Güncelleme Tarihi:
Şu anda Azerbaycan'da bulunan ve Tractor Sazi takımını çalıştıran tecrübeli teknik adam, A Milli Takım'ımızdan Süper Lig ekiplerinin transfer çözümlerine, Galatasaray'ın en çok konuşulan isimlerinden olan Radamel Falcao'dan futbol gündeminin son gelişmelerine ve Türk futbolunun gelişimi noktasında yapılması gereken hamlelere kadar çok önemli değerlendirmelerde bulundu.
Milli Takımımızın başarısı hepimizin göğsünü kabartıyor... Sizin de Milli Takımımıza emeğiniz çok ve elde ettiğiniz başarılar mevcut... Yeni jenerasyon dahilinde Milli Takımımız hakkında neler söylemek isterseniz?
- Görüntü olarak son derece umut verici. Şenol hocayla da (Güneş) konuştuk. Her şey iyi gidiyor. Bu göstermiştir ki EURO 2020 finalleri için daha umutlu hale geldik. Bütün ekibe güveniyoruz. Desteği hak eden genç bir takım. Finallerde de düşündüklerimizi gerçekleştirebilecek potansiyele sahip bir takım.
Sizce futbolda ruh mu, yoksa yüksek maddi ödemeler karşılığında yapılan profesyonel futbolcular mı başarıyı sağlar?
- İkisi birden de olabilir... Bunun örneği dünyada çok fazla. 10-15 milyon euro kazanan futbolcuların sahada ruhlarını nasıl ortaya koyduğunu görebiliriz. Futbol zaten ruh gerektirir. Mahallede, sokak aralarında oynanan maçlar neden bu kadar iddialı? Çünkü çekişme var. Profesyoneller arasında ise değişkenlikler olabiliyor. Bunu kaybedenler oyuncular var maalesef. Sonuca gelirsek; amatör ya da profesyonel fark etmez, futbol ruhsuz oynanmaz.
Son günlerin en çok konuşulan isimlerinden biri olan ve sakatlığı dolayısıyla uzun süredir forma giyemeyen Falcao konusunda neler söylemek isterseniz? En çok kazanan ancak oynayamayan futbolcu olması bakımından sizce bu transfer bir hata mıydı?
- Hata olup olmadığını bilemem ama oyuncuyu değerlendirirsem sakatlıklarla mücadele ediyor şu an. Monaco'da da uzun dönem sakat kaldı. Ama bazen ihtiyaçlar bazı transferleri mecbur kılar. Galatasaray camiası, taraftarı, görev yapan herkes o kadar odaklandı ki bu transfere, geri dönüşü yoktu artık.
"HAYAL KIRIKLIĞI OLDU BU TRANSFER"
Galatasaray'a sakat gelmedi ama sakatlanmaya müsait bir bünyesi vardı. Bu hem Galatasaray hem de Falcao adına büyük talihsizlik oldu. Beklentiler çok büyüktü ve sonuç itibariyle şu anda bir hayal kırıklığı oldu bu transfer.
Sizce Galatasaray, ara transfer döneminde nasıl transfer rotası çizmeli? Örneğin; bir forvet transfer etmeli mi?
- En sağlıklı kararı Fatih Hoca (Terim) verecektir. Ne lazım olur, kim gider, kim gelir? O büyük ölçüde planını zaten yapmıştır. Bunları tecrübesiyle rahatlıkla yapabilecek bir isim Fatih Terim.
Özellikle 4 büyükler özelinde konuşursak transferde nasıl bir yol izlemeliler?
- Tablolar ortada. Bazı takımların izleyecek yolu var. Bazılarının ise kısıtlı o yolları. Hesap-kitap işlerini yapıyorlardır ama ellerinin de açık olmadığı kesin. Birikmiş sorunların neticesi bu tablo. Yani burada yapılacak planlama çok ince eleyip sık dokuyacak cinsten olmalı. UEFA'nın Finansal Fair Play'i bu kulüplerin tepesinde zaten. Dolayısıyla isteseler de belirli çerçevelerin dışına çıkamayacaklardır.
Yurt dışında takım çalıştırmak ile yurt içinde çalıştırmak arasında fark var mı?
- Mutlaka var farklar. Ama mevcut durumumda Azerbaycan çok yabancı olduğum bir yer değil. Ciddi bir yarış var burada da Türkiye'de olduğu gibi. Farklar olduğu gibi benzerlikler de var.
Futbolda yarım asrı geride bırakmış bir değer olarak Türk futbolunun gelişimi hakkında neler söylemek istersiniz?
- Herkesin kendine göre bir fikri vardır tabii ki. Birincisi her konuda dürüstlük. Saha içi ve saha dışı olmak kaydıyla. Madem ki centilmenler oyunu bu, insanlara doğru mesaj vermeliyiz. Herkes hakkını alsın, alır da ama neticede milyonları ilgilendiren bir oyunda hakem-futbolcu ilişkisi çok önemli. Doğruluktan kimse zarar görmez. Mesela; bir top taca çıkıyor ve iki rakip birden el kaldırıyor neden? Ya da yere düşen bir oyuncu neden bu kadar kıvranıp sızlanır ki! Bunlar futbolun ruhuna uymayan şeyler. Bu hareketler dışarıdan izleyenler için farklı algılanıyor. Bu duruma dur denilmeli. Hepimiz elimizi taşın altına sokmalıyız bu konuda.
Yabancı kuralı hakkındaki düşünceleriniz neler?
- Rekabet piyasası... Bu yarışmada senin yeteneğin oynaman için yeterliyse bu yerli ya da yabancı fark etmez formayı giyersin. Transfer, hem kadro yapısı hem de oyun için önemli. Yabancı transferlerde tercihlerin çoğu zaman yerini bulmadığını da görüyoruz. Doğru tercihleri sayılarla karşılaştırmamak lazım. O farklı bir kıyas. Aslında yabancı oyunu transferlerinin bu denli fazla olmasında bir ortam hazırladık. Hak ettiği değeri bulmuyor altyapılarımız.
- Başarıya odaklı hedeflere yöneliyor takımlar. Camia ve taraftar baskısının sonucu bu. Dolayısıyla seni yanlış programlanmaya sevk ediyor. Bizde en önemli eksik olan şey sabır. Her şey sabır ister, unutulmamalı. Yatırım sabır, emek de… Hemen oldu bitti ile olmaz bu iş. Neticeler iyi olmadığı için yönetimler değişiyor. Yönetimler de tatmin edecek transferler yapıyor hemen kalıcı olabilmek adına ama sonuç ortada..
Süper Lig'de Anadolu takımlarının da son yıllarda bir gelişimi ve yükselişi mevcut... Peri masalı diye adlandırılan bir durum yaşanır mı?
- Bence yaşanmaz. Nedenleri şöyle; yıllardır futbolumuzda yarışı önde götüren büyük camialar var. Ama 2000'li yıllarda bir güç kaybı başlarken Anadolu'daki kulüplerin sağlıklı transferleri sonrasında bu durum Anadolu ekiplerinin önde gelen camialara yaklaşmasını sağladı. Bu yarışta gelinen noktaya baktığında kronolojik olarak son 10 yılda bazında takım kadrolarının potansiyellerine bakılınca bir önceki yıldan daha iyi hale gelmediklerini görürsün. Hiç yok değil ama bu takımların parmakla gösterilir şekilde sayısı az. Ama güç kaybedenler daha fazla sayıda. Anadolu takımları gelişiyor evet ama şampiyon olmaları zor şu durumda.
Son olarak kamuoyuna bir mesajınız var mı?
- Evet. Futbol oyununda sonuç aleyhinize olsa da doğruluktan ve centilmenlikten asla vazgeçmeyin.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR