MHK Başkanı'ndan bomba açıklamalar

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp, FIFA hakem listesinde Fırat Aydınus ile Bülent Yıldırım'ın olmamasının kendisini üzdüğünü söyledi.

UEFA Hakem Kurulu Üyesi Uilenberg: - "Yaptığımız çalışmalar neticesinde Ali Palabıyık'ı listeye koyduk, hakemlik kalitesi Aydınus veya Yıldırım seviyesinde değil ama 4-5 sene içinde iyi hazırlanarak o seviyeye geleceğini umut ediyoruz" - "(Gökhan Töre'nin kırmızı kartı) Burada çok önemli nokta var; kırmızı kartın çıkmasının nedenlerinden biri olarak teknik direktörün büyük baskı oluşturması doğru bir fair play örneği değil" - "Orada teknik direktörün davranışlarını, beden dilini ve yarattığı baskı ortamını sorgulamamız lazım"

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Merkez Hakem Kurulu (MHK) Başkanı Zekeriya Alp, FIFA hakem listesinde Fırat Aydınus ile Bülent Yıldırım'ın olmamasının kendisini üzdüğünü söyledi.
Alp, TFF'nin İstinye'de yer alan merkezinde gerçekleştirilen ve UEFA Hakem Kurulu üyesi Jaap Uilenberg ve TFF Hakem İşleri Müdürü Burçin Keskin'in katıldığı toplantıda yaptığı açıklamada, geçmiş yıllarda aralık aylarında FIFA'nın onaylamasının ardından listeyi açıkladıklarını ancak Aydınus ile Yıldırım'ın yer almamasından dolayı ilk defa listeyi daha önce açıkladıklarını dile getirdi.

Zekeriya Alp, Aydınus ile Yıldırım'ın listede yer almaması konusunda, "Türk hakemliğine gerçekten uzun yıllar hizmet etmiş Bülent Yıldırım ve Fırat Aydınus'un yer almadığı listede imzamın olması beni çok üzdü. İmzamın olmamasını arzulardım ama kurallara uymamız gerekiyor. Onların yerine gelecek arkadaşlar, aynı anlayış içinde ve maçlara renk katarak, Türk hakemliğinin iyi yolda olduğunun göstergesi olurlar" dedi.

Bülent Yıldırım ile Fırat Aydınus'un geçemediği yo-yo testinin Türkiye'de uygulanmadığına değinen Alp, "Yaklaşık 2 yıldır buna hazırlık yapıyoruz. Deneme çalışmaları yapıyoruz. Bugün de üst klasman hakemlerimiz deneme mahiyetinde buna tabi tutulacaklar. Sezon başında yaptığımız koşular, yo-yo'dan farklı nitelik taşıyor. Bizim testi geçen her arkadaş, Türkiye liginde her zaman görev alabiliyor" diye konuştu.

Aydınus ve Yıldırım'ın testlerde yeterli seviyede olamaması ile ilgili soruyu yanıtlayan Alp, şunları söyledi:

"Nasıl bir sporcu kendine bakması gerekiyorsa hakemler de aynı şekilde davranmalı. Dinlenmelerine, özel hayatlarına ve çalışmalarına dikkat etmeleri gerektiği; bir sporcu nasıl hareket ediyorsa hakemin de öyle hareket etmesi gerektiği her zaman vurgulandı. Aydınus ve Yıldırım'ın çalışmalarına ben şahidim. İnanılmaz performans gösterdiler ama belli yaştan sonra vücut ileriye gitmiyor. Bu iki hakem Türkiye'nin en iyi hakemleri olduğuna göre en zorlu maçları da yöneteceklerdir. Başarılı oldukları sürece derbi karşılaşmalarında da görev alacaklar."

"YAŞ SINIRINI 45'E ÇIKARMAYI DÜŞÜNÜYORUZ"

Zekeriya Alp, FIFA'nın hakemlerde yaş sınırını kaldıracağını kendilerinin de buna uyum sağlayacağını ifade etti.

Sezon başından beri genç hakemlere önem verdiklerini vurgulayan Alp, yeni Cüneyt Çakır'ların olup olmayacağı sorusunu, "Görev verdiğimiz isimler ortada. Onları takip ederseniz nerelere doğru adım attığımızı anlarsınız. Türk hakemliği inanılmaz seviyeye geldi. 25 yaşındaki hakemleri, FIFA hakemi yapabiliyorsak bu başarı olacaktır" şeklinde yanıtladı.

"HAKEM KARARLARINI STANDART HALE GETİRMEYE ÇALIŞIYORUZ"

Başkan Alp, 3 yıldır görev yaptıklarını ve çalışmalarında hakem kararlarını standart hale getirmeye çalıştıklarını dile getirdi. Zaman zaman maçın gerginliğinden dolayı hakemlerin farklı kararlar verebildiğine dikkati çeken Alp, "Hakemlerin standart şekilde kararlar vermesini hedefliyoruz. Hakemliğin Türkiye'de zor icra edildiğini hepimiz biliyoruz. Avrupa'daki maçları izlediğimizde farklı yaklaşımları görebiliyoruz. Bu işin üzerindeki önemli etken futbolcuların hakemler üzerinde kurmak istediği baskı. Onlar iyi anlayış içinde olurlarsa kararlar istediğimiz seviyelere gelebilir" şeklinde konuştu.

UİLENBERG: "TÜRKİYE'NİN EN İYİ 7 HAKEMİ DEMEK DEĞİL"

FIFA listesinde yer almak için gerekli olan süreci anlatan UEFA Hakem Kurulu Üyesi Jaap Uilenberg ise yo-yo testini geçemeyen hakemlerin listeye giremediğini söyledi.

Testi geçen hakemlerin ikinci veya üçüncü kategorideki isimler arasında yer almasının yeterli olduğunu kaydeden Uilenberg, Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım'ın bu kategoriler için de çok üst düzeyde olduklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yaptığımız çalışmalar neticesinde Ali Palabıyık'ı listeye koyduk. Hakemlik kalitesi Aydınus veya Yıldırım seviyesinde değil ama 4-5 sene içinde iyi hazırlanarak, o seviyeye geleceğini umut ediyoruz. FIFA listesi demek, Türkiye'nin en iyi 7 hakemi demek değil. Cüneyt Çakır, Dünya Kupası'na gitti ama Türk hakemliği bunu 40 sene bekledi. Ara vermeden buna devam etmemiz lazım. İki hakemin ikinci kategoriye düşmeleri kabul görecek yöntem olmayacaktır. Bunu MHK ile paylaştık ve kararı onlar aldılar."

FIFA listesine yeniden giren Tolga Özkalfa'ya değinen Jaap Uilenberg, "Tolga Özkalfa, birkaç yıl önce FIFA listesindeydi. Bence onun için erkendi. FIFA kokartını bıraktıktan sonra hakemliği çok iyi seviyelere ulaştı. Yo-yo testinde 18,2 derecesini rahat şekilde koştu. Ayrıca elimizde İngilizce konuşan başka bir alternatifimiz yok" ifadelerini kullandı.

"BÜLENT KORKMAZ HAKEMİ BASKI ALTINA ALDI"

Uilenberg, Beşiktaşlı futbolcu Gökhan Töre'nin hakemlere yönelik sözünün ardından gördüğü kırmızı kartla ilgili soruya verdiği yanıtta Suat Altın İnşaat Kayseri Erciyesspor Teknik Direktörü Bülent Korkmaz'ı eleştirdi.

Gökhan Töre'nin sözlerinin bazı ülkelerde farklı algılandığını bazı ülkelerde ise küfür olarak değerlendirildiğini vurgulayan Uilenberg, şöyle konuştu:

"İngiltere veya benim ülkem Hollanda'da bu sözler o kadar önemli değil. Bazı ülkelerde ve Türkiye'de başka yerlere çekilebiliyor. Anlayışla karşılamak lazım. Tabii ki pozisyonu gördüm. Burada çok önemli nokta var. Kırmızı kartın çıkmasının nedenlerinden biri olarak teknik direktörün büyük baskı oluşturması. Bu doğru bir fair play örneği değil. Burada doğru yaklaşım göstermek gerekiyor. Orada teknik direktörün davranışlarını, beden dilini ve yarattığı baskı ortamını sorgulamamız lazım. Futbolda olmaması gereken bir resim."