Güncelleme Tarihi:
Derbiye orta sahaların skoru tayin edebileceği bir maç olarak bakıyordum. Fakat her iki takımın orta sahası da defansif olarak belki vasata yakındılar ama hücum katkıları sezon başından beri ilk kez bu kadar zayıftı. Sezon başından beri hem Fenerbahçe’de hem milli takımda çizdiği grafikle İsmail’in oyuna başlamasını bekliyordum ancak son haftalarda kesintiye uğradı. Mutlaka bir sebebi vardır.
BU NASIL BIR DERBİ BÖYLE?
Yanlış bir şey söylememeyim istatistiklere bakma şansım olmadı ama 35-40 faulün, 50 tane pas hatasının olduğu bir maça derbi nasıl diyebiliriz ki? İlk 45 dakikada sadece 3-5 pasın yapıldığı bir tek atak Galatasaray’dan geldi. Bu seyrettiğimiz futbol bizim büyük takımlar dediğimiz Fenerbahçe ve Galatasaray adına hiç yakışmadı. Böyle bir oyunu da 90 dakika boyunca göremedik. İkinci yarı nispeten biraz daha olumu başladı her iki takım adına.
KALECiLERiN KURTARIŞI BiLE YOK
Ama ilk yarı için bir şey söylemek hakikaten mümkün değil. Bir derbi düşünün, hatırda kalan bir tane şut, kalecilerin kurtardığı bir tane top yok. Günlerdir heyecanla bekleyen bu insanların ne tribünde ne televizyon başında bu maçtan keyif aldım demesi mümkün değil. İlk yarıda tam çıkartamadığımız bir tane Icardi pozisyonu var ama net bir şey söyleme imkanımız yok. Tekrar tekrar izleme şansımız olmadı. İkinci yarıda Galatasaray adına Kerem, Fenerbahçe adına Szymanski vuruşları auta gitti.
LiGiN KALiTESiNE NE DENiR BiLEMiYORUM
Kaleciler için ‘şu topu kurtardı’ diyebilir misiniz? Onlara bile en çok gelen top geri paslar oldu. Kısacası bu kadar büyük heyecanla taraflı tarafsız herkesin beklediği derbide şu benim hatırımda kalır diyeceği tek pozisyon yok. Yaklaşık 40 yılı aşkındır bütün derbileri yaşamış biri olarak futbol kalitesi düşük derbiye çok az rastladım. Bu sözleri söylediğim takımlar şampiyonluğun en büyük iki adayı. Bizim şampiyonluk adaylarımız bu futbolu oynuyorsa bu ligin kalitesine ne denir bilmiyorum.
iKi TARAF DA KADER MAÇI OLARAK GÖRMÜŞ
Kısacası verilen emeğe de harcanan zamana da yazık. Her iki takımda hafta içi değerlendirmesinde bu maçı sezonun kader maçı olarak değerlendirmiş. Her iki tarafın gerginliği bende böyle bir his uyandırdı. Bu maçı kazanamazsak şampiyonluğu kaybederiz görüntüsündeydi. Telaş içinde, bilinçsiz hareketler yani tam anlamıyla yazık bir 90 dakika izledik.
AVRUPA’DA GÖSTERDiKLERi OYUNA YAKLAŞAMADILAR
Fenerbahçe sezon başından beri oynadığı iyi futbola, Galatasaray ise Şampiyonlar Ligi’ndeki performanslara yaklaşamadı. Bu düşünceler içerisinde futbol beklemekte mümkün değildi. Gol de ancak tesadüfen gelebilirdi bunların hiçbiri olmadı. Bireysel olarak baktığımızda da kaleciler için iyi desek top gelmedi. Defanslar ve forvetler iyi desek gol pozisyonuna girilmedi. Asist yapan yok, şut desen sadece 2 deneme var.
BU KADAR KÖTÜ OYUNCU ARASINDA ‘MAÇIN YILDIZI’ SEÇMEK iMKANSIZ
Bu maçta kime iyi diyeceksin ki? Bu kadar kötü futbolun içinden iyi futbolcu bulmak mümkün değil. İki teknik adam açısından da değerlendirdiğimizde her ikisi de sonuçtan son derece memnundur. Hakem açısından derbiye baktığımızda da verdiği her faulde çevresinde 8-10 futbolcu vardı. Böyle futbolcu topluluğu gençlere nasıl rol model olacak? Hakemlere nasıl yardımcı olacak? Tribündeki taraftarı nasıl kısıtlayacak? Tüm bunları anlamak mümkün değil.
SÜPER KUPA FARKLI OLUR
Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, Galatasaray ile cuma günü Suudi Arabistan’da oynayacakları TFF Süper Kupa maçının çok daha farklı olacağını söyledi. Kartal, “Bu bir lig maçıydı. Lig uzun soluklu bir maraton. Daha çok maç var. Süper Kupa sadece tek maç oynanacak ve bitecek. Oradaki maçta stratejiler farklı olacak. Fred’in aramıza dönmesi pozitif etki yaratacak. Tek maç üzerine planımız olacak” dedi.
iKi TAKIM DA HAKEME YARDIMCI OLMADI
Karşılaşmanın hakemleri 90 dakika boyunca fazlasıyla oyuna müdahale etti ancak futbolcular hakemi oyuna müdahale etmek zorunda bıraktı. İki ekip de orta hakem Arda Kardeşler’e maç içinde yardımcı değil tam bir zorluk çıkartma peşinde gibiydiler. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda stresin bitirdiği bir derbi izledik.