Güncelleme Tarihi:
Merkez Av Komisyonu 27 Mayıs Perşembe günü toplanıp, 1999-2000 av dönemi kurallarını belirledi. 21 Ağustos'ta bıldırcın ve üveyik için avcılar silah başı yapacaklar.
2.Grup av hayvanlarından kınalı keklik ve tavşan avı 17 Ekim'de başlayıp, 26 Aralık'ta sona eriyor. Çulluk ve ördek limitleri günlük 2 ve 4 olarak azaltıldı. Bıldırcın günlük limiti 10 olarak saptandı. Diğer av limitlerinde bir değişiklik yok. Bagaj mevcutu yine eskisi gibi günlük olarak hesap edilirken, çil keklik avcılığı yasaklığını koruyor.
Bu yıl alınan kararların en çarpıcı ve patırtılısı, avcılık günlerinin haftada üç günden iki güne indirilmesi olmuştur. Daha açıkçası avcılık sadece, cumartesi ile pazar ve resmi tatil günleri yapılacak.
Geçtiğimiz av mevsimi sırasında ve sonrasında yapılan bilimsel araştırmalar kuş ve av hayvan sayımları, başta avcılar olmak üzere çeşitli kurum ve kişilerin yaptıkları gözlemler, ülkemizdeki yaban hayatının ciddi, ağır sorunlarla baş başa kaldıklarını göstermiştir. Geçtiğmiz yıllara oranla kuşlarımızın sayısında azalma, buna karşılık usülsüz avcılık etkinliklerinde gözle görülür bir artış vardır. Bu durumun böyle devam etmesi halinde avcılığın bir veya iki yıl tümüyle yasaklanması gereği (arzu etmesek de) doğacaktır.
BAKANA KULAK VERİN
Orman Bakanı Sayın Arif Sezer'in bu konudaki beyanatına kulak verelim: ‘‘Biz ülkemizde yaban hayatının korunmasını ve SÜRDÜRÜLEBİLİR bir avcılığın da devamını istiyoruz. Bu amaçla Orman Bakanlığı özellikle geçtiğmiz yıl çeşitli nedenlerle aksayan denetim çalışmalarına hız verecektir. Mevcut hayvanlarımızın korunması öncelikli hedefimizdir. Kaldı ki birçok türün yapay olarak üretilmesi de olanaksızdır. Bunların yok olması ülkemizde tarım ve insan refahını da ilgilendiren önemli kayıplara yol açacaktır. Elbette ki böyle bir gelişmeye kimse göz yumamaz.’’ Bu çağdaş sözlere teşekkür ve alkıştan başka ne buyrulur!
Bizler de avcılardan, onların temsilcileri olan avcı derneklerinden, bu alanda etkinlik gösteren vakıflar ve diğer sivil toplum örgütlerinden, ilgili kurumların çalışmalarına yardımcı olmalarını, avcılar ve kamuoyunun bilinçlendirilmesine, eğitilmesine, av denetimlerinin arttırılmasına katkıda bulunmalarını istiyoruz. Hepsinden önemlisi avcı dernekleri ve avcılar ciddi bir ‘oto kontrol’ etkinliği içine girmeli, yaban hayatının koruyucusu olmalıdırlar. Usülsüz avcılık yapanlara arka çıkmak şöyle dursun, onların karşılarına öncelikle avcılar dikilmelidir. Alınan Merkez Av Komisyonu Kararları'nın hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, Komisyon üyelerini sayın Bakanın şahsında kutluyorum.