Güncelleme Tarihi:
Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği'nin (MESAM) iyi yönetilmediğini belirterek istifalarını veren başta İlhan Şeşen, Fatih Erkoç ve Suat Suna'nın aralarında bulunduğu söz yazarları ve besteciler Musiki Eseri Sahipleri Grubu'na (MSG) geçmesi, müzik dünyasını hareketlendirdi. MSG'ye geçen grup MESAM'ın telif haklarını ödemediğini ve kötü yönetildiğini söylerken, MESAM üyeleri her şeyin İlhan Şeşen'in MESAM'a başkan olamadığı için başladığını söylüyor.
Ä°STÄ°FA CEPHESÄ°
Fatih Erkoç MESAM iyi yönetilmiyor
MESAM üyesiydim. Genel kongrede de yönetim kurulu üyeliği için adaylığımı koydum. Ali Rıza Binboğa'dan sonra en çok oyu alarak yönetim kuruluna seçildim. Benim bir amacım vardı. Biz orada 40-50 kişi civarında aynı fikri savunan besteci ve söz yazarlarıydık. Onlardan kimse yönetime kalmadığı için ertesi gün istifa ettim. Çünkü Ali Rıza
Ben dayanamadım artık. Çünkü kötü yönetiliyor MESAM. İçindeki yöneticilerle olacak gibi değildi. Bir noktada tepkimi koymak istedim. Bir kuruluştan çıkarsınız, başka bir kuruluşa girersiniz. İnsanın sırtında yumurta küfesi yok ki. Oranın işleyişini beğenmiyorum, o kadar net yani. Güya başkanlık istiyormuşum. Teklif etsinler bakalım, acaba ben kabul ediyor muyum. Zaten başkan olsam yaparım, beceririz bu işleri. Ama öyle bir niyetim yok. Zırvalıktan başka bir şey değil söylenenler.
 SUÇLANANLAR NE DİYOR
Ahmet Selçuk İlkan İlhan Şeşen değil İlhan Şaşan
"Parçala-Böl-Yönet" sistemi tüm dünyada geçerli olunca bunu benimseyenler bizde de çıktı. Bazı sanatçı arkadaşlarımız, yönetim kurulu seçiminde istedikleri isimler kazanamayınca doğal tepki gösterdiler. Fatih Erkoç'un açıklamalarını okuyunca aklıma yine kendi şarkısı 'Oynatmaya Az Kaldı Doktorum Nerde' geldi. Üstüne İlhan Şeşen'in açıklamalarını okuyunca da 'Neler Oluyor Bize' dedim. Sonra şöyle düşündüm, bunu yazan İlhan Şeşen olamaz. Bunu yazsa yazsa İlhan Şaşan yazar. İki yönetim kurulunda da İlhan Şeşen seçildi. İkisinden de istifa etti. Hatta ikincisine gelmeyerek büyük bir rekora imza attı. İlhan Şeşen, 'Yurtdışına MESAM'ın ödenekleriyle gittiler' diyor. Biz bu yıl meslek birlik toplantısına Kültür Bakanlığı'nın desteğiyle gittik. Üstelik İlhan Şeşen zamanında yönetim kuruluyla yurtdışına giden ilk isimdir. 15 yıl öncesine bakın, şarkı sözü yazarları ve bestekarlar ne durumdaydılar. Bugün çok para kazanmanın şımarıklığını yaşıyorlar. Telif hakları bunlar yüzünden telef olacak.
Bizi eleştiren arkadaşlardan biri iki dönem yönetim kurulunda görev almış biri. Bize, 'kokuşmuş' demesi, bizi bir takım usulsüzlüklerle suçlaması kadar bizi inciten bir şey olamaz. Bu arkadaşların hepsini mahkemeye veriyoruz. Hangi akla hizmet ettiklerini de çözebilmiş değilim. Bunlar MESAM'da başkan olamayınca ayrıldılar. Hatta o kadar ileri gidiyorlar ki, bir tanesi 'Yönetim kurulunda eser sahibi olmayanlar var' dedi. Ben eser sahibi değilmişim, el insaf. Güya ben forsumu kullanıp, 'Avrupa Yakası'nda, 'Dila Hatun' ve 'Selvi Boylum Al Yazmalım' müziklerini kullandırmışım. Sinan Çetin bizden izinsiz kullandı da, biz mahkemelere gittik. Sonra anlaştık, ödemesini yaptı. Benim duruşum belli. 40 yıldır ayakta duran insanlarız biz. 'Paraların üzerine yatıyorlar, dağıtmıyorlar' diye dedikodu çıkardılar. 2008 senesiyle ilgili aldığımız telif haklarını biz ancak 2009'da dağıtabiliriz. 2008 senesinde kimin, hangi eserinin kullanıldığını 30 Aralık'tan önce öğrenemeyiz ki! İlhan Şeşen bugün MESAM'da yönetim kurulu başkanı olsaydı bu sorun olmayacaktı!
Ali Rıza Binboğa Bindikleri dalı kesiyorlar
Geçtiğimiz günlerde, aralarında MESAM'ın kurucularından Atilla Özdemiroğlu, Cahit Berkay, Ahmet Selçuk İlkan, Turhan Taşan, Ali Tekintüre, Halil Karaduman'ın da bulunduğu yönetim kuruluyla birlikte gazetecilerin karşısına çıkan MESAM Ali Rıza Binboğa şunları söyledi: "1987 Yılında kurulan MESAM, 2007 yılında yaklaşık üç aylık bir
Atilla ÖzdemiroÄŸluÂBölünmenin kimseye yararı yok
Ben iki taraftaki arkadaşlarla da görüşüyorum. Bölünmenin kimseye yararı yok. Hatta sırf bu niyetle yeniden yönetim kuruluna girdim. Eser sahibi arkadaşların kardeşliğin gücünü en kısa zamanda anlamalarını diliyorum. Mesela ben onlarla da görüştüğüm için bana bir takım şeyler söylüyorlar. 'Bunu öğrenip, size sonuçlarını getireceğim' diyorum. Birtakım yanlış anlaşılmaları düzeltmeye çalışıyorum. Ama durumu açıklasam da karşı tarafın olumsuz söylemleri devam ediyor.
Â
Â