Güncelleme Tarihi:
Süper Lig'in 11. haftasında Trabzonspor'u deplasmanda 3-2 mağlup eden Fenerbahçe'de Jose Mourinho açıklamalarda bulundu.
VAR hakemi Atilla Karaoğlan'ı maçlarında istemediklerini söyleyen ve bir sisteme karşı mücadele verdiklerini kaydeden Mourinho, "Atilla Karaoğlan'ı sahada görmedik, sahada genç bir hakem vardı ama arka taraftaki hakem Karaoğlan'dı. Görünmeyen bir adamdan maçın en önemli adamı olmayı başardı. Tüm Fenerbahçeliler adına konuşuyorum. İstemiyoruz. Onu istemiyoruz. Bu hakemi istemiyoruz. VAR hakemi olarak, saha hakemi olarak istemiyoruz. Özellikle VAR Hakemi olarak istemiyoruz. Bana bir şeyler söylendi, inanmadım ama bana söylenenden daha kötüymüş. Zor, zor. İyi rakiplere karşı oynuyoruz ama sisteme karşı da oynuyoruz. En zoru da bu. VAR'a karşı, sisteme karşı oynadık. O yüzden kazandıktan sonra böyle kutladık. Çok çok güçlü insanlara karşı kazandık. Pes etmeyeceğiz. Beni buraya getiren Fenerbahçelilere kızıyorum, bunların yarısını anlattılar. Tamamını anlatsalar Fenerbahçe'ye gelmezdim." dedi.
Mourinho, karşılaşmanın VAR Hakemi Atilla Karaoğlan'a tepki göstererek, "Sisteme karşı oynamak gerçekten çok zor ki bugün de sistemin bir adı vardı: o da Atilla." dedi.
Mourinho, maçın ardından düzenlenen basın toplantısında, Türkiye'ye gelme durumu oluştuktan sonra maçlara bakmaya başladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Ama benim bakış perspektifim farklıydı. Gelecekte çalışacağım oyuncuları tanıma adına daha çok oyunculara odaklanmıştım maçları izlerken. Başka şeylere odaklanmamıştım. Tamamen takıma odaklanmıştım. Tabii ki ben buraya gelmeden önce başkanımızla buluştuğumuzda, sportif direktörümüzle buluştuğumuzda bana bunlar bahsedilmişti. Hatta daha da öncesinde bildiğiniz gibi başka önemli ve saygı duyulası bir Türk kulübüyle de görüşmüştüm. Bunlar bana bahsedilmişti. Ama boyutunu görünce inanamadım. Çünkü gerçekten çok karanlık ve kötü kokuyor diyebilirim."
"Tabii ki benim işim bu. Ben her şeyimi kulübüme vereceğim" ifadesini kullanan Mourinho, "Ama şunu net bir şekilde söylemek istiyorum kesinlikle ve kesinlikle Trabzonspor’a karşı bir durumum yok. Yıllar boyunca iki kulüp arasında bir rekabet var ama bu rekabet benimle değil. Ben burada Roma ile de oynadım. Çok güzel bir stat. Taraftarlar takımlarını her zaman destekliyor. Takım elinden gelenin en iyisini yapıyor sonuçları almak için. Ama bazı oyuncular var ki onlar çok iyi biliyorlar şunu öğrenmişler ki Fenerbahçe’ye karşı oynadığınız zaman sistem de sizden yana. Dolayısıyla bu oyuncular da bu duruma adapte oluyorlar. Trabzonspor’dan bazı oyuncular bunu biliyorlardı ki bunu da akıllı bir şekilde kullandılar." şeklinde konuştu.
Mourinho, Trabzonspor'a karşı bir durumunun olmadığını yenileyerek, "Onlar için en iyi dileklerimi diliyorum. Ama sisteme karşı oynamak gerçekten çok zor ki bugün de sistemin bir adı vardı: o da Atilla." ifadesini kullandı.
"ORTA SAHADA ZORLU MÜCADELE OLACAĞINI BİLİYORDUK"
Geçen hafta 2 forvetle oynadıklarını kaydeden Mourinho, şöyle devam etti:
"Edin Dzeko En-Nesyri ile maça başlamıştık. Sonrasında Cenk Tosun oyuna girmişti. Dolayısıyla bu da şu anlama geliyor, bu tabii ki bizlerin hazırlandığı ve düşündüğü bir şey. Zaman zaman bunu maçlardaki sonuca ve stratejiye göre yapabiliriz. Bugün orta sahada zorlu bir mücadele olacağını biliyorduk. Yerel gazetelerden tabii ki Türkçe bilmediğim için ben takip edemedim ama kulüp içerisindeki insanlar yerel gazeteleri takip ettiğinde, şunu biliyorduk ki klasik 10 numaraları ile oynamayacaklardı. Orta sahada üç tane fiziksel güçlü orta saha ile oynayacaklardı. Bugün stoperde Savic oynasaydı bu sefer Mendy orta sahada oynayacaktı. Dolayısıyla bizler için iki orta saha ile oynamanın bir risk olduğunu düşündük. "
Mourinho, zorlu bir maçta oyunun kontrolünü bir şekilde sağladıklarını vurgulayarak, "Ben rakibin hakkını vermeyi her zaman severim. Belirtmiş olduğum gibi oyunun kontrolünü sağladık ve 1-0 öne de geçtik. Ta ki VAR hakemi Atilla uyanana kadar. İlk yarıda muhtemelen çay içiyordu, tabii ki 'alkol içiyordu' diyemem, ama muhtemelen oturup Türk çayını içiyordu çünkü Bright’a yapılan çok net bir kırmızı karttı. Eğer Fenerbahçe oyuncusu böyle bir pozisyon yapmış olsaydı muhakkak saha içerisinde de zaten kart vermekten korkmazdı. Ama bize karşı oldu mu hakemler karar vermeye korkuyorlar. İlk penaltı aslında Atilla penaltısıydı. İkinci penaltıyı ben kulübeden gördüm ve direkt olarak şöyle düşündüm, evet bu bir penaltı. Daha sonrasında televizyondan ekrandan izlemedim ama benim düşüncem, ikincisinin penaltı olduğuydu." diye konuştu.
"EN BÜYÜK SKANDAL LEHİMİZE VERİLMEYEN PENALTI"
Rakibin penaltı kazandığı zaman gol ihtimalinin arttığını ve gole yaklaştığını dile getiren Mourinho, şunları söyledi:
"Bright’ı oyundan almak zorunda kaldım. Çünkü kendisinin sarı kartı vardı. Çünkü büyük Atilla bizim için büyük risk olurdu. Değişiklik yaparken de sahaya iyi oyuncular sürdük. Kahveci, Dzeko, Kostic, İsmail gibi iyi oyuncular sürdük sahaya maçı çevirebilmek için. Ama bana göre en büyük skandal maç içerisinde lehimize verilmeyen penaltı. Belirtmiş olduğum gibi yurt dışında çok fazla insan Türk ligini izlemiyor. Londra’da muhtemelen bir tek oğlum izliyordur Türkiye ligi maçlarını. Ama ben bu pozisyonu Instagrama koyacağım. Çok fazla olmasa da yaklaşık 5 milyondan fazla izleyecektir o pozisyonu ve Türkiye liginin ne olduğunu göreceklerdir."
Mourinho, bir gazetecinin bu kadro ile performansınızı 10 üzerinden kaç olarak değerlendirirsiniz sorusuna, 'Sıfır' yanıtını verdi.