Güncelleme Tarihi:
TFF'nin hakemliğe yatırımı, maddi ve manevi desteği olabildiğince fazla. UEFA Hakem Konvansiyonu'na üye ülkeyiz. Danimarkalı Larsen, Hollandalı Uilenberg, İtalyan Rosetti ve Stevanato hakemlerimize eğitim veriyor. Ama gelin görün ki hakemlik yerlerde sürünüyor...
Çağatay Şahan'ın Gaziantepspor maçında Trabzonspor lehine veremediği o son dakika penaltısını, Bülent Yıldırım'ın Trabzonspor maçında Beşiktaş lehine veremediği o penaltıyı ekrana getirip, 'Bu penaltıdır' demek eğitim değildir. Bülent Yıldırım ve Çağatay Şahan o penaltıları gördükleri halde neden veremiyorlar veya vermiyorlar? Esas işlenmesi, eğitilmesi gereken yer burasıdır.
2008 yılında Oğuz Sarvan MHK'sinin UEFA rüzgarını da arkasına alarak cilalayıp, allayıp pulladığı ''Hakemliğin Kurtuluş Projesi' algısının bugün iflas ettiğini görüyoruz.
Trabzon-Konya maçı sonrası Süleyman Abay'ın 18 haftadır, Trabzon-Gaziantepspor maçı sonrası Çağatay Şahan'ın 15 haftadır Süper Lig'de maçı yok. Muhtemelen sezon sonu da Süper Lig hakem kadrosundan çıkarılacaklar.
Galatasaray-Trabzonspor maçı sonrası Deniz Ateş Bitnel'in yaşadığı durumu ve yaşananları anlatmama gerek yok...
Bu hafta sonu Katar'a gidiyor, önümüzdeki günlerde Suudi Arabistan'dan ikinci kez davet var.
Dünya ülkeleri sıraya girmiş derbi maçlarına isterken kendi ülkesinde hele ligin bu zorlu haftalarında dünya markası bir hakemden faydalanamamak! Yoksa 'Maç verilmesin' diye bir yerlerden MHK ya baskı mı var?
Böyle mi olmalı hakem yöneticiliği?
Devre arası seminerde ellerin kolların yasak kullanımı, penaltılarda kriterler, kayarak müdahalalerde şiddet ve hız, sarı ve kırmızı kartlar, hakemlere yapılan itirazlarda uygulamalar anlatıldı. Anlatıldı anlatılmasına da uygulayan ile uygulamayan arasındaki farkı görecek ve yaptırımları uygulayacak kararlılığı gösterecek hakem yöneticisi nerede?
HAKEMLİK YÜREK İŞİDİR
Hani biz UEFA Hakem Konvansiyonu'na üye ülkeydik! Yeri geldiğinde UEFA kriterlerini yere göğe sığdıramıyoruz, ama sıkışınca arabesk takılıyoruz. Hakemlik yürek işidir. Politik düdük çalmak karar vermek yeni moda esnaf hakemlik yapmak belki o anı o günü kurtarır, ama ya yarınları...
Sadece geçtiğimiz hafta verilen ve verilmeyen penaltılara bakalım... Ligin baba hakemlerinin kriter, yorum ve işbirliği bunalımı yaşadıklarına karar verirken endişe ve kaygı taşıdıklarını görüyoruz. Baba hakemler bunları yaşıyorsa genç hakemler ne yapsın? Nedir hakemlerin karar verirken kafalarını karıştıran, ürküten ve korkutan?
HAKEMLER YA YORULDU YA DA KENDİLERİNE BAKMIYOR
Galatasaray-Fenerbahçe derbisinin hakemi günler öncesinden söylediğimiz gibi Mete Kalkavan oldu. Çünkü MHK'nin başka alternatifi yok.Hakem ataması yapmak deneyim, birikim, donanım, ufuk, lige uzun soluklu bakarak planlama yapmayı ve kurumsal hafıza sahibi olmayı gerektirir. Çalakalem atama yapılırsa sonunda tıkanır ve tükenirsiniz.
Ligin son 2 haftasında önce İlker Meral maçta sakatlandı; yerini Caner Ak'a teslim etti. Geçen hafta Halis Özkahya sakatlandı; maçın son dakikaları olduğu için zorladı, seke seke maçı tamamladı. Demekki lig hakemleri ya çok yormuş ya da hakemler kendilerine bakmıyor.
Allah korusun Mete Kalkavan maçta bir sakatlık yaşar ve devam edemezse, yerine son 2 sezonda sadece Süper Lig maçı yönetmiş Murat Özcan devam edecek!
Diğer ilave yardımcı Burak Taşkınsoy ise daha ilginç. Hiç deneyimi olmayan bir alt Ulusal hakem kadrosundan!
'Avrupa'nın en pahalı 6. ligiyiz' diye öve öve bitiremediğimiz, neredeyse 2 milyar dolar olan futbol ekonomimizin en değerli en parlak ürünlerinden biri olan Galatasaray-Fenerbahç derbisine MHK'nin bakış acısı da bu demek ki!
Sözün bittiği yerdeyiz...