Millilik bazılarına hediye ediliyor
Güncelleme Tarihi:
Cihat Kara.. 1963 İstanbul doğumlu.. 2008 ve 2010 yılları Türkiye Vücut Geliştirme Şampiyonu.. Bunun yanında 1 tane de İstanbul şampiyonluğu olan bir sporcu... Onun da derdi birçok amatör sporcu ile aynı. İLGİSİZLİK. 2 kez yaşadığı Türkiye birinciliği sonrasında Milli Takıma alınmayı beklerken kapıların yüzüne kapanması onu yıktı.. Konu ile ilgili görüştüğü Federasyon Başkanı Ahmet Hadimoğlu ile yaşadıklarını Hurriyet.com.tr’ye anlatan Kara, verdiği emeklerin karşılığını almak istiyor. Yaşadıkları sonrasında da pes etmeyen başarılı sporcu, “Beni milli takıma almamak için yalan söylüyorlar” dedi.
TÜRKİYE ŞAMPİYONU CİHAT KARA -Foto Galeri
İşte Cihat Kara’nın büyük derdi ve duyurmak istedikleri:
“BAŞKANIMIZIN GEREKÇESİ NE BİLEMİYORUM”
Ben 1963 İstanbul doğumluyum. Yaklaşık 25 yıldır bu sporla uğraşıyorum. Bu sporda çok fazla şey öğrendik. Ancak bizim zamanımızda bize öğretecek insanlar bulamazdık. Bu 12 yıl içinde yarışmalara katılmaya başladım. Bunların içerisinde 3 Türkiye Şampiyonluğu, 1 tane İstanbul birinciliğim var. En son 2008 ve 2010 yıllarında yapılan milli takım seçmelerinde ben milli takıma yine alınmadım. Sayın Başkanımızın ne gerekçesi var bilemiyorum veya birilerinin tekelinde mi bunu da bilemeyeceğim. Bu en son yarışmam için çok fazla emek verdim, tam 7 ayımı aldı. Çok zor diyetlerden geçtim. Son 3 gün su içmedim. Sırf pirinç lapası ile beslendim. Ancak ben oraya en iyi şekilde çıkmak için ve yurt dışında da çok iyi şeyler yapmak istedim. Ülkemi en iyi şekilde temsil etmek isterim her zaman.
“BAŞKANIN KONUŞMALARI BİRBİRİ İLE ÇELİŞİYOR”
Yarışma sonrasında görüştüğümüz birçok hakem arkadaşımızdan ‘seni kesin alırlar, formun çok iyi! şeklinde görüşler aldım. Ancak federasyon tarafından ‘size haber vereceğiz, telefon bekleyin bizden’ dendi ama resmen aldatıldım. Ben haber bekledim ama hiçbir şekilde bana dönülmedi. Bazı yüksek yerlerdeki tanıdıklar vasıtasıyla başkan ile görüştürüldüm. Kendisi bana “Devletin yeterli şekilde para ayırmadığını, kısıtlı şekilde oyuncu götüreceklerini” söyledi. Başka birini de devreye soktuğumuzda yurt dışında böyle bir kategori olmadığını söyledi. Başka birine de “Onun formunun iyi olmadığı için, iyi derece yapamayacağını düşünerek takıma almadık” şeklinde konuşmuş. Yani herkese farklı şeyler söylemiş. Bu direkt söyleyen de Federasyon Başkanı. En son da ben kendisiyle yüz yüze görüştüğümde kendisine sordum “Ben neden Milli Takıma alınmadım” diye. Bana verilen cevap “Bunlar benim yetki dahilim dışında, sana söz vermeyeyim ama yinede araştırırım, sana haber veririm” gibi şeyler söyledi. Konuşma sırasında bazı sorularım karşısında tıkandı, bana cevap veremedi. Özellikle bir arkadaşımızı söylediğimde bana “ Onu özellikle ben aldırıyorum” dedi. Oysa ki az öncesinde bana “Bunlar benim yetkimin dışında” demişti. Konuşmaları birbiri ile çelişti. Ben de kendisine “Sonuçta siz başkansınız” dedim ve oradan ayrıldım.
“NEDEN BİZİM ÖNÜMÜZ TAKINIYOR?”
Geçen gün kendisiyle tekrar görüştüm. “Başkanım ne oldu, oldu mu bizim işimiz” dedim, “Yok kardeşim, götürmeyeceğiz seni, bizi şikayet etmediğin yer kalmamış” dedi. Oysa ki ben ciddi anlamda kimseyi kimseye şikayet etmedim. Yalnızca araya birilerini sokarak “Neden götürülmüyorum” sorusunun cevabını almak istedim. Yani ben hakkımı aradım. Bana karşı özel bir şeyleri mi var? Yoksa federasyon birilerinin tekelinde mi? Bilemiyorum. Ben bu ülkeyi en iyi şekilde temsil etmek istiyorum. Neden bizim önümüz tıkanıyor anlayamıyorum.
“YURT DIŞINDAN DA TEKLİFLER GELİYOR AMA MİLLİ DUYGULAR AĞIR BASIYOR”
Yurt dışından da bana teklifler geliyor. Ancak ben bu bayrak altında yarışmalara katılmak istiyorum. Başka ülkelerde bu tarz sporlara ve sporculara değer veriyorlar. Dediğim gibi ben başarıyı bu ülke adına almak istiyorum. Şimdiye kadar hiçbir başarımızın karşılığını da alamadık. Bazı başarılarımız var ve biz de bunların karşılığını istiyoruz. Sadece ‘kuru madalya’ ile ödüllendiriyoruz. Ben birinci olduysam benim kesinlikle Milli Takıma alınmam lazım. Buna kimse farklı şekilde karar veremez. Bu benim doğal hakkım. Bana, beni götürmemek için bir çok yalan söyleniyor.
“BİRİLERİ EĞER BU İŞİ YAPACAKSA DÜZGÜN ŞEKİLDE YAPSIN VE HAK YEMESİN”
7 aylık bir emeğim var. Sabah – akşam çalıştım. Çalışmalar yorucu ve çok ağır. Bu süreçte yaptığım spordan bile soğumam oldu. Yurt dışına gidip ülkemi temsil edemiyorsam tüm bu yaşananların ne anlamı var. Olsun ben yine de Ekim ayındaki yarışmalara hazırlanacağım. Hem de en iyi şekilde. Bilemiyorum artık bundan sonra önüme ne çıkacak. Beni tekrar saf dışı mı yapacaklar bilemiyorum. Birileri eğer bu işi yapacaksa düzgün bir şekilde yapsın ve hak yemesin. Verilen bir emek var, emeğe saygısızlık yapılmasın. Zor bir süreçten geçiyoruz.
“AYNI ŞEYLERİN YAPILMASINI İSTEMİYORUM”
Bu yaşananların içinde maddi zararlarda var. Kolay değil yaşananlar. Ben günde 1,5 kilo et yiyordum. Günde 24 yumurta yiyorum. Bu takım içinde Ukrayna’ya gidemeyen bir tek ben varım. Ben neden bu takıma alınmadım? Kıstaslar ne? Neye göre? Kime göre belirleniyor? Başkan neden ‘bu arkadaşı almadınız’ sorusunu sormuyor teknik komiteye. Bundan sonraki katılacağım yarışmada aynı şeylerin bana yapılmamasını kendisinden özellikle istiyorum.
BAZILARINA MİLLİLİK HEDİYE EDİLİYOR
Ben bugün milli takıma alınanlar arasında formunun kötü olduğunu bildiklerim var. Bu kadroda çok başarısızla dönenler oldu. Bu alınanları sadece gezmeye götürüyorlar. Bazılarına “millilik hediye ediliyor.” Kendi bünyelerinde oluşturdukları kadro içinde dönüyor her şey.