama kızamıyorum yine de Denizli’ye. Kadroda öyle futbolcular var ki atsan atılmaz, satsan satılmaz türünden. Muhtemelen ilk yarı sonlarına kadar deneme yanılmalarına devam edecek, devre arasında elinde transfer edileceklerin listesi ile Demirören’in kapısını çalacaktır. Büyük ihtimalle de bu ekonomik krizde eli boş dönecek, hatta Delgado-Bobo gibi bazı futbolcularını da kaybetme riski ile karşılaşacaktır. Aslına bakarsanız senede 2.1 Milyon Euro alan Delgado’nun yerine ayakları yere sağlam basan bir Serdar Özkan’ın maliyet-fayda olarak daha iyi bir performans sergileyeceğini düşünüyorum.

İlk yarıda gole kadar herşey Eskişehirspor’un istediği şekilde geçti. Rıza hoca futbolcularını öyle bir hazırlamış ki rakip futbolcular ile aralarında kalite farkı olmadığına inandırmış. Unuttuğu bir şey vardı ki kendisi Sivok ve Zapotocny ile çalışmamıştı. Oyunun zora girdiği anda öyle bir gol attı ki Sivok; topu iğne deliğinden değil kalecinin bacak arasından geçirirken, bu sezon benzerlerini pek çok kez izlettireceğini belli etti. Sivok bu golü ile aynı zamanda yardımcı hakemine uyarak çizgiyi geçen topa gol kararı vermeyen genç ve başarılı hakemlerimizden Hüseyin Göçek’i de kurtardı. İlk yarının belki de en güzel pozisyonu, vatandaşına nazire yaparcasına güzel bir kafa vuruşu kaleciye çarpıp geri dönen Zapotocny’ye aitti. Bunun dışında Denizli’yi yanıltmaması gereken bir gerçek vardı ki gole kadar organize bir futbolun olmaması ve forvet hattı ile defansın arasındaki koskoca bir bölgenin sahipsiz olduğu idi.

Haberin Devamı

İkinci yarının hemen başında ilk kez organize bir atak geliştirdi Beşiktaş. Delgado öyle bir bıraktı ki Nobre’nin önüne, kaleciyi de çalımlayan Nobre, aynı geçen hafta olduğu gibi bu seferde gol yapamadı. Yere düşen Nobre’nin, kalecinin teması ile değil de seri hareket noksanlığı sebebiyle düştüğünü çözen hakem sarı kartını göstermedi. Aksi takdirde bir sonraki hafta oynanacak FB maçına Nobre olmadan çıkacaktı Beşiktaş. Bir kaç dakika sonra Holosko öyle bir pas çıkardı ki; attığı gol ile Nobre’ye kendini affettirme şansını verdi.

İkinci golden sonra Serdar Özkan’ın girişiyle birlikte daha iyi bir futbol oynanacağını düşünüyorken, Beşiktaş’ın oyunu rölantiye almasıyla geçti kalan süre. Sene başında transfer edilirken Milli Takım’a kadar yükseleceğini söyleyen Uğur İnceman ilk 11 ümidini iyice kaybetmiş olmalı ki artık uğur denemelerine girişmiş. Birileri ona sırtına boya yaptırarak değil, çok daha çalışarak Denizli’nin gözüne girebileceğini söylemeli.

Haberin Devamı

Maç 2-0 sürerken, Bobo kendi atağını öyle bir sürükledi ki, yedek kalmanın verdiği kendini gösterme psikolojisi ile çok müsait durumdaki arkadaşlarına pas vermeyerek üçüncü golden etti Beşiktaş'ı.  Maç bu sonuçla bitip seyirciler evlerine mutlu bir şekilde giderken Beşiktaş rakiplerinin puan kaybettiği hafta 3 puan, Denizli ise hareket genişliği ve zaman kazanmış oluyordu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!