Güncelleme Tarihi:
José Márcio da Costa ya da bilinen adıyla Mossoró, kendisiyle ilgili bilinmeyenleri anlattı. Mossoró doğumlu Brezilyalı futbolcu, takımının başarısının arkasındaki sırları ve kilit isimleri, ayrıca Süper Lig ile ilgili düşüncelerini tüm samimiyetiyle anlattı. Mossoro ayrıca efsane ilk 11’ini de kurdu…
Süper Lig için neler söylersin? Nasıl tanımlarsın?
- Süper Lig son yıllarda çok gelişen bir lig. Bunda Türkiye'ye kaliteli ve tanınmış oyuncuların da etkisi fazla. Avrupa'da da tanınmışlık düzeyi bu anlamda arrtı ve insanlar tarafından tanınmaya başlandı. Dolayısıyla son yıllarda Türkiye'den üst düzey turnuvalara katılım da arttı.
Süper Lig'i agresiflik düzeyi bakımından da değerlendirir misin?
- Fiziksel temas ve ikili mücadele çok fazla. Diğer liglere kıyasla...Mücadelenin fazla olması Süper Lig'i daha çekişmeli hale getiriyor. Son yıllarda baktığımız zaman takımlar, oyuncu kalitesi bakımından daha iyi durumda olan takımlarla başa baş mücadelede etmek için daha çok koşarak ve mücadele ederek bu farkı kapatıyor. Zeten alınan sonuçlar da bunu gösteriyor. Maçlar birbirine yakın skorlarla sonuçlanıyor.
Şampiyonluk favorin hangi takım?
- Diğer takımlar gibi bizim de hedeflerimiz var. İlk hedefimiz ligi ilk 4'te kapatmak. Galatasaray, Beşiktaş ve her ne kadar iyi durumda olmasalarda Fenerbahçe yarışın içinde olacak takımlar... Geçtiğimiz sezon son haftalara doğru bir düşüşümüz oldu ama bu sene mutlaka mutlu sona ulaşacağımızı düşünüyorum.
3 büyükler demişken... Başakşehir'in Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe'ye karşı bir yenilmezlik serisi var. Bununla ilgili neler söylersin?
- Her maçın kendine özgü bir hikayesi var. Büyük takımlara karşı özel bir motivasyonla çıkmıyoruz maçlara. Buna katılmıyorum. Ekstra bir hazırlık söz konusu değil. Biz rakip kim olursa olsun, her maça aynı motivasyonla hazırlanıyoruz. Bazen istenileni sahaya yansıtamıyorsunuz ama genel anlamda olumlu sonuçlar elde ettiğimizi söyleyebilirim.
Başakşehir'in Avrupa'daki gidişatına baktığımızda bir düşüş mevcut. Sence sebebi nedir?
- Evet, işler yolunda gitmedi. Ama Avrupa'ya havlu atmadık henüz. Matematiksel olarak Avrupa Ligi'ndeki şansımız devam ediyor. Sonraki maçlarda istediğimiz sonuçları alıp diğer maçların da skorlarına göre gruptan çıkacağımızı düşünüyorum. Kadrodaki rotasyon konusunda eleştiriler var ama bu takım iyi oyunculardan kurulu. Üst üste maçlar yapıyoruz. Haliyle rotasyon çok doğal.
Yaş ortalaması yüksek bir takımınız var... Dediğin gibi sık rotasyonlar yaşanıyor. Bir takımdaki kadro değişimi sık yaşanınca sence başarıyı ne ölçüde etkiler?
- İnsanlar rotasyonu olumsuz taraflarından görüyor. İşler iyi gitmeyince nedeni buna bağlanıyor. Ama şöyle bir gerçek var, ligde Fenerbahçe ile oynayıp deplasmanda 3-2 kazandığımız maçta da tam kadro sahada değildi. İlk 11'den önemli eksikler mevcuttu. Göztepe maçında da yine ciddi değişiklikler vardı ve bu maçı da kazandık. Baktığınız zaman iki önemli takımı yenmişsiniz, belli değişikliklerle... Yoğun maç temposu da göz ardı edilmemeli. Dediğiniz gibi yaş ortalaması yüksek bir takımız. Bence rotasyon bizi olumsuz değil olumlu anlamda etkiliyor.
Göksel Gümüşdağ nasıl bir başkan senin gözünde? İletişimiz nasıl?
- İnanılmaz bir başkana sahibiz. Buraya gelen her oyuncuya eşit davranıyor. Kimseyi kimseden ayırt etmiyor. Herkese karşı saygı ve sevgisi var. Buradaki imkanlarımız da çok iyi, aradığınız her şeye sahipsiniz. Kulüp adına çok özel ve güzel şeyler katmanın yanı sıra buna devam eden bir başkana sahibiz. İleriki dönemlerde de çok iyi işlere imza atacağına inanıyorum. Tabi ki en önemli nokta ve başarıdaki sır, başkanın oyunculara kendi öz evladıymış gibi davranması. Ben de ayrıca çok müteşekkirim kendisine bana bu kulübün kapılarını açtığı için.
Teknik direktörünüz Abdullah Avcı'yı nasıl tanımlarsın?
- Hocayla aynı zamanda geldik takıma. Çok mükemmel bir iletişimimiz var. Çok hocayla çalıştım ve taktiksel anlamda çalıştığım en iyi hocalardan kendisi. Sadece Türkiye değil Avrupa'nın en iyi hocalarından. Başardıkları kolay işler değil geriye dönüp baktığımızda. Burada hala yapılacak işler var. Ben de bu başarıların bir parçası olmak için takımda kalmaya devam etmek istiyorum.
Abdullah Avcı'nın giyim tarzı sosyal medyada da çok ses getiriyor... Bununla ilgili neler söylersin?
- Çok şık bir giyim tarzı var. Çok beğeniyorum tarzını. Umarım bu konuyla ilgili bir kaç taktik verir de ben de giyim tarzımı düzeltirim. (Gülerek)
Emre Belözoğlu ile çalışmak nasıl? Futbolculuğu ve kaptanlığı için düşüncelerin neler?
- Emre çok önemli bir örnek hepimiz için. Zaten takımın ilerleme kaydetmesi ve büyümesi için gelmişti. Bunu da fazlasıyla gerçekleştirdi. Ayrıca ülke futbolu için yaptıkları da ortada. Onu şöyle özetleyebilirim... Kaybetmeye tahammülü olmayan bir futbolcu. Bu maçların yanı sıra idmanlarda da böyle. Onun gösterdiği bu duruş bütün takıma yansıyor. O böyle hırslıyken siz hiçbir şey olmamış gibi davranamıyorsunuz haliyle. Bu olumlu bir etki bırakıyor özetle takımda. Saha dışında da çok yardımcı oluyor bizlere. Özel hayatlarımızdaki bir sıkıntıyı paylaşabiliyoruz kendisiyle. Biz söylemesek de o zaten soruyor ve ilgisini gösteriyor. Ona çok ihtiyacımız var, umarım daha uzun seneler birlikte devam ederiz.
Peki Süper Lig'deki en beğendiğin oyuncu kim? Nedeniyle birlikte paylaşır mısın?
- Edin Visca. Hem beraber oynuyoruz hem de takımla özdeşleşen bir yapıdayız. Baktığınız zaman ben Brezilya o Bosna Hersek'li bir oyuncu, yani zıt kültürler aslında. Geldiğim ilk gün beni çok iyi karşıladı. Saha içi ve saha dışı çok iyi bir arkadaşlığımız var. Tüm bunları göz alırsam en beğendiğim oyuncu Visca diyebilirim.
Peki en iyi 11'ini sırala dersem kimler yer alır takımında?
- Sistemim Başakşehir'de oynadığımız gibi 4-2-3-1 olur. Kalede; Taffarel, geri dörtlüde; Daniel Alves, Tiago Silva, Sergio Ramos, Marcelo, orta alanda; Xabi Alonso, Iniesta, 10 numarada Messi, sağda Cristiano Ronaldo, solda Neymar, forvette de Fenomen Ronaldo şeklinde sıralarım.Ve tabi ki teknik direktör benim (Gülerek).