Motosikletle tamirhanede tanıştı

Güncelleme Tarihi:

Motosikletle tamirhanede tanıştı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 08, 2007 00:00

Biliyordum! Kesinlikle böyle olacağını, bir gün Kenan’ın bize bu gururu yaşatacağını biliyordum. Daha da fazlasını, ilerleyen yıllarda yapacağından da şüphem yok. Kenan ’Dünya SüperSport Motosiklet Şampiyonası’nda, şampiyonanın bitimine 3 yarış kala matematiksel olarak ŞAMPİYON oldu.

Yani önümüzdeki 3 yarışa girmese bile, en yakın rakibinin aradaki farkı kapaması mümkün değil artık. Artık Kenan bir Dünya Şampiyonu. Ve Kenan motosiklet konusunda Dünya Şampiyonluğu kazanan ilk Türk.

TÜRK FİLMİ GİBİ

Pek çok kişinin "baba parası ile yapılan spor dalları" arasına koyduğu motosiklet yarışlarına, Kenan’ın başlaması da, bu noktaya gelmesi de büyük bir hikaye. Hani oturup yazsam roman olabilecek bir hikaye hem de. 1983 doğumlu Kenan, motosikletle ilk defa babasının tamir atölyesinde tanışır. Babası İrfan bey, motosiklete pek meraklı ve Adapazarında bu işten (motosiklet tamir ve bakımı) para kazanan bir motor sevdalısı. Kenan’ın rahmetli abisi Bahattin (motorla alakalı değil Bahattin’in vefatı) Sofuoğlu ailesinin ilk yarışçısı. Diğer abisi Sinan ise hala Türkiye’deki yarışlarda, birinciliklere doymayan, iflah olmaz bir motor delisi. Anlayacağınız İrfan beyin motor tutkusu ailedeki tüm erkeklere bulaşmış. Ailenin küçük erkeği Kenan da daha aklı yetmeye başladığı anlardan itibaren kendini motor tepelerinde bulmuş. Ve bir gün abisinin sakatlaması sebebi ile giremediği bir drag yarışına, babasını zar zor ikna ederek bacak kadar boyu ile girer.

İşte o günden itibaren Kenan’ın Dünya Şampiyonluğu’na kadar sürecek motosiklet serüveni başlamış olur. Kenan o günler için: "O zamanlar ben skuter’e biniyordum, abimler ise yarış makinelerinin tepesindeydiler. O kadar özeniyordum ki onlara, babama ve Allah’a yarışlara girebilmek için günlerce yalvardım" diyor. Ve Kenan ilk girdiği yıl katıldığı tüm drag yarışlarını kazanarak "Türkiye’nin en genç motosiklet yarışçısı" ünvanını kazanır. 2000 yılında pist yarışları için yine babasına yalvarmaktadır Kenan. Honda desteği ile Kenan ikna olan İrfan bey sayesinde pist yarışlarına girmeye başlar. Bu yarış sezonunda Türkiye pist rekorları kıran Kenan gelecekte neler yapabileceğinin sinyallerini vermektedir aslında. 2001 yılında bir üst kategoride, tecrübeli ağabeyleri Bahattin ve Sinan’ın ardından Türkiye 3’ncüsü olur Kenan.

YURT DIŞINDA YARIŞMAK

Türkiye serüveni devam ederken, Kenan’ın hayallerini yurt dışındaki yarışlar süsler... "Bana Avrupa’da yarışmak hem bir hayal hem de gerçek bir amaç olmuştu. Babam, özellikle abim Bahattin bana çok büyük destek oldu ve Avrupa yolunu araladık" diyor Kenan. Ama ne aralama! Büyük imkansızlıklar içinde, kendi imkanları ile Avrupa SüperSport Şampiyonası’nın yolunu tutar. "Biz babamla Türkiye’dekinden biraz daha iyi bir organizasyon bekliyorduk elbette ama gördüklerimize inanamadık. Biz iki kişiydik. Babam ve ben. Diğer yarışçıların 10-12 kişilik ekiplerden kurulu takımları, istemedikleri kadar yedek parça ve lastikleri vardı. İlk gün yağmur yağdı, bizim yağmur lastiğimiz bile yoktu" diye anlatıyor Kenan o günleri.

Kenan zar zor teknik kontrolü geçip katıldığı ilk yarışta bayan sürücülere bile geçilir. "Çok büyük bir hayal kırıklığıydı yaşadığımız. O takımları, o motosikletleri gördükten sonra Avrupa’da hiçbir şey yapamayacağımı anladım. Yetenek yeterli değilmiş dedim. Türkiye’ye geri dönmeye de çekindim ve Almanya’da akrabalarımın yanında kalmaya, kendime başka bir hayat kurmaya karar verdim" diyor.

