Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 14, 2009 21:17
Formula 1’de yarışları değil de cezaları daha fazla konuşur olduk. Etik davranmayanlar, kafa koparma derdinde olanlar, en küçük bir olayı sıralama cezasına çevirenler derken Formula 1’in zaten keyfi kaçmıştı. Sezon içindeki rekabetin yüksek olması, seyir zevki yüksek yarışlar izlememize neden oluyordu.
Yeni sezon başladığında da ortaya çıkan iki yarış nefesleri kesti. Brawn, Toyota, BMW Sauber, Williams, Red Bull gibi takımların rekabete tam olarak dahil olması çekişmenin doruk noktasına tırmanmasını sağladı. Ferrari, McLaren Mercedes ve Renault gibi önemli takımların arka sıralarda kalması da farklılık arayanların beklentilerine cevap verdi. Her şey yolunda giderken 2007 yılında kopya otomobil nedeniyle diskalifiye edilen McLaren Mercedes’in adı bir kez daha olaylarla anılmaya başladı.
BU OLAY NASIL OLDUAvustralya Grand Prix’sinde güvenlik aracının yarışa dahil olduğu bir anda Toyota pilotu Jarno Trulli’nin önündeki McLaren Mercedes pilotu Lewis Hamilton’u geçtiği tespit edildi. Güvenlik aracı yarışa dahilken geçişin yasak olması nedeniyle Trulli cezalandırıldı. Fakat sonrasında McLaren Mercedes takımının ve pilot Lewis Hamilton’un telsiz konuşmalarında buna aykırı bir durum tespit edildi. Açıklamalara göre takımın telsiz konuşmalarında Jarno Trulli’ye yol vermesi söyleniyordu. Durum böyle olunca Jarno Trulli’nin cezası kaldırıldı ve McLaren Mercedes Takımı ile Lewis Hamilton yarıştan ihraç edildi. Hamilton sonrasında "ben yalancı değilim" derken bu olayın başkahramanlarından olan McLaren Mercedes Takımı’nın sportif direktörü Dave Ryan’ın takımla olan ilişkisi kesildi. Ryan’ın ilişkisinin kesilmesi bu olayın doğru olduğu yönündeki yorumları hızlandırırken, Dünya Motorsporları Konseyi 29 Nisan tarihinde McLaren Mercedes’i savunmasını yapmak üzere çağırdı.McLaren Mercedes Takımı’nın Avustralya Grand Prix’sinde aldığı diskalifiye cezası ile bu olayın peşi bırakılmayacak gibi görünüyor. Yine sezon heyecanının önüne geçen mahkeme ve sorgu günleri biz Formula 1 tutkunlarını bekliyor olacak. Kim birinci, kim ikinci yerine McLaren Mercedes gidecek mi kalacak mı diye papatya falları bakacağız. Yine işin içinde McLaren Mercedes Takımı’nın baş aktör olarak karşımıza çıkması da son derece ilginç.Avustralya Grand Prix’sinde ceza alan takımın olaylara karışan kahramanlarının ikinci kez yapılan görüşmelerde de kendilerini savunması olayı bu noktalara taşımış gibi görünüyor. Telsiz konuşmalarını kendileri lehine değerlendirmeye çalışan Lewis Hamilton ve takım yetkililerinin 29 Nisan tarihinde ifadesi alınacak ve bu olay karara bağlanacak gibi görünüyor. Çok önemsenmeyen ve en azından birkaç yarıştan men edilme cezası ile gündemden kalkması planlanan bu soruşturma ile ilgili bombayı ise patron Bernie Ecclestone patlattı ve "McLaren Mercedes Takımı diskalifiye edilebilir" dedi. Kısa süre içinde McLaren Mercedes isminin bu tip bir olayla yeniden gündeme gelmesinin hiçte iyi olmadığını söyleyen Ecclestone bir anlamda kötü sinyaller vermiş oldu. Önlerinde birçok seçenek olduğunu da hatırlatan Ecclestone, bir takımın Formula 1’den eksilmesinin çok kötü olacağını ama bunun ihtimaller dahilinde olduğunu bildiklerini de sözlerine ekledi.
BANA YİNE KIZACAKLARAslına bakarsanız bu yazdıklarımdan sonra yine bana kızacaklar. Ama ben yarış seyretmek, üstelik rekabeti yüksek yarış seyretmek istiyorum. Ama verilen cezaların ardından hep benim bu isteğim engellenmiş oluyor. Bir takımın eksildiğini düşünmek hele birde bunun McLaren Mercedes olacağını bilmek (iddialı bir takım olmasından dolayı) bana daha da büyük bir sıkıntı veriyor. Tamam, bu adamlara ceza verilsin. Yaptıklarına bakıldığında hiçte normal görünmüyorlar. Başka takımların bilgilerini alıyorlar, telsizde farklı şeyler konuşmuş olmalarına rağmen farklı açıklamalar yaparak yanıltıcı bilgiler veriyorlar.Bunlara kimsenin itirazı ya da diyecek bir şeyi yok. Zaten bakıldığında McLaren Mercedes Takımı’nın savunulacak bir yanı da yok ama benim Formula 1 izleme hakkım ne olacak. Ceza düşkünü FIA nedeniyle bir daha Formula 1 izlemeyeceğim dediğimde herkes bana çok kızmıştı. O zaman bütün takımları atalım gitsin. Hepsine verelim bir ceza olsun bitsin. Şuç cezasız kalmamalı ama bu suçun cezasını asıl olarak ben ve benim gibiler çekmemeli. Takım olayları buraya getiren adamı uzaklaştırmış ve takımla olan ilişkisini kesmiş. Pilot puan aldığı yarışı puansız kapamış. Aynı zamanda utanç onu darmadağın etmiş. Ona hala ceza verilebilir. Ne bileyim birkaç yarışta start alması engellenebilir. Ama komple takımı yarışlardan atmak ne demek oluyor.
YARIŞ SEYRETMEK İSTİYORUMBunun 10 binlerce kişinin yer aldığı tribünlerde birkaç kişinin ettiği küfür yüzünden futbol sahalarının kapatılmasından farkı ne? Şanzımanını değiştireni, motorunu değiştireni cezalandırıyorlar. Ne kadar lastik kullanılacağına bile karar veriyorlar. Hatta puanlama sistemini bile çileden çıkarıyorlar. Yani yarışları seyretmeyelim diye her şeyi yapıyorlar. Peki, tamam seyretmeyelim o zaman? Bu işten kimin keyif alacağını bilmiyorum ama ben yarışları seyretmek istiyorum. Motor, şanzıman, lastik, yedek araç gibi detayların serbest kalmasını istiyorum. Bu
spor ucuzlatma uğruna ya da sporu ucuzlatan adamları korkutmak uğruna yok edilecek bir spor değil.Umarım haziran ayına kadar McLaren Mercedes davası, diffuser incelemeleri ya da FIA’nın bulacağı yeni icatlar son bulurda ağız tadıyla istanbul Park Pisti’nde bir yarış izleriz. Umarım bunlar biterde TRT ekranları karşısına heyecan dolu yarışları seyretmek için yerimizi alırız. Yoksa ben TV koltuğunu Formula 1 zamanında belgesel izlemek için kullanacağım, FIA’nın saçma sapan ceza şovlarını değil.