Milli yüzücü Kuzey Tunçelli'nin hedefi dünya rekoru

Yüzme tüm branşlar arasında en kolay olanlardan biri değil. Ülkenin en toplumsal sporu değil. Alt yaş kategorilerinde başlayan çocuk sayısı da üst kategorilere taşıyabildiğimiz sporcu sayısı da hep belli bir çerçevede kalıyor. Havuzda yapılan bir sporda, bir türlü sporcu havuzunu genişletemeyişimiz bence büyük ironi. Başlayan çocukların hepsinin yüzme için uygun fizikte olmaması, olanların devam etmemesi, kız çocuklarının bazı şehirlerde hiç başlayamaması gibi bir sürü sorunumuz var. Üstelik dünyada en fazla domine edilen branşlardan biri, madalyaya ulaşması en zor, büyük müsabakalardaki kürsü hep aynı ülkelerin tekelinde olan bir spor…
İşte bütün bu sebepler yüzünden yüzmedeki başarılarımız çok önemli, çıkardığımız sporcular çok değerli. Hele bu sporcular Kuzey Tunçelli gibi, çok genç yaşında birçok rekorun, Avrupa ve Dünya şampiyonluğu gibi büyük ünvanların altına imza atmışsa…

Klasik soruyla başlayalım, nasıl başladın?
İlkokul birinci sınıfın yazında başladım. Aslında yüzme sporuna geç başlanan bir yaş ama küçükken her zaman suyla oynamayı çok severdim ve biraz da enerjik bir çocuk olmamdan dolayı hızlı ilerledim.

Sen de enerjik olduğu için spora yönlendirilen sporculardansın o zaman?
Evet, sanırım her sporcu gibi beni de annemle babam enerjimi atmam için bir spora yönlendirmek istedi. O spor da yüzme oldu.

O zaman yüzme çok da bilinçli bir tercih değil sanki, neden yüzmeyi seçtin sorusunun cevabı ne?
Aslında suyla oynamayı sevdiğim için sanırım, nedeni o, bir spor yapmam için.

Peki antrenör faktörü, senin hayatında iz bırakan antrenör kim diye soracağım, ama bir yandan da cevabı tahmin edebiliyorum: Aykut Çelik, değil mi?
Evet, benim için o antrenör, küçüklüğümden beri antrenörüm olan Aykut Çelik. Her zaman benimle çok ilgilendi, ona buradan çok fazla teşekkür ediyorum beni bu seviyeye getirdiği için beni. Ona çok minnettarım.

Aykut Çelik’e ayrı bir paragraf açmak lazım aslında yüzme denince… En çok röportaj yapmak istediğim isimlerden biri… Ama hazır yakalamışken tekrar sana dönüyorum: Gençlerde dünya şampiyonusun, bu çok büyük başarı ve sadece şampiyon olmuyorsun, rekorlar kırıyorsun. Dünya Gençler Yüzme Şampiyonası’nda 800 metre serbestte rekor kırarak altın aldın. Sonra 1500 serbest… Sonra direkt A barajını geçtin ve Paris2024 kotasını aldın. Yüzmede barajı ilk geçen sporcumuzsun. Şimdi senin hedeflerinde başka hangi rekorlar ve başarılar var?
İnşallah ileriki yaşlarımda bu spora devam ettiğim sürece dünyanın en iyileriyle beraber yarışmak istiyorum ve hedefim de dünya rekoru her zaman.

Paris 2024’e hak kazanınca nasıl hissettin?
Çalışmalarımın karşılığını aldığımı hissettim ve ne kadar motive olduğumu anlatamam. Yani gerçekten Paris’te neler yapmak istediğim bir anda kafamda canlandı ve şu anda Paris için çok fazla çalışıyorum.

Sen şu anda mental olarak olimpiyatlara hazırlanıyor musun, o ortama?
Evet, gerçekten çok yüksek bir tempoda hazırlanıyorum. Olimpiyatlarda Türkiye’yi gururlandırmak istiyorum ve bayrağımızı gümbür gümbür duyurmak istiyorum tüm ülkelere.

Ama tadını da çıkar…
Tabii ki çıkaracağım.

Çok genç bir sporcusun, yaptığın her şeyi çok genç yaşta yaptın... Senin rol modelin kim merak ediyorum. Michael Phelps mi mesela?
Michael Phelps çok klişe oluyor artık. Herkes onu söylüyor… Benimki Gregorio Paltirinieri. İtalyan bir sporcu ve şu an 30 yaşına girdi ve hala daha en yükseklerde yüzmeye devam ediyor. Benimle de aynı mesafeyi yüzüyor, çok benzer özelliklerimiz var ve benim idolüm kesinlikle o.

Kulübün Fenerbahçe, olimpiyat oyunlarına en çok sporcu gönderen kulüplerin başında geliyor. Orada ortamınız nasıl?
Gerçekten inanılmaz bir ortam var. Herkes birbirini daha yukarı taşıyor ve her zaman beraber çok hızlı bir şekilde gelişiyoruz. Çok memnunum, Fenerbahçe’ye buradan çok teşekkür ediyorum.

Bir başarı kazanıp gelen sporcuyu bütün branşlar cümbür cemaat karşılıyormuşsunuz, doğru mu?
Evet, doğru, tabii ki.

Şampiyonluğundan sonra seni de karşılamaya geldiler mi?
Geldiler.

Kendi kulübünde aranın daha iyi olduğu, örnek aldığın bir sporcu var mı?
Eda Erdem, tabii ki. Ama yüzücü olarak çok fazla yok.