Hikayenin bundan sonraki kısmı tam Türk filmi gibi. Kenan Almanya’da, akrabaları ile beraber kalıp, tır şoförlüğü yapmaya başlar. Şaka yapmıyorum. Yarışlardan ümidini kesen Kenan, artık bir tır şoförüdür. İstanbul’da bu durumu hazmedemeyen büyük abi Bahattin ise, kardeşinin yeteneğinin ve bir gün çok büyük başarılara imza atacağından emin bir şekilde hala Avrupa’da Kenan’ın yarışması için imkanlar yaratmaya çalışmaktadır.

KENAN YARIŞMAYI BIRAKIR

Ve işte Bahattin’in bir arkadaşı sayesinde bulduğu Yamaha Almanya Cup, Kenan’ı pistlere döndüren yeni bir umut olur. Çok da inanmadan, hevessizce, abisinin ikna etmesi ile Yamaha Almanya Cup’a katılır. Ve Kenan 2003 Yamaha Almanya Cup Şampiyonu olur. Öyle ki 25 yıllık şampiyona’da Kenan’ın o yıl kırdığı rekorlar hala egale edilebilmiş değil. Yamaha Cup sonrasında Kenan’ı keşfeden Almanlar, onu Almanya Şampiyonasına, hem de şampiyonanın en iyi motorunu vererek sokarlar. Sezon başlamadan Türkiye’ye ailesinin yanına gelen Kenan’ı burada acı bir olay beklemektedir. Kenan’ın yarışabilmesi için canını dişine takan, gerekli paraları bulamayınca kendi otomobilini bile satan büyük abi Bahattin, yaya halde yürürken, Kenan’ın gözleri önünde, bir otomobilin çarpması sonucu hayata gözlerini yumar.

"Her şey o kadar anlamsızlaştı ki o an, motormuş, yarışmış, şampiyonlukmuş hepsi boştu. Nefes almak bile anlamsızlaşmıştı benim için. Yarış kariyerimin bittiği gündü benim için" diyor o gün için Kenan. Bu acı olay üzerine Almanya’ya dönmeyeceğini ve yarışmayı bıraktığını söyleyen Kenan’a hiç beklenmedik bir yerden, annesinden çok büyük bir tepki gelir. "Bahattin için senin yarışman, çok başarılı olman hayattaki pek çok şeyden daha önemliydi. Bunu ağabeyin vasiyeti olarak görecek ve gidip yarışacaksın". Annenin bu sözleri üzerine Kenan büyük bir hırsla Almanya Şampiyonasına girer.

YAMAHA ALMANYA CUP’DA 2’NCİLİK

Ve Sezonu tüm şanssızlıklara rağmen 2’nci olarak tamamlar. Bu başarının ardından Kenan’ı Yamaha Almanya 2004 Avrupa SuperStock Şampiyonasına sokmaya karar verir. Kenan ilk defa 1000 cc’lik bir makine ile bilmediği pistlerde çok da iyi performans sergileyemez. Takımın "Biz senden daha iyisini bekliyorduk" dediği, sezonun 6’ncı yarışından sonra gaza gelen Kenan 20’nci başladığı yarışlarda bile podyum görerek 2005 yılında bu kategoriyi 2’nclikle bitirir.

Kenan’ın tüm bu başarılarına rağmen Türkiye’den hiçbir destek gelmez. Kenan pek çok takım için şans sayılabilecek bir yetenek ama para getirmeyecek bir ülkeye sahiptir. Bir yarışını tesadüfen izleyen Türk iş adamı Selçuk Hallaç, Kenan’ın dünyanın en iyi takımlarından biri olan Winston Ten Kate takımında Honda ile yarışmasını sağlar. "Bana yapılan en büyük yardım Selçuk beyin yaptığıdır. Ten Kate’de yarışacaksın dediklerinde, yüzümü asıp dalga geçmeyin dedim. Uzun süre inanamadım!" Geçen yıl Ten Kate’de Honda ile yarışan Kenan burada da yeteneğini sergileyerek dikkatleri üzerine çeker ve 2007 de fırtınalar estireceğinin sinyallerini verir. Ve 2007’ye geldiğimizde, Şampiyonanın hemen hemen her yarışında büyük bir başarı gösteren Kenan, Şampiyonanın bitmesine 3 yarış kala "DÜNYA ŞAMPİYONU" olmayı başarır.

Nasıl hikaye ama? Daha yer yetmeyeceği için anlatamadığım ne ayrıntılar var aslında bu hikayede. Kenan’ım. Anandan emdiğin süt helal olsun. Bir Türkün isterse neler yapabileceğini tüm dünyaya gösterdin koçum! Bebekliklerinden itibaren pistlerde yatıp kalkan onlarca adam arasından, imkansızlıklar içinde de olsa bir Türk’ün azmini ve zaferini görüyorum sana baktığımda. Ve tüm kalbimle gurur duyuyorum seninle.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!