Metin Sertoğlu: Avcılığa paydos

Güncelleme Tarihi:

Metin Sertoğlu: Avcılığa paydos
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2001 00:00



Metin SERTOĞLU
Haberin Devamı

Ülkemizde gelmiş geçmiş ünlü santraforlar arasında Beşiktaş'lı Ercan Ertuğ'u hatırlayanların sayısı gün geçtikçe azalıyor olmalı. Kırlaşmış futbolsevenler kendisini, Beşiktaş'ın G.Saray'ı 5-4 yendiği tarihi maçtan anımsayacaktır. Maçın son dakikalarında kaptığı topla Turgay Şeren ağabeyin kalesini bombalamıştı! O günkü Beşiktaş'ın fovetinde Recep, Ercan ve Nazmi Ankara'dan giden gözde sporculardı. Recep'le Nazmi vurduğu zaman meşin yuvarlağı göstermez, Ercan'ı ise yakalamak mümkün olamazdı. Babamla Ercan'ın babası da aynı dönemlerde futbol oynamış, yaşamları boyunca birlikte avcılık yapmış iki ayrılmaz dost olarak ebediyete göç ettiler, nur içinde yatsınlar.

Biz de onlardan devraldığımız silahları hiç elimizden düşürmeden, 40 yıla yakın bir zaman birlikte avcılık ve atıcılık yaptık. Bana kalırsa Ercan'ın avcılığı ve keskin nişancılığı futbolculuğundan çok daha üstündü. Nitekim atıcılık milli takımında defalarca görev yapmış, son 15 yılda yetiştirdiği sporcularıyla ülkemize madalyalar kazandırmış ve Milli takım antrenörlüğünden geçtiğimiz yıl yaş haddinden emekliye ayrılmak zorunda kalmıştır. Emekli de olsa aramızdan kopmamış, Ankara Atıcılık İl Temsilcisi olarak görevini halen sürdürmekte, eskisi gibi avlanmasa da her hafta av partilerinden geri kalmamaktadır.

TAMAM MI DEVAM MI?

Avda ve atıcılıkta benim ustamdır. Ömrümün 40 senesini kendisiyle yarışmakla geçirdim. Öyle bir duruma geldik ki, artık bana öğreteceği bir şey kalmadığı gibi, avda peşime takılmaya derman bulamadı! Çünkü ben ona hep söylediğim gibi; ‘‘Sen benden 5 sene kıdemlisin. Zira bir o kadar da yaşlısın. Eninde sonunda senin saltanatına son vereceğim’’ dediğim de; ‘‘Rüyanda dahi görürsen benden özür dilemen gerekir’’ derdi. Koca ustam diye hitap ettiğim sevgili Ercan ağabeyim, ciddi bir şekilde hastalanıp, yatağa düştü. Bir dizi operasyonlar feci şekilde belini büktü. Hemen hastaneye koşup kendisini ziyarette bulundum. Her tarafından tıbbi cihazlara bağlanmış vaziyette göz göze geldiğimizde; kulağına eğilip, ‘‘Yarışa, tamam mı devam mı’’ diye sordum. Diyeceksiniz ki hastaya yatağında bu sorulur mu? Bana göre en uygun yeridir! Zira dirildiğinde vay benim halime! İniltiyle karışık, ‘‘Avcılığa paydos, sen kazandın’’ dedi.

Kader dostum ‘‘Koca ustam avı bıracak, ben devam edeceğim’’ olacak iş midir? Onsuz avcılığın ne tadı, ne de heyecanı olabilir mi? İşte hayatımızın bu kanlı oyunu da burada bitmiştir. Ustam yine usta olarak anılacak, ben de onun çırağı olarak kalacağım. Ne mutlu bize ki bu illetten kurtuluyor. Darısı dostlar başına...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!