A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2011 16:33
Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, “Doğru planlama ve federasyonun özerkliğiyle birlikte Türkiye, basketbolun dünyadaki güç odaklarından biri haline gelmiştir” dedi.
Ege Üniversitesi (EÜ)
Atatürk Kültür Merkezi'nde, EÜ ve Pamukkale Üniversitesi tarafından düzenlenen “1. Uluslararası
Spor Ekonomisi ve Yönetimi Kongresi”nin “Türkiye'nin sporda uluslararası rekabet gücü ve yönetsel sorunlar” başlıklı açılış paneline katılan Demirel, 1992 yılında kaynakların kısıtlı olduğu ve Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü'ne bağlı olduğu dönemde federasyon başkanlığına seçildiğini hatırlattı.
Demirel, basketbolun dünyanın en popüler ikinci takım sporu olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:
“Doğru planlama ve federasyonun özerkliğiyle birlikte Türkiye, basketbolun dünyadaki güç odaklarından biri haline gelmiştir. Düzenlediğimiz ve düzenleme hakkı elde ettiğimiz organizasyonlar, Türkiye'nin geldiği noktayı gösteriyor. Bu, spordan sorumlu mekanizmaların verdiği destekle yapıldı. Geçmişte şampiyonalara katılmak başarıyken şimdi her katıldığımız şampiyonadan dereceyle dönmemiz bekleniyor. Geldiğimiz noktayı göstermesi açısında bu sevindirici bir durum.”
Basketboldaki önemli güç odaklarından birinin de kulüpler olduğunu ifade eden Demirel, şöyle devam etti:
“Milli başarı için altyapıdaki süreklilik önemli. Yabancı sayısının da kısıtlanması, kulüplerin uluslararası başarısını olumsuz etkiliyor. Alt yapı organizasyonlarıyla kulüplerin başarısı için yabancı oyuncu sayısının iyi dengelenmesi gerekiyor. Ne yazık ki alt yapıda gelecek vadeden sporcularımız, tam oyunlarını geliştirme çağında maddi kaygılarla oynayacağı kulübe değil, kenarda oturacağı kulübe gidiyor. Buna engel olmak için ailelerle konuşuyoruz.”
Demirel, özerkliğin basketbolun gelişimindeki önemine değinerek, federasyon gelirlerinin yüzde 60'ını, basketbolun içinden yaratabilir duruma geldiklerini dile getirdi.
İstikrarı, “her zaman madalya kazanan değil, oyunun içinde kalacak ve başarı beklenen bir ekip oluşturmak” olarak nitelendiren Demirel, altyapı yatırımlarıyla Türkiye'nin, NBA'e en fazla oyuncu veren ikinci ülke konumuna geldiğine dikkati çekti.
“Olimpiyat adaylığında güçlü hükümet desteği var”
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Başkanı, Hacettepe Üniversite Rektörü ve Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Uğur Erdener ise 2012 Londra Olimpiyatları'na Türkiye'den katılmaya hak kazanan sporcu sayısının 60'larda olduğunu belirterek, 3 milyon nüfuslu Litvanya'nın 70-80 sporcuyla katılacak olması düşünüldüğünde, bunun oldukça az olduğunu ifade etti.
Uluslararası Okçuluk Federasyonu Başkanı olarak aynı zamanda Uluslararası Olimpiyat Komitesi üyeliğine seçildiğini hatırlatan Erdener, spordaki başarıyla birlikte uluslararası spor yönetiminde yer alma imkanının da arttığına dikkati çekti.
Erdener, İstanbul'un 2020 Yaz Olimpiyatları adaylığıyla ilgili ise “Bugüne kadar maalesef dört kez kaybettik. Aynı hataları yaptık, aynı logoyu, aynı sloganı kullandık. Şimdi oyunu kurallarıyla oynuyoruz. Güçlü hükümet desteği var. Türkiye ekonomisi, oyunları finanse edecek güçte. İstenen sonuca ulaşmamızda, kamuoyu desteği ve iç organizasyon çok önemli. Bu konuda paydaşların ciddi sorumlulukları olmalı” değerlendirmesinde bulundu.
“Sürdürülebilir başarı için faal sporcu sayısını artırmalıyız”
Voleybol Federasyonu Genel Sekreteri ve Avrupa Voleybol Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Sinem Mavili de Türkiye'nin sportif ve masadaki başarısını gün geçtikçe artırdığını belirterek, bunda, “spora yatırım, başarı, sponsor, mali kaynak” döngüsündeki başarının önemli rolü olduğunu söyledi.
Türkiye'de, 467 bini futbolcu olmak üzere, 712 bin faal sporcu bulunduğunu kaydeden Mavili, şunları ifade etti:
“Bu durumda, 14 milyon faal sporcusu olan İtalya ile baş edebiliyorsak, bu başarıdır. Sürdürülebilir başarı için faal sporcu sayısını artırmalıyız. Bunun için sporun tüm paydaşlarının iş birliği yapması gerekiyor ama mevcut eğitim sistemi, elimizi kolumuzu bağlıyor. Türkiye'de sporun düşmanı, madde ve bilgisayar bağımlılığı ama ne yazık ki en çok eğitim sistemi. Şu anki yapı, gençleri test ve dershanelere yönlendiriyor. Altyapıya yatırımlar umut verici olsa da eğer faal sporcu sayısını artıramazsak Türkiye'nin rekabet gücünü azaltacağız.”
Turkcell Kurumsal Sosyal Sorumluluklar Bölüm Başkanı Zeynep Özbil ise firma olarak spora verdikleri desteği anlatarak, son olarak “Geleceğe koşanlar” projesiyle 6 bireysel spor dalında federasyonlarla iş birliğine gideceklerini bildirdi.
Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükrü Kızılot da kulüp ve sponsorları ilgilendiren vergi uygulamalarıyla ilgili bilgi verdi.
Kongre, 15 Ekim'de sona erecek.