"Mehmet Okur gibi olabilirsem ne mutlu bana"

* Bursalısın, senin için hayat nasıl geçiyor ailenden uzakta. İstanbul’da nerede kalıyorsun?

- Basketbola 7 yaşımdayken başladım. Dördüncü sınıftan beri de sürekli okul turnuvalarından dolayı, devamında profesyonel kariyerimden ötürü evden uzaktayım. Şimdilerde İstanbul’da, otelde yaşıyorum. Ailem Bursa’da. Bu duruma alıştığımı söyleyebilirim.

"MEHMET OKUR GİBİ OLABİLİRSEM NE MUTLU BANA"

* Seninle görüşmeden önce geçmişte Basket Faul’den sevgili Ece Aslı Ergez’e verdiğin bir röportajını okudum. “İyi bir basketbolcu olmak istiyorum ama asıl hedefim iyi insan olmak” demişsin. Senin için, “İyi insan olmak” nedir? Bahseder misin bundan?

- Rol model olarak takımımızdaki Sammy Mejia, gerçekten benim kriterlerime çok uyuyor. Dünyanın ve Türkiye’nin önemli bir noktasında olan Mehmet Okur da benim için bir rol modeldir. Eğer bir gün onlar gibi olabilirsem ne mutlu bana...

* A Milli Takım için heyecan var mı üzerinde? Yoksa, “Artık tamamen hazırım” dediğin bir seviyede misin?

- Açıkçası üzerimde bir baskı yok ama üzerinden kaç sene geçerse geçsin hâlâ, “Evet tam olarak hazırım” diyemeyeceğim. Çünkü her zaman bir eksiğin olur sahada, sürekli bir yönünü geliştirmeye çalışırsın. O yüzden her zaman elimden gelenin en iyisini yapmaya çabalarım.

YAŞAM MOTTOM: "ADIM ADIM İLERLEMEK"

* TOFAŞ ve Bakırköy Basket’te çift lisanslı geçirdiğin son sezon sana neler kattı? Daha önceki yıllardan farklı diyebileceğin hangi noktalar vardı?

- Benim için bambaşka bir tecrübeydi. Çünkü orada dinamikler çok farklıydı. Belki çok klişe gelecek ama gerçekten de çok tecrübeli oyuncular var. Onlara karşı rekabet etmek çok çok zor. En basit örnek; ben bir gün Bakırköy’de maça çıkıp, ertesi gün TOFAŞ’ta maç yapmaya gidince, TOFAŞ’taki karşılaşma çok daha kolay geliyordu. Çünkü roller belli. “Şu şunu, bu bunu yapar” diyebiliyorsun.

- Ama ikinci ligde belki de hiç beklemediğin bir adam sana inanılmaz zorluklar yaşatabiliyor. Orada Andaç ağabeyle topa yön vermem, hücumda ve savunmada daha fazla sorumluluk almam, daha özgüvenli olmam konusunda çalıştık. Oradan aldığım özgüvenle de, kendimi TOFAŞ’ta sahaya yansıtmaya başladım. Bakırköy Basket benim için çok faydalı oldu.

* Hayatta bir mottom var diyor musun? Varsa, onu öğrenebilir miyiz?

- Benim Twitter’a falan yazdığım bir şey vardır; “Step by step and the thing is done” diye... Her şeyi adım adım düşünüp, yavaş yavaş, sabırlı bir şekilde, kararlı ve sağlam adımlarla yukarı doğru çıkmak... Benim için bu, motto olabilir. Çok doğru bir söz olduğunu düşünüyorum çünkü acele ettiğiniz zaman bir anda düşüşünüz çok daha aşağıya olabilir.

* Kendine karakter ve saha içi yönleriyle ayrı ayrı örnek aldığın isimler var mı? Yerli de olur, yabancı da tabii ki...

- Karakter olarak Sinan Güler ve Doğuş (Balbay) abi örnek aldığım isimler... Benim için gerçekten çok önemli karakterler... Saha içindeyse, Kevin Durant’in o özgüveni, şut kullanışındaki kararlılığı ve stili, ayrıca çok estetik oluşu bunun da basketbola yakışması çok hoşuma gidiyor.

"EUROCUP MAÇLARI SONRASI 23.00'TEN 02.00'YE KADAR ŞUT ÇALIŞIYORUM"

* Peki, adım adım ilerlemenin önemine dikkat çektin... Sen dönüp kendi geçmişin ve geleceğine bakınca, Berkan Durmaz olarak hangi yollardan, hangi adımlarla ilerleyeceğini öngörüyorsun?

- Bu sezon için birkaç tane kısa vadeli hedefim var. Onları daha Orhun (Ene) ağabeyle konuşma fırsatım olmadı. Ama sezon sonunda bu sene inşallah draft için son senem... Otomatik olarak katılacağım için NBA draftlarını hedef gösterebilirim. Daha sonra ilerleyen zamanlarda seçilme veya seçilmeme durumunda Avrupa’da iyi bir organizasyonda, mesela Anadolu Efes ve Fenerbahçe gibi ya da yabancı bir takımda top oynamak istiyorum. O yüzden NBA olmazsa, iyi bir organizasyonda bolca süre ve sorumluluk alan bir Türk oyuncu olmak isterim.

* Orhun (Ene) Hoca’nın üzerindeki etkisi ne oldu?

- Orhun abi çok başka bir insan. En ufak bir sorununuzu paylaşabiliyorsunuz. Ben ona karşı hiç çekinmeden her şeyimi sorabildim, konuşabildim. Hem okul konusunda hem de saha içi konularda bana çok yardımcı oldu. O yüzden onun birikimini de iyi kullandığımı düşünüyorum. Saha içinde uyarılarını bilinçli bir şekilde yaptığı için hem bir genç oyuncuyu hem de genel tüm oyuncularının psikolojisini çok kolay çözdüğünü düşünüyorum.

- Benim için en önemli sözü, “Her şartta sabırlı olup, daima çalışmaya devam etmemi” söylemesidir... Sadece işime odaklanmamı sağlamıştır hep... Ve tüm bunlar 2 sene içinde çok iyi sonuçlar verdi. Çünkü her çok fazla oynamak istediğim dönemde, “Sabırlı ol, daima çok çalış” sözü aklıma geldi ve kendimi frenleyip daha da fazla çalıştım. EuroCup maçlarından sonra gece 23.00’te salona gidip 01.30-02.00 gibi eve dönüyordum. O benim için kırılma noktalarından biri olmuştur.

Günün en popüler iddaa tercihlerini incelemek için buraya tıklayın!