Güncelleme Tarihi:
MİLLİ parklar adını duyduğum zaman cinlerim tepeme çıkıyor. Beni en çok rahatsız eden ‘‘milli’’ sözcüğünün bu kadar fütursuz ve sorumsuzca ayaklar altına alınması oluyor. Millilikten nasibini almamış yöneticilerin elinde, hem ulusallık değerlerine saygısızlık, hem de tabiat güzelliğinin simgesi olan ‘‘park’’ sözcüğü pis kokulu bataklığa gömülüyor. Milli parklar ve piknik alanları kapalı kapılar ardından, kime niyet! Ne amaçla yapıldığı bilinmeyen binalarla işgal ediliyor. Denizli, İstanbul ve Antalya ormanları içindeki park alanları parselleniyor. Antalya'nın meşhur Köprülü Kanyonu ve Köprüçay Rafting Deresi, siyasi çevrelerin destekçilerine, başlık parasız baş göz ediliyor!
Gelelim bu kurumun himayesindeki hayvancıklara. Geyikleri, karacaları yem parası bulamadıkları için tel örgüden dışarı salmışlar. Doğada beslenmesini bilmeyen bu zavallı hayvanlar, dönüp dolaşıp tel örgünün kenarına gelip, bakıcısından yiyecek umarken pusuda bekleyen zalim avcıların kurşunlarına hedef oluyorlar. Geçtiğimiz hafta Denizli Milli Parkı'nda iki geyiğin öldürüldüğü gibi. Baş mühendis orman içi inşaat işleri takipçiliğinden olup bitenin farkında değil! Jandarma suçluları yakalamamış olsa, haberi dahi olmayacak! Anlaşılan avcılardan toplanan 700 milyar liradan hayvanlara yem vereceklerine, bu paranın vebali olarak, avcılara geyik, karaca ve keklik eti ikram etmek istiyorlar. Bu gidişle elimizde kalan 200-300 geyik ile 5000 karacayı da öldürtüp, Fransız modeline geçişi, özel çete avlaklarında sıcak şarapla kutlamak istiyorlar!
ALKIŞLIYORUM!
Öte yandan, bir ay önce Gaziantep Hayvanat Bahçesi için, Bozdağ, dağ koyunu koruma ve üretme merkezinden, 3 adet dişili erkekli koyun satın alınıyor! Koyun başı 10 bin dolardan 30 bin dolar döner sermaye hesabına ödeniyor. Veteriner ve diğer ilgililerin nezaretinde koyunları bayıltıp yakalamak istiyorlar, her nedense! Bayıltamayınca karakucak tutalım şaşkınlığıyla hayvanları tel örgüde sıkıştırıyorlar. Kendilerini alkışlıyorum! Sonuçta 3 adet canlı koyunu kaleci gibi uçup yakalamışlar. Peki korkudan elektrikli tellere çarparak ölen diğer 2 adet koyunun ölüsünü ne yapmışlar? Genel müdürün talimatları ile bu rezalet örtbas edilmek istenirken, şimdi en iyi kalite narkotik tüfek alımına çıkılıyor. Ankara'lı bıçakçının aracılığıyla, en üst fiyat sınırı, 220 DM'lık tüfekler, 2600 dolardan satın alınıyor. Koyun rezaletine kılıf ararlarken, şimdi diğer bir şaibenin altında eziliyorlar! Orman Bakanı Sn.Nami Çağan bu rezaletin aktörlerini bulup ortaya çıkartana kadar, bu işin peşini bırakmaya hiç niyetim yok. Av denetiminde elinde tüfek patlatıp, resmi araca hasar veren, daire başkanından 300 milyon lira tazminat alınırken, öldürülen koyunların bedeli, 20 bin dolar kimlerden alınacak doğrusu çok merak ediyorum.