Güncelleme Tarihi:
Büyük oranda dönemin siyasetçilerinin baskısıyla tarihin en büyük cezalarından bir tanesi verildi...
Ve Pascal'ın futbol hayatı bitirildi...
Emin olun Pascal doping yapsa böylesine bir ceza al(a)mazdı!
Suçu ne olursa olsun, zanlıya bir söz hakkı verilir...
Çünkü adalet toplumdan dışlamak değildir...
Ya da ben öyle olduğunu umut ediyorum...
Neyse o dönem Nouma'ya hiçte hak etmediği ceza verildi...
Beşiktaş yönetimide oyuncusunu sahiplenmek yerine, başkalarına yaranmayı seçti...
Netice? Sevenler birbirinden ayrıldı...
Pascal'ın gidişiyle bir sevda dönemi kapanmış oldu...
**
"Hareketim F.Bahçe'ye değildi. Kendine hastı"...
Şimdilerde soruldukça tekrarlıyor...
Olan olmuş, her şey bitmiş...
Yapılanlardan o kadar etkilenmiş ki yarası halen kanıyor...
Mantıklı olarak düşününce, zaten öyle bir şey olsa gider F.Bahçe tribünün önünde yapardı...
Emre'nin basın tribününe koşa koşa gidip kolunu gösterdiği gibi!
Neyse...
Bugünlerde, iki tane benzer hareket G.Saray ve F.Bahçe'li futbolcular tarafından gerçekleştirildi...
Keita Trabzon'da, Santos Ali Sami Yen'de...
Kimine göre sinsice, kimine göre MÜNFERİT...
Hani çok meşhur bir kelime oluverdi...
Kendine has bir karizması var...
MÜNFERİT...
En çokta federasyonu kurtarıyor...
İşine gelirse MÜNFERİT diyip sıyrılıveriyor...
Görüntüler ortada...
Elin gittiği bölgeler aynı...
Yani TOMBALA!
Bu iki olayın Nouma'nın olayından ne farkı var?
Birisi çıksın bize ADAM gibi anlatsın da bilelim!
Nouma yanlış bir hareket yapmış olabilir...
Savunması bile alınmadan cezasını aldı...
Eğer doğru olan ceza oysa, Keita ve Andre Santos için neden sessiz kalınıyor?
Bırakın cezayı geçtik, medyanın hiç bir alanında dillendirilmiyor...
Ya o dönem ortaya çıkan siyasiler nerede?
Kimsenin umurunda değil!
Kardeşim Nouma yapınca nahoş, Keita ve Santos yapınca hoş mu oluyor?
Aradan 5–6 sene geçti...
O dönem çocuklar "baba o adam ne yapıyor" diye soruyordu...
Şimdi bütün çocuklar neyin ne olduğunu öğrendi mi?
Daha mı medeni bir ülke olduk?
Gelin vicdan muhasebesi yapalım...
Pascal'la alakalı yüzlerce haber yapıldı...
Yok o ne demiş, yok bunun çocuğu etkilenmiş, yok efendim örf adetlerimize tersmiş...
Futbolun dışına çıkalım...
Aşk-ı Memnu diye bir dizi var...
Behlül, 'Amca' dediği adamın karısını götürüyor...
Ona da sesini çıkartan yok...
Behlül illa elini bir yerinemi götürecek?
Sanat diyerek geçelim mi?
Meğer VİCDANLARA bile at gözlüğü takılmış...
Anlıyoruz ki, olay örf-adet, ar-namus değilmiş...
Daha fazla uzatmıyorum...
Nasıl olsa niyetler apaçık belli...
Şimdi susanlara Mustafa Denizli'nin bizlere kazandırdığı Arapça cümleyle son veriyorum...
Men dakka dukka...
* Kötülük eden kötülük bulur...
##
Hakemler Bursa'ya kötülük yapıyor
Ne kent olarak ne de futbolcu kadrosu olarak Bursa henüz hazır değil...
Çünkü Şampiyonluk sadece bir hava meselesi değil...
Geçen sezon Sivasspor için düşündüklerim neyse bu sezonda aynı şeyler söz konusu...
Sivasspor hazır olmadığı bir iddianın içine girince, şimdilerde hayal kırıklığı yaşadığı lige tam anlamıyla konsantre olamadı...
Haliyle ligin dibine demir attı...
Aşağı yukarı sezon sonu şu an bulunduğu sıralarda bir yerde olacak...
Diyarbakırspor ve Denizlispor gibi zayıf ekipler olmasa ya da Ankaraspor küme düşmüş olmasa ne olurdu?
Bir de o tarafından bakmak lazım...
Bursaspor'a döndüğümüzde, Levent Kızıl'ın Federasyon'daki etkin rolü sayesinde idareciler tarafından sempati kazandı...
Kararlar daha hassas ve orantısız uygulanıyor...
Sercan'ın düşüşüne verilen penaltı ciddi anlamda komik bir karardı...
İddia ediyorum G.Saray dışında yarıştaki hiç bir takıma böyle bir penaltı kararı çıkmaz...
Devamında atışın penaltı noktasının çok önünden kullanışının dikkatlerden kaçması tamamen skandal...
Yardımcı hakem ve orta hakem neyle meşguldü?
Bursaspor ciddi bir destek almış durumda...
Belki bu söyleyeceklerim Bursasporlu taraftarların hoşuna gitmeyecek...
Ancak şampiyon olmaları veya ligin zirvesinde bir noktada bitirmeleri gelecek sezon takımlarını ummadıkları bir bölgede görmelerine neden olacaktır...
Bu hava gelip geçen bir hava değil...
Oyuncu kadrosu ciğerlerinde şampiyonluk havası soluduğu için her sezon aynı duyguları yaşamak isteyecek...
Tam tersi olduğunda dört büyük kulübün tecrübesinin çok gerisinde olduklarından, bocalama devrelerini hasarlı kapatacak...
Diyeceğim şu ki Bursaspor, Lige sadece tek sezonluk bir heyecan kattı...
Fazlasını beklemek sadece hayal...
##
Farkında mısınız?
Ordu, Samsun, Konya, Bolu, Giresun, Rize, Kocaeli, Mersin, Adana, Çanakkale, Altay ve Karşıyaka'nın olduğu ligde, işçi takımı Karabük'ün Süper Lig'e çıkma yolunda en yakın rakibine BEŞ hafta kala ON DÖRT puan fark attığının farkında mısınız?
Bitime BEŞ hafta kala Körfez ekibi Kocaelispor'un ON DÖRT puan toplayarak küme düşmeyi garantilediğinin farkında mısınız?