Messi uzaylı değil Türk

Bir çok kaynağa göre, futbolun ilk oynanmaya başladığı bölge olarak, Türklerin yoğunlukla yaşadığı Orta Asya yazılmaktadır...
Hatta büyük Türk düşünürü Kaşgarlı Mahmut, 'Divan-ı Lügati't Türk' kitabında Orta Asya'daki Türk boylarının "Tepük" adı altıda oynadığı bir futbol türünden bahsetmektedir...
İşte o zaman oynanan futbol, şimdilerde, kimine göre modern kimine göre de endüstriyel futbol olarak adlandırılıyor...
Araştırmayı değil de, popüler kültürün bizlere sunduğu seçeneklerle yakıştırmayı sevdiğimiz için günümüzde Messi'yi uzaydan gelmekle suçlamaktayız...
Gerçi artık yakıştırmaların neye göre ve nasıl yapıldığı çokta belli değil...
Uzaydan bu güne kadar ne gelmiş ki, Messi'nin gelmesini hayra yoruyoruz?
Halen anlamış değilim...
Hatırlayın...
Ecnebi yapımı Bilim-Kurgu filmleri...
Yaratıcı senaryo ekibi sürekli olarak uzayı başımıza bela etmiştir...
Ya kocaman bir göktaşı, ya da kendilerine yeni bir hayat arayan uzaylıların yüzünden biz insanoğulları kaçacak delik ararız...
Devamlı olarak normal bir 'insan' çıkar ve bizleri kurtarır...
Türk yapımı filmlerde de bu önyargı değişmemiştir...
Dünya'yı Kurtaran Adam, Turist Ömer, Arif, Dünya'yı Kurtaran Adamın Oğlu, bu kahramanlara örnek olarak gösterilebilir...
Tam tersi yok mudur?
Vardır illaki. Fakat onlarda dolaylı yoldan başımıza bela olmuştur...
Devam edersek...
Gerçek hayatta uzayın bilinmeyen bölgelerinden geldiğine inanılan cisimlere takılan UFO kelimesinin açılımı bile 'tanımlanamayan uçan cisimler'...
Messi'nin sahada neler yapabileceği belli değil. Ancaaaak netice belli...
O'nu izlerken keyif alırsın...
Sonuç olarak diyeceğim şu ki, Messi'ye haksızlık ediliyor...
Yukarıdaki bakış açısına göre...
Messi uzaylıysa, kasap bir futbolcu gelecek ve Messi'den biz insanoğlunu sonsuza kadar kurtaracak...
Ortaya çıkan sonuç bu...
Hem uzaylılardan korkarız hem de Messi gibi eşi benzeri olmayan bir futbolcuyu uzaylıya benzetiriz...
Şaşırtıcı bir yaklaşım...
Açıkçası Messi'nin uzaylı olduğuna inananlar neden o kanıya kapıldı bilmiyorum...
Benim tezim, yaşadığı dünyayı bu kadar az tanıyan, aynı zamanda da zarar veren tüketicilere 'uzaylı' denmesi, Messi'ye denmesinden daha doğru olur...
En azından bu doğrultuda;
Hem kahraman...
Hem Türk...
Hem de insan olan Messi olmuş olur...

##

Başımız sağ olsun

Özhan Canaydın’ın vefatının derin üzüntüsünü yaşıyoruz…
Aynı zamanda toplum olarak böylesine acılı günlerde kenetlenmeyi severiz ve iyi biliriz…
Yanlış hatırlamıyorsam en son Allah rahmet eylesin Hasan Doğan’ın cenazesinde birlik ve beraberlik mesajları verilmişti…
Çok uzun sürer mi?
Bilmiyorum…
Fakat demekki olabiliyormuş…
Kimsenin ölmesini beklemeye gerek var mı?
Tabii ki yok!
İdareciler adım atmayı öğrenirse, Türk futbolundaki sıkıntıların büyük bir bölümü hallolur…
Tüm yaşananlardan ders çıkartmak gerekiyor...

##

Büyük Mustafa

Mustafa Denizli büyüklüğünü bir kez daha kanıtlamıştır…
Özhan Canaydın için antrenmanda yaptırdığı saygı duruşu çok anlamlıydı…
Şimdilerde oynattığı futbolu ve tercihlerini tartışmaya devam etsekte, beyefendi kimliğiyle her zaman kendinden saygıyla bahsettirmeyi iyi biliyor…