Paylaş
Hal böyleyken maç oynanacak mı, oynanmayacak mı tartışmaları şaşırtıcı bir bilgi olarak önünüze düştü. Anlaşıldı ki stadın zemin ısıtmasının bulunmaması nedeniyle don tehlikesi bulunuyordu ve bu sebeple UEFA’nın da müdahil olduğu bir süreç yaşandı.
Futbolcularımız maçın bir şekilde oynanması taraftarıydı ki burada geçecek fazladan bir gün, kulüplerine geri dönecek ve hafta sonu muhtemel sahada olacak oyuncular için ekstra yorgunluk anlamına da geliyordu.
Nitekim nihai karar sonrası karşılaşma oynandı. Fizikli İzlanda takımına karşı Vincenzo Montella maç planından bir an olsun ödün vermedi ve bir kez daha takdirimi kazandı.
İtalyan hoca maç önü röportajda, “Fiziksel güç olarak bizden daha iyiler. O yüzden en yüksek teknik kapasitedeki düşündüğüm oyuncuları tercih ettim.” İfadelerini kullanıyordu. Montella 1-0 geride kapattığımız ilk yarıya rağmen ikinci devrede oyun planından taviz vermedi. Topa daha fazla sahip olup, hücumda üretkenliği artırdık. Oyun tempomuz çok daha yukarıdaydı. Nitekim topu hızlı çevirip rakip defansın dengesini bozarak üst üste goller bularak üç puanla Türkiye’ye döndük.
Biraz istatistik…
Vincenzo Montella döneminde;
-Tarihimizde ilk kez Hırvatistan deplasmanında kazandık.
-Tarihimizde ilk kez Avrupa Şampiyonası Elemeleri’nde gruptan lider çıktık.
-Tarihimizde ilk kez İzlanda deplasmanında kazandık.
-A Milli Takım tarihinde en az beş resmi maçta görev yapan teknik direktörler arasında en yüksek galibiyet yüzdesine sahip isim Vincenzo Montella oldu (%67; 8/12).
Durum buyken, istatistikler ortadayken Vincenzo Montella’nın en ufak bir kayıpta tartışılması, yerine hoca yakıştırmaları akıl alır gibi değil. EURO 2024 öncesi-sonrası süreci de hatırlamakta fayda var. Hoca, takım idaresi ve saha sonuçlarıyla rüştünü ispatladı, büyük takdiri ve krediyi de hak ediyor.
Paylaş