Güncelleme Tarihi:
Galatasaray daha önce de Şampiyonlar Ligi'nde defalarca maç oynadı. Hem de kimlerle oynadı. Ben hiçbir rakibi karşısında bu kadar ezik, bu kadar silik olduğunu hatırlamıyorum. Astana karşısında neredeyse 45 dakika ezik oynadı ve düşündüğü 3 puanı alamadı. Öyle enteresan bir maç ki, Bilal'in golü dışında kendi kalesine atılan 3 gol, skor 2-2 oldu.
Suni kayıp (Hakan Ünsal - Hürriyet)
Selçuk, Bilal ve Rodriguez, paslarla takımı rahatlatmalıydı. Denayer, fizikli ve tempolu ama aksi bir görüntü vererek, pozisyonlarda geç kalıyor. Kademeye girmiyor veya geriden seyrediyor. Bunu sağ bek olmamayla açıklayamayız. Kaldı ki o bir savunmacı ve devamlı pozisyonun içinde olmalı. Son G.Antep maçında da benzer işleri yaptı ve golde bu şekilde geldi.
İki golü de Galatasaraylı oyuncuların kalelerine atması, sembolik olmaktan öte bir anlam içermiyor. Cezayı, o gollerde topa son değen oyunculara değil, bir bütün olarak Galatasaray’ı hem yukarıdan, hem saha kenarından yöneten kadroya kesmek lazım. Bu grupta herkesin, her yerde yenebileceği takım olarak gözüken Astana, şahane bir futbol dersi vermiş oldu.
Söylenmesi gerken şu; top tekniği bu kadar yüksek bir orta sahanın 1-0 galipken Astana’ya top göstermemesi gerekir. Olan ise tam tersiydi. 2. yarı tüm oyunu tamamen rakibe teslim etti. Bu 4’lü Umut ve Podolski gibi bir ekibi uçurması lazımdı. Hem de Astana bu kadar açılmışken. Galatasaray 10 maçtır Şampiyonlar Ligi’nde kazanamıyor. Sihir kaçıyor.
Atletico Madrid maçı sonrası “Maalesef her maçta galibiyet bekliyorsunuz” demişti Hamza Hoca. Sanırım Rodriguez’in yerine Selçuk tercihi sonrası şunu da dese mânâlı olabilir: “Maalesef her maç adalet bekliyorsunuz!” Adalet demişken, dünün etkileyici sahnesini de hatırlamak gerek: Selçuk’un 41’de kalçasını yaslayıp, düşüp, yerde topu tuttuğu sahnenin Süper Lig kural kitabındaki karşılığıyla FIFA Kural Kitabı’ndaki karşılığı aynı değilmiş demek ki... Umarım Selçuk da öğrenmiştir bunu.
İngiliz bir spor yazarı veya yorumcusu olsam lafa direkt “aptallar” diye başlardım. Sen 2 defa öne geç ve Astana gibi bir amatör takımı yeneme. Bunun adı başka ne olabilir ki? Semih Kaya... Sen artık çömez bir oyuncu değilsin ki... Geçen sezon A Milli Takım’ı Çekler karşısında, Brezilya karşısında yakmıştın, Dortmund maçında yine kendi kaleni vurmuştun. Ama artık yeter. Hakan’ın soyadını senin taşıman nüfusuna geçirmen lazım.
Galatasaray’ın dün geceki rakibi, 2009 yılında kurulan Astana... Kazak ekibinin değeri, Sneijder’in sarı-kırmızılılardan aldığı iki yıllık ücret kadar... 150 milyon euroluk Galatasaray ile, 10 milyon euroluk Astana’nın 11’i arasında çok büyük kalite farkı olması lazım. Maçı seyretmeyenler için söylüyorum. Dün gece galibiyeti kim kaçırdı biliyor musunuz? Astana...
Astana maçı Galatasaray'ın kadrosunun kalite olarak hızla kan kaybettiğinin belgesidir. Bunu skora bakıp söylemiyorum. Galatasaray kazanabilirdi. Ancak değişen kadronun verimliliği, uyumu, yardımlaşması arkadaşlık ilişkileri çok zayıf. Maç boyu taraftarlarının müthiş desteğini alan, yüreğini ortaya koyan, koşan tekmeye kafa sokan Astanalı oyuncular kısıtlı kalitelerine rağmen Galatasaray'ı yerle bir ettiler.
Skandal başlığını Galatasaray kazanamadığı için atmadım... Yine skandal başlığını kendisinden daha kötü, deneyimi neredeyse sıfır olan bir takıma karşı tuhaf goller yediği için de atmadım. Skandal olan şu; Galatasaray, ne takım savunması ne de bireysel savunma yapabiliyor. Herkes rakibi seyrediyor ve özellikle ikinci yarıda gördüğümüz gibi Galatasaray sahada rezil oluyor.
Galatasaray sezona formda başlamadı. Astana karşısında ikinci yarının başından itibaren çok baskı yedi ve Rodriguez'i oyuna almak zorunda kaldı. Goller oyunun karşılığı mı ona bakmak gerek? Çok enteresan şeyler oluyor bir haftadır. Tüm liglere bakın, kendi kalesine atılan goller çoğaldı. Arsenal de kendi kalesine goller attı. Olimpiyat Stadı'ndaki derbide iki kendi kalesine gol var. Dün de 3 tane oldu.
Bu skora kurban kessin! (Erman Toroğlu - Sabah)
Dün geceki karşılaşmanın yorumunu yaparken yazanlar genelde ana fikri sona bırakırlar. Uzatırlar da uzatırlar. En sonunda da hakeme iki tane çakarlar veya hakeme, "süperdi" diye yazarlar, yorum biter. Ben sevgili okuyucuları fazla yormayacağım. Bu Astana'dan Galatasaray 2-2'lik beraberlik ile çıkmışsa gitsin Eyüp Sultan'da kurban kessin! Hatta "Dana kessin" diyeceğim ama Başkan ağlıyor, "Param yok" diye!