Oluşturulma Tarihi: Ekim 15, 2015 08:23
Saygı duruşu tartışmasını futbolun önde gelen isimlerine ve futbolumuzun efsane ismi gazetemiz yazarı Mustafa Denizli'ye sorduk. Çıkan sonuç iç açıcı değil: DEVLET 3 gün yas ilan etmesine rağmen BİZ SAYGI DURUŞUNU NE YAZIK Kİ YAPAMIYORUZ.
Türkiye, cumartesi günü yaşadığı olayla sarsılmış. Devleti yönetenler başta olmak üzere bütün siyasiler, kardeşlik, barış çağrısı yapmış. ‘Bu olaylar bizi daha da birleştirsin. Daha da güçlendirsin’ demişler. Aynı gün milli takımımız hayati bir maça çıkmış ve kazanmış. Fatih Terim de galibiyetin üzerine çıkmış “Bugün nasıl sevinelim.
Bir kişinin hayatı bizim finallere gitmemizden daha önemlidir” demiş. Takım kaptanı Arda çıkmış, aynı minvalde bir şeyler söylemiş. Yani ülkede yaşananlardan neler hissettiklerini Prag’ta söylemişler. Ve bütün Türkiye bu konuda hemfikir olmuş.
Böyle bir tablo önümüzdeyken bir milli maça çıkıyoruz. Milli maç nerede? 2 yıldır öve öve yere göğe koyamadığımız Konya’da. Bir Konyaspor maçında mı? Hayır. Bir Konya maçı olsa, derim ki Konya taraftarı kötü bir sınav verdi. Ama bu bir milli maç. Türkiye’nin her yerinden akın akın insan gelmiş. Ve belki de büyük bir zafere, içimiz buruk da olsa, bir sevince şahitlik edeceğimiz yere...
Kaybettiğimiz insanlar için 1 dakikalık saygı duruşu yapılıyor. Ve bu saygı duruşu yapılan insanlar için, bu takımın hocası, futbolcuları, herkes hislerini söylemiş. Bu saygı duruşunda en azından bunu hatırlamamız gerekirdi. Bu takım saygı duruşunda bulunulanlar için bunları düşünüyor dememiz lazımdı. Ama o sırada, bütün ülkenin şok olduğu bir an yaşandı. Saygı duruşunu ıslıklamalar, protestolar... Olayın bir tarafı bu.
MEVLANA'NIN ŞEHRİNDE YAŞANMASI DAHA ÜZÜCÜİKİNCİ tarafına gelecek olursak. Dünyanın her yerinden, her kültüründen insanlar geliyor. Nereye geliyor? Konya’ya. Ne için geliyor? İnsanlık, insan, sevgi, barış, insani değerler nedir, hayat nedir diye hayatını vakfettiği, en müstesna bir insanın yattığı şehre geliyor. Mevlana Celaleddin Rumi’ye ve Konya’ya. Esasında bu iki isim yan yana geldiği zaman böyle bir şeyi yaşamak daha da hüzün verici.
Düşünebiliyor musunuz, böyle bir şehirde, bunları yaşamak... Ne diyor Mevlana Hazretleri: “Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.”
YİNE DOĞRUL VE YİNE BİR GÜL OLYani diyor ki; tarihimiz boyunca büyük acılar, büyük ıstıraplar yaşadık. Ama hepsinden metanetle, kime sarıldığımıza bakmadan güçlü çıktık. Sadece birbirimize sarıldık. Biz defalarca yaşadığımız ama yeniden bir ve birlik olup ayakta kaldığımız ülke insanı olarak bu yaşadığımız acıları kendi içimizde bir olup, birlik olup, sevecen olup aşarız. Yaşa ama kül olduktan sonra yine birleş, yine doğrul ve yine bir gül ol. Bu sözler için bundan daha iyi bir gün, daha iyi bir ortam olur muydu? Ben sadece bunu hatırlatmaya çalıştım.
MUSTAFA DENİZLİ DÜN NE YAZMIŞTI? "ÖLENLER İÇİN SUSACAK DUDAĞINIZ DA MI YOK"
FUTBOL ADAMLARI SAYGI DURUŞUNDAKİ PROTESTO İÇİN NE DEDİ?
Şenes Erzik / TFF Onursal Başkanı
BİR TEK BİZDE SLOGAN ATILIYOR
Bu içimde bir yaradır.
Saygı duruşu nerede yapılırsa yapılsın sessizlik içinde yapılıyor, çıt çıkmıyor. Bir tek bizde sloganlar atılıyor, sessizlik bozuluyor. Çok rahatsız edici bir durum. Ne yazık ki bu bir kültür meselesi ve bizim adımıza çok üzücü. Saygı duruşunun birinci şartı sessizlik ama maalesef o sessizliğe hiçbir zaman uyulmuyor. Saygı duruşuna da, saygı göstermemiz gerekenlere de saygısızlık ediliyor.
Mahmut Özgener / TFF Eski Başkanı
KONUKLARIMIZDAN UTANIRDIM
Bu ne yazık ki ilk değil. Her saygı duruşunda, saygı göstermemiz gerekenlere karşı yaptığımız bir saygısızlık. Sadece saygı duruşunda değil, rakibin ulusal marşında da aynı tepkiyle karşılaşıyoruz. Ben federasyon başkanıyken, ulusal marşlar sırasında koltuğa yapışır, utanır, konuklarımızın yüzüne bakamazdım. Ama dışarıda biz aynı tepkiyle karşılaşmazdık. Umarım son olur.
Serdar Güzelaydın / TFF Eski Yöneticisi
MASUM DEĞİLİZ HİÇBİRİMİZ
En güzelini Terim söyledi: “Keşke bir kişi ölmeseydi de gitmeseydik.” Gayrimüslim cenazesinde ayağa kalkınca uyaranlara “İnsandı” diyen bir peygamberin ümmetiyiz. Saygı duruşuna inanmayabilirsiniz.
Bir Fatiha okursunuz ya da en azından susabilirsiniz. İçinde bulunduğumuz iklimin sonucu olan ıslıkları sadece o statta bulunanlara yıkıp rahatlamak da insafsızlık olur. Halbuki ‘masum değiliz hiçbirimiz.’