Oluşturulma Tarihi: Eylül 02, 2004 01:29
Gerilim, sürpriz karakterler, gerçekçilik, kan ve heyecan verici çevre gibi faktörlerin en iyi şekilde harmanlanması için gerekli olan formül şöyle: (es+u+cs+t)_ + s + (tl+dar+fs)/n + sin x Ğ1.
Karanlık yapılar, ürkütücü ses efektleri ve fışkıran kan: Korku film yönetmenleri on yıllardan bu yana sinema salonlarında en büyük gerilimi yaratmaya çalışıyorlar.
İngiliz bilim adamları şimdi mükemmel korku filminin matematiksel formülünü buldular. Buna göre en başarılı korku filmi Stanley Kubrick’in ‘Pırıltı’ filmi.
Yönetmenler izleyicileri korkutmak için neler yapmadılar ki? Bir kadın müşterisini duş kabininde bıçaklayan otel yöneticisi, kurbanlarının derisini yüzüp yiyen Teksaslı cani mi ya da denizde yüzen insanları ve kayıkları parçalayan köpek balıkları mı istersiniz?
Korku
film yelpazesi ilk başta çok geniş gibi görünse de aslında genelde hep tekrarlardan ibarettir. İngiliz matematikçiler şimdi etkili bir korku filmi yaratmanın formülünü bulduklarını bildirdiler. Gerilim, sürpriz karakterler, gerçekçilik, kan ve heyecan verici çevre gibi faktörlerin en iyi şekilde harmanlanması için gerekli olan formül şöyle: (es+u+cs+t)_ + s + (tl+dar+fs)/n + sin x Ğ1
Londra Kraliyet Koleji’nden Anne Sigler ve ekibi korku filminin başlıca beş faktörünü en başarılı on iki korku filminden çıkardı. Formülün birinci bölümü her korku filmi için en önemli faktör olan gerilimi yansıtmakta: es = gerilimi tırmandıran müziğin toplamı, u= bilinmezler, cs= kovalamacalar ve t= kıstırılmışlığın karesi alınıyor ve denklemin ağırlığını etkileyerek, s=korku efektlerinin değerleriyle tamamlanmakta.
Araştırmacıların görüşüne göre bir filmin iyice korkunç olması için duygulara da hitap edilmesi gerekiyor. Gerçeklerden uzaklaşmak korkuyu azaltmakta.
Matematikçilerin listesindeki on filmden biri olan ‘The Texas Chainsaw Massacre’ (Teksas Katliamı) eli testereli bir çılgının gerçekçi görüntüsünü göstermekle kalmayıp, caniye gerçek katil Ed Gein’in maskesini de giydirmişti.
Film stüdyosu bu nedenle de bu sahnenin gerçek bir öyküye dayandığını söylemişti. İngiliz araştırmacılarının formülünde, gerçeklik, doğruluk (tl= True Life/Gerçek yaşam) ve f’nin (Fantasy/hayal ürünü) toplamının yarısında gizli.
İyi bir korku filminde çevre de çok önemli. Karakterlerin sayısı ne kadar az, senaryo ne kadar belirsiz ise seyircideki gerilim iyice yükselir ama özellikle de kendisini köşeye kıstırılmış kişiyle özdeşleştirebildiği zaman.
Sapık’taki duş sahnesi
Matematikçiler en klasik örnek olarak Alfred Hitchcock’un ‘Psycho’ (Sapık) filmindeki duş sahnesini gösteriyorlar. Duş sahnesinin filme katkısı şu şekilde hesaplanmakta: a= yalnızlık, dr= karanlık mekan ve fs= film senaryosunun kişi sayısına bölünmesiyle elde edilen değer.
İyi bir korku filmi çekmek için kanlı sahnelerde aşırıya kaçılmaması gerekiyor, hatta fazla kan olumsuz bile etkileyebiliyor. Bilim adamlarına göre kanın en uygun oranda kullanıldığı film Steven Spielberg’in ‘The White Shark’ (Jaws) filmi.
Son olarak da sterotip karakterlere değiniyor araştırmacılar. Eğer karakterler çok fazla tekdüze olursa izleyiciler bunları daha önce görmüş gibi hissediyorlar.
Tekdüze karaktere hayır
İyi bir korku filmi yönetmeni tekdüze karakterlerden kaçındığı gibi onları değiştiriyor da. Mesela Kubrick’in Pırıltı filminde olduğu gibi. Jack Nicholson’un canlandırdığı Jack Torrence, sevgi dolu bir aile babasından, baltayla karısına ve çocuğuna saldıran bir caniye dönüşmekte.
Ayrıca otelin ıssız çevresi, kanlı sahnelerin ölçülü kullanılışı ve dramatik doruk noktası, Stephen King’in aynı isimli romanından alınan Pırıltı filmini en ideal koru film haline getirmekte. Bununla birlikte bir insanın ne kadar yalnız, bir mekanın ne derece karanlık olduğu ve müzikteki heyecanının sayılarla ne şekilde verileceği henüz bilinmiyor. Ve bu da galiba ikinci bir formül gerektirebilir.