“MUSTAFA”

Güncelleme Tarihi:

“MUSTAFA”
Oluşturulma Tarihi: Kasım 13, 2008 13:59

Beşiktaş’ın Mustafa’sı küçükken boş tarlalarda karga kovalamak yerine arkadaşlarıyla top peşinde koştu muhtemelen… Ama diğer Mustafa’nın siyasi ve askeri dehasını futbol alanında tekrarlamazsa, Beşiktaş’ın kurtulması bağımsızlık mücadelemizden bile zor gözüküyor.

Haberin Devamı

Beşiktaş-Kocaeli maçının başlamasından önce en fanatik körfez taraftarının bile romantik hayaller kurmaya hakkı yok gibiydi. Konuk ekibin ligin ilk dokuz haftasındaki en büyük başarısının Fenerbahçe mağlubiyeti olduğunu söylemek haksızlık olmaz sanırım. Öte yandan son dört sezondur birbirinden çok farklı özelliklere sahip birçok teknik direktör değişikliğine rağmen aynı tatsız oyunu oynayabilme başarısını gösteren Beşiktaş, son iki haftada kaybedilen beş puan sonrası bu maça oldukça romantik bakma hakkına sahipti.

H.Deniz Çekin yazıyor

Bu havada başlayan maçta olabilecek en garip başlangıç oldu. İlk 16 dakikada Beşiktaş kalesinde görülen 2 gol, Yılmaz Vural takımlarından çok çekmiş olan Beşiktaş taraftarının zaten çok değişken olan ruh halini iyice bozdu. Hele ilk golün şoku atlatılmadan yenilen 2. golün yeniliş şekli her takımın taraftarını takımından soğutabilecek bir acemilikteydi.

Haberin Devamı

Bu dakikalarda Beşiktaş savunmasının göbeğinde oynayan iki yabancı futbolcunun kademe anlayışı, aftan yararlanarak takıma dönen iki İbrahim’i birbirinden uzak tutarak yeniden kavga etmelerini önlemek dışında başka bir işe yaramadı.

Sonralarda Delgado’nun soldan kullandığı topta Nobre’ye değdi de mi girdi, yoksa değmedi de mi girdi tartışmasının golden daha çok konuşulduğu 29. dakika ve Tello’nun kendi ceza sahasına yakın yerlerden uzaklaştırmak amacıyla “teptiği” topun Holosko’nun önüne düşmesiyle atılan ikinci golün olduğu 43. dakika.

Emekliliği yaklaşmış eski ünlü futbolcular kahvesinden toparlanmış izlenimi yaratan konuk ekibin isyanı ile sona eren ilk yarı.

Bunca gelişmeye rağmen ikinci yarının ilk 10 dakikasında oyunda hala bir hareketlilik yoktu. Ta ki Cisse’nin oyundan çıkmasına kadar.

Kameralarla ilk 55 dakikada en çok oyundan çıkarken buluştuğunu düşünürsek bu oyuncunun oyundan çıkması çok şaşırtıcı değildi de yerine asıl işi Milli Takım’ın savunmasında oynamak olan Gökhan Zan’ın oyuna girmesi oldukça sürpriz bir hamleydi. Ama tam da istenilen sonucu yarattı.

Haberin Devamı

Savunmanın ortasına yerleşen Gökhan iki İbrahim’i birbirinden uzak tutma işini devralırken Zapo ve özellikle Sivok orta alandan ileri doğru hareketlenerek takımın orta alan ve ileride çoğalmasını sağladılar ve bu da Beşiktaş adına baskılı bir oyuna dönüştü.

Yine de goller inadına bu baskıdan kaynaklanan organize ataklardan değil de 67. dakikada Delgado’nun ve 5 dakika sonra da Nobre’nin şahane şutlarından geldi ve Beşiktaş taraftarına 2008 yazının Türk modası olan “geri dönüş” dejavusunu yaşattı.

86. Dakikada yapılan değişiklik siyah beyazlıların bir zamanlar pek sevdiği Ahmet dursun, Ertuğrul gitsin nostaljisini uygun bir zamanlama ile hatırlatırken 90 + 2’de oyuna sonradan giren Bobo Beşiktaş’taki 50. golünü atıp teknik direktörünün yüzünde güller açtırdı.

Haberin Devamı

Mustafa, kolay gözüken maçta bir orta saha oyuncusu çıkartıp bir savunma oyuncusu alarak krizi fırsata dönüştürdü. Umarım tüm krizlerde şansı bu kadar yaver gider.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!