Güncelleme Tarihi:
Haftanın dermatoloji haberi :
SİVİLCE KÜÇÜKTÜR AMA HABER YAPTIRIR
Venüs, 16 Ocak
Başlık: Tuğba'yı korkutan sivilce
"Podyumların seksî mankeni Tuğba Özay, tiyatro sahnelerine transfer oldu. Oyun provalarında çok heyecanlanan Tuğba'nın göğsünde sivilce çıktı."
Ve kocaman mavi fonlu bir okla, Özay'ın göğsündeki küçük bir noktayı gösteren eşek kadar bir yazı : SİVİLCE
*
Haftanın farmakoloji haberi :
HAFTAYA DA NASIRINI HABER YAPARIZ
Hürriyet, 14 Ocak
Yakın Plan sayfasının manşeti, 3 sütuna 21 santim, yani nal kadar bir haber.
"Kurnikova hardallı bantla oynuyor"
Rus tenisçi (Allah için bir fıstık) Anna Kurnikova Avustralya Açık'ta korta çıktığında... belinde bir yara bandı görülmüş.
Kurnikova'nın belindeki yara bandı üzerine tam 35 satırlık bir haber!
*
Haftanın teoloji haberi
İŞ TANRIYA KADAR GİTTİ
Milliyet, 18 Ocak
İbo Şov çekilmerine giderken bacağından vurulan dansöz Asena hastaneden taburcu olurken "Son zamanlarda kostümlerimi çok açtım, sanırım Tanrı beni uyardı. Hayır da şer de Allah'tan" demiş.
*
Haftanın morfoloji haberi :
HAYRET, BAŞPARMAĞIMIZ UZAMAMIŞ
Geçen hafta, 14 ocakta, bütün gazeteler kullandı bu haberi:
Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Türk halkının el standartlarını açıkladı.
Aya genişliği 9,5 - 12,5 cm
Aya çevresi 21 - 28 cm
Parmakların uzunluğu da şöyle:
İşaretparmağı 6 - 7 cm
Ortaparmak 7,5 - 8,5 cm
Yüzükparmağı 7 - 8 cm
Serçeparmak 5,5 - 6,5 cm
Başparmak 5,5 - 6,5 cm
Çok şaşırdım, hayret ettim. Bunca yıldır icra ettiğimiz "millî işarete" rağmen, Türkler'in sağ el başparmağının evrim geçirip uzamamış olması inanılır gibi değil.
*
Haftanın makroloji haberi:
BİR ÖRNEKLE AÇIKLAYALIM... (1)
Posta, 13 Ocak
Günün dedikodusu, diye bir haber. Özetle manken Ebru Güzel'in son sevgilisi Beşiktaş'ın eski yöneticisi Bahattin Demir'miş. Haber diyor ki:
"Ortak arkadaşları aracılığıyla 15 gün önce tanıştırılan Ebru Güzel ve Bahattin Demir..."
Ne arkadaşlar var!
*
Haftanın travmatoloji haberi :
KODU MU OTURTUR ALİMALLAH
Hürriyet, 13-14 Ocak
Yener Süsoy Türkiye'nin ilk profesyonel kadın boksörü, Dünya ve Avrupa Şampiyonu Nurhayat Hiçyakmaz ile röportaj yaptı.
Nurhayat Hanım, boksu "çok zeka isteyen, satranç benzeri bir spor" diye tarif ediyor, sonra kendinden bahsediyor.
Özellikle erkeğe benzememeye dikkat ettiğini, her kadın gibi güzelliğine düşkün olduğunu, cildine, makyajına ne kadar özen gösterdiğini, travesti gibi olan, erkekleşen kadın boksörler gibi olmak istemediğini söylerken, diyor ki:
"Herkeste olan kokuları (parfümleri) kullanmayı sevmiyorum. Bir zamanlar Angel modası vardı. Anasını satayım, herkes aynı kokuyu sürdü!"
*
Haftanın egoloji haberi :
THIS IS A BOOK
Şebnem Özinal film çekecekmiş, yönetici olarak. "Dondurma" adlı bir kısa film yapmışlar, bir günde; yeterli tecrübe edindiğini anlatıyor. Diyor ki:
"Workshop oldu ilk başta. Başlangıçta hepimize ayrılan iş bölümüne göre production alt rektörlük, ışık, görüntü yönetmenliği ve yönetmenlikti. Biz ilk başka yöneteceğimiz senaryonun starbort yapıyoruz."
Cumhuriyet'te Yalçın Pekşen'in Ajda Pekkan'la yaptığı bir kült röportaj vardı. Belki 20 sene önce. Onu hatırladım... (Bence Pekşen'in bu röportajı iletişim okullarında ders diye okutulmalıydı.)
*
Haftanın odiyoloji haberi :
DEDİKODUNUN DEDİKODUSUNUN DEDİKODUSU
Şok, 14 ocak
Basketçi İbrahim Kutluay'ın manken Demet Şener'le birlikte olmasına babası karşı çıkmış başta. Halbuki şimdi kızın menajerliğini yapıyormuş.
Şok, "Ah şu paranın gözü kör olsun" diye veriyor haberi.
Ama, bu Şok'un kendi yorumu değil tabii ki... yapanları da kulağıyla duymamış arkadaş, birisi, birilerinin böyle bir yorum yaptığını ona söylemiş, o da yazıyor.
"Bu olayı duyanlar da 'paranın gözü kör olsun' yorumunu yapmaktan kendilerini alamıyorlarmış." MIŞ
Don't eat us!
*
Haftanın apikoloji haberi:
BİLHASSA FİİL SEÇİMİ MUHTEŞEM
15 Ocak tarihli Asabî'den bir haber:
"Henüz 17 yaşında olan İzmirli Irmak'ın başı çapkınlarla dertte" diyor gazete. (Kızın da kıçı başı açık öyle bir resmini kullanmış ki, hiç şikayet edere benzemiyor ya neyse...)
Haberin başlığı : Taze kıza konan çok olur
*
Haftanın jenealoji haberi (4x4) :
ARİSTOKRAT OLMAK ZOR TABİİ
Önce, 12 ocak tarihli Gala'da Sema Denker'in yaptığı Seren Serengil röportajından alıntılar:
"İstinye sırtlarında saray yavrusunu andıran dört katlı bir villa ve bu kocaman evde tek başına yaşayan bir güzel, Seren Serengil" demiş, Sema.
Alın (!) teriyle kazanılmış bir villaya diyeceğimiz yok. Vergisi de ödenmiştir, eminim!
Seren Hanım "Kendi kendine uyguladığı terapiyle yalnız, aşksız, hatta dudak kalemi olmadan yaşamayı" öğrenmiş, diyor ki:
- Hayatım boyunca sürekli olarak elimi birisi tutsun, birinin sıcaklığını hissedeyim, sofra kurulsun yemek yenilsin peşinden koştuğum için (Eeeee? Sıkı durun) karşıma kim geldiyse, o kişiyi hemen hayatıma soktum.
- ... üç buçuk aydır kendi kendime terapi uyguladım. (Nasıl?) Sabaha kadar film seyrettim, yemek programlarını seyrettim, kek yapmasını öğrendim.
- ...'e beste almaya gittim, aşık oldum. Çünkü başka birisini görmedim. Benim beğendiğim tarzdaki insanlar da sanatçılarla birlikte olmuyor. (Niyeymiş?) Çünkü bir sanatçıyla birlikte olursa adamın hayatı bitecek. Kaliteli bir adam (!) sanat dünyasının içinde birisiyle gizli görüşmek istiyor. (Demek ki utanacağı bir 'sanatçı' söz konusu!) Ben de (DİKKAT!) gizli görüşülecek bir kadın değilim.
- Bugün etrafınıza bir bakın, birçok kadının çok kuvvetli (!) flörtleri var, sevgilileri var. Benim de kuvvetli bir annem var.
Ve, üstelik, ayrıca, bilhassa, ayriyetten...
- Her zaman lüks yaşadığım için iş anlamında bir hırsım olmadı. İyi şartlarda büyümüş, iyi ailenin çocuklarında hep bu tür duygusal boşluklar oluyor. (Bitmedi!) Keşke ben çok fazla bir şey görerek büyümeseydim de daha fazla hırslı olsaydım.
Aristokratlığın gözü kör olsun, zor iş be!
*
Haftanan oto-rino-larengoloji haberi :
YORUMSUZ
Yine aynı Gala, bu kez "NEREDE GÖRÜLDÜLER" köşesi.
İşte Deniz Akkaya Akmerkez'de ayağı kayıp düşerken, Çağla Şıkel Etiler Friday'sde hesabı ödemeden çıkarken görülmüş filan, ve ...
Hande Yener, sahnede burnunu silerken!
*
Haftanın oşinoloji haberi :
HAFTAYA ÇİŞ MOLASINI DA ANLATACAKLAR
Kaçıranlar için, aynı Gala'dan hayatî önem arzeden bir haber daha:
Başlık: Goralı yedi
"Deniz Akkaya, geçtiğimiz hafta Etiler bölgesi kulüplerini bir bir gezdi. Gecenin sonunda acıktı, Marmaris Büfe'ye girdi. Bir goralı, bir biftekli-kaşarlıyla karnını doyurdu. Bir kutu Diet-Cola'nın ardından uykusu gelsin diye, iki bardak ayran içti."
Bitti mi? Çıkınca çiş etmedi mi?
*
Haftanın nöroloji haberi :
BU ÇOCUKLARA TİYATRO HABERİ YAPTIRMAYIN LÜTFEN
Star Box Magazin, 17 Ocak
Ferhan Şensoy'un son oyununda seyirciye içki sigara serbestmiş. "Dün gece ormanda çok komik bir şey oldu" adlı piyeste "ünlü" manken (hani Şok'un "farkında olmadan verdiği sayısız frikiklerle her zaman magazin gündemine olanca ağırlığını koymaktan çekinmeyen" diye hatırlattığı) Tuğba Özay da rol alıyormuş.
Star Box Magazin vs bu haberi şöyle veriyor:
"Böylelikle (Ferhan Şensoy) 'şimdi kim tiyatroya gidip de iki saat oturacak?' diye düşünen seyirci kesimine daha eğlenceli bir ortam sunmuş olacak... Ferhan Şensoy ayrıca oyunun kadrosuna seksi manken Tuğba Özay'ı da dahil ederek, müşterilerinin göz zevklerine hitap etmeyi de düşündü."
Evet, çoluk çocuğu tiyatro haberine göndermeyin, sanatı perihanmağdenleştiriyorlar.
*
Haftanın demagoji haberi :
KAZ GELECEK YERDEN İLTİFAT ESİRGENMEZ
Tabii tiyatroya içerden sövenler de var.
Yeni bir televizyon dizisinde (biraz tuttu ya diziler, b.kunu çıkaracağız tabii ki) bir tetikçiyi oşynayacakmış Mahsun Kırmızıgül. 40 yıllık tiyatrocu Aliye Uzuntağan'dan oyunculuk dersleri almaya başlamış.
Ancak usta tiyatrocu, türkücü Kırmızıgül'ü "motive edeyim" derken ölçüyü kaçırmış biraz, mesleğine hakaret etmiş.
Kırmızıgül için diyor ki : "Çok yetenekli biri. 15 günde, konservatuarda öğrencilerin dört yılda öğrendiklerini öğrendi."
Destur!
*
Haftanın antropofaji haberi :
DOLAYLI YOLDAN B.K ATMAK
Bu arada Sabah'la Günaydın'dan bir "ünlü manken tarifi" size (17 Ocak) :
"Ünlü mankenlerin 'ikinci sınıf meslektaş' olarak gösterdikleri Seçkin Piriler..."
*
Haftanın ikoloji haberi :
KADIN BAŞINA VE SAİR YERLERİNE
Hürriyet, 17 Ocak
Hülya Avşar 1,5 trilyon vergi ödeyecekmiş, "İnşallah birinci olurum" diyor. Ve ekliyor "Kadın başıma bunu başarmak gerçekten güzel."
Demek ki ciddî ciddî bu paraları "başıyla" kazandığını düşünüyor...
*
Haftanın homoloji haberi :
İSİM VS KARMAŞASI
Vatan, 17 Ocak
"6 aylık hamile olan Brezilyalı manken Viviane, birlikte olduğu Rivalvo ya da Ronaldo'dan birinin çocuğun babası olduğunu iddia etti. Viviane'nin eşi Ricardo bu skandalın ardından boşanma davası açtı."
Ricardo, Ronaldo, Rivaldo... karıştırmış kadıncağız.
*
Haftanın kronoloji haberi :
ÇİTFE SIKILMIŞ
Sabah, 17 Ocak
Mansur Forutan hayatında iki kere intiharı düşündüğünü söylüyor.
"İlkinde ablamı istemeye gelmişlerdi. Sıkıntıdan ölüyordum. İkincisi de James Bond'un yeni filminde oldu" diyor.
*
Haftanın neoloji haberi :
CUK OTURMUŞ
Hürriyet, 14 Ocak
Osman Sınav, "Hayat Bağları" dizisinde rol alan Arzu Yanardağ'ın işine neden son verildiğini anlatırken "Arzu'nun (Yanardağ) disipsizliğini ancak üç yıl absorbe edebildik" diyor.
Absorber (Fransızca fiil) : (1) İçmek, emmek, içine çekmek, soğurmak (2) Yemek, içmek, ağzına bir şey koymak (3) Silip süpürmek, alıp götürmek (4) Kendi içine alıp eritmek (5) Tüm zamanını almak
Absorbé (Fransızca sıfat) : Kafası hep meşkul, bunalmış, işi başından aşkın
(Size işin asıl güzel tarafını söyleyeyim mi? Osman Sınav'ın Fransızcası var mıdır, bilmiyorum. Ama 'absorbe etmek' fiilini tam yerinde kullanmış. 'Kendi içine çekip eritmek' manasına. Yani 'Yaptığı münabesetsizliklerin yayılmasını, başkalarını rahatsız etmesini engelledik, biz çekip aldık, içimize attık...' Fransızcada böyle bir kullanımı yok, ama mecazî bir anlam yaratılmış. Bu söylediğim şaka değil.)
* * *
(1) Bakınız "Alıntılar : Havadan sudan" yazısı, "Kıyak ne demektir?" başlıklı dipnot